CHP Halkla İlişkiler, Sağlık, Kültür ve Sanattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, 8 Ekim 2021’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımı ile gerçekleşen forumunun çok önemli sonuçları olduğunu ortaya koyarak, “Katılımcı bir yaklaşımla kültür ve sanatın tüm alanlarındaki sorunları saptamak, birlikte tartışmak, demokratik ve kapsayıcı bir kültür politikasına temel teşkil edecek ortak çözüm önerilerini yaratmak için yola çıktık ve çözüm önerilerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz” diye konuştu.
“Sanatçılara danışacağız”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kitabın önsözünde Türkiye’nin sanat ve kültür açısından, çölleşen bir ülke olduğunu belirterek, “Beraber geleceğiz, Türkiye’yi çölün içindeki güzel bir vaha haline getireceğiz. Bunun bize düşen görev sanatçılara danışmaktır” dedi.
Sanat özerk ve bağımsız olmalı
CHP’li Akkuş İlgezdi, alanında uzman 129 kişiyle, 10 masada kültür stratejilerinin tartışılması sonucu ortaya çıkan değerlendirmenin çok önemli olduğunu ifade ederek, “Forum, ülkemizde kültür politikalarıyla ilgili kapsamlı bir kurucu ve yön gösterici belge eksikliğini gidermek amacı ile düzenlendi ve büyük başarı elde etti. Kitapta tüm tespitler mevcut. En temel özet ise yeni kültür politikasın oluşturulur ve uygulanırken kültürün her alanında özerk ve bağımsız işleyişe sahip olması gerektiği ortaya kondu” açıklamasını yaptı.
CHP Ne yapacak?
Kültür; Türkiye’deki devlet sisteminin temel bileşenleri arasında yer almalıdır. Bunun için Anayasa’dan başlayarak “kültür hakkını” temel haklar arasında kabul edeceğiz.
• Anayasanın 64. Maddesinde yer alan kültür ve sanata dair maddeye işlerlik kazandıracağız.
• Kültür alanını turizmin gölgesinden kurtaracağız. Zengin kültürel sermayeye sahip olan ülkemizde Kültür Bakanlığı’nı tek başına bir bakanlık olarak yeniden örgütleyeceğiz. Böylece hem kültür ve sanat alanındaki gelişimi destekleyecek hem de sanatın hiçbir dalını ötelemeyecek bir bakanlık bütçesini garanti altına alacağız.
Saray rejimi bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Kültür ve Politika Kurulu oluşturdu. Kültür ve sanat alanına dair mali ve idari özerklik ortadan kaldırıldı. Kültür Bakanlığının bünyesindeki sanat kurumlarının mali ve idari özerk yapılarına kavuşması için gerekli adımlar atılacak. Kültür ve sanatın tek tipleştirilmesine izin vermeyeceğiz.
• Kültür sanat alanını siyasetin gölgesinden kurtaracağız ve özerkleştireceğiz. Toplumsal canlılığın ve barışın vazgeçilmez bir öğesi haline getireceğiz.
• Devlet Tiyatroları, Opera ve Bale ve diğer sanat kurumlarımızın kadro sıkıntıları gerçek kadro unvanları ile çözülecektir.
Sanat hayatının öznesi olan sanatçının ekonomik ve sosyal konumunun güçlendirilmesi devletin görevleri arasındadır. Oysa bugün sanatçılar “sıfır noktası”nda yaşıyorlar. Geliri 2 bin liranın altında olan binlerce kültür sanat emekçisi var.
• Öncelikle sanatçılara statülerini vereceğiz. Kültür- Sanat alanının her dalında çalışanların sağlık, emeklilik, işsizlik türünden sosyal ve ekonomik hakları güvence altına alacağız.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca, üretilen, ithal veya ihraç edilen kaset, CD, DVD, matbaa makinesi, fotokopi makinesi gibi ürünlerden yapılan yüzde 3 oranında kesinti ‘telif tazmin bedeli’ ya da bilinen şekliyle ‘özel kopyalama harcı’ adı altında bir fonda toplanıyor. 2017 yılı itibariyle 320 milyon liraya ulaşan bu fondan, pandemi sonrasında dara düşen tüm sanatçılarımızın ve kültür emekçilerimizin yararlanmasını sağlayacağız.
Sanatçı gelirlerinin vergilendirilmesi ticari kurumlarla aynı olmamalıdır. Sanatçılar için yeni vergi düzenlemeleri yapacağız ve stopaj oranlarını düşüreceğiz.
Kültür endüstrileri, yani yayıncılık, müzik, film sektörleri, festivaller ve müzikaller doğru bir yönetim yaklaşımıyla desteklendiğinde, istihdam, milli gelire katkı ve ihracat bakımından da büyük önem taşımaktadır.
• Yaratıcı ekonomiyi destekleyeceğiz ve geliştireceğiz. Doğrudan teşviklerin yanı sıra vergi kolaylıkları sağlayacak, kültür KOBİ’leri ile bağımsız ve küçük girişimleri destekleyeceğiz. Bu bakımdan 5225 Sayılı Kültür Girişimleri ve Yatırımları Kanununa günün ihtiyaçlarına göre işlerlik kazandıracağız.
Telif haklarının sanat ve kültür hayatının itici gücü olduğu dikkate alınarak ihlal ve korsandan korunması için her türlü yasal, idari, ekonomik ve cezai tedbirleri alacağız.
Kültür ve sanat emekçilerinin yaratım ve ifade alanını her türlü iktidar odağından özerk olabilecek biçimde güçlendireceğiz ve özerkliği yasal olarak garanti altına alacağız.
Cumhuriyetimizin kültür politikası yurtdışına devlet bursu ile gönderilen sanatçı ve bilim insanlarıyla, açılan yüksek sanat okulları ve konservatuvarlarla, Devlet Tiyatroları, Opera ve Balesiyle, halk kütüphaneleri, Köy Enstitüleri, Halkevleri ve halk odalarıyla inşa edilmişti.
• Sanat eğitimini de ikincil konumdan kurtarılarak ilkokuldan yükseköğrenime örgün ve yaygın biçimlerde yeniden planlayacağız.
• Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki Sinema Genel Müdürlüğü gibi Bakanlık bünyesinde farklı genel müdürlükler kuracağız.
• Sinema sektörünün gelişimi için meslek liselerinde sinema bölümleri kuracağız. (ışıkçı, ses teknisyeni yetiştirilmesi gibi)
Türkiye, UNESCO’nun Dünya Mirası (1972) ve Somut Olmayan Miras (2003) sözleşmelerine başından beri taraftır. Ancak ihmaller ve yetersizlikler nedeniyle kültürel mirasımız erozyona uğramaktadır. Kültürel mirasımıza sahip çıkacağız.
• Kamuya ait müzeler ve ören yerleri yöneticiliği özel uzmanlık gerektiren ve sürekli formasyonla desteklenen bir görev haline getireceğiz.