Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “kontrollü normalleşme” sürecini değerlendiren hekimler ve meslek örgütleri, “Pandeminin kontrolü sağlanamamışken kontrollü normalleşmeye geçmek doğru değil” değerlendirmesini yaptı.
Cumhuriyet’ten Sibel Bahçetepe’nin haberine göre; Vaka sayısındaki artışa dikkat çeken hekimler “Kısa bir süre önce günlük 6 bin 500 olan vaka sayıları 12 bine dayandı. Yüzde 50’nin üzerinde bir artış var. Bir diğeri mutant virüs sayısı giderek artıyor, test sayıları ve aşılanma oranları da düşükken kontrollü normalleşme kabul edilemez” ifadelerini kullandı. İl bazlı değerlendirmenin doğru ‘bir karar olduğunu’ ancak tüm verilerin şeffaflıkla ve bilimsel kriterlerle açıklanması gerektiğine dikkat çeken hekimler “Bunlar yapılmadığı sürece kontrollü normalleşme ne yazık ki üçüncü bir pike götürebilir” uyarısında bulundu.
HES KODU OLMAYAN MÜŞTERİ KABUL EDİLMİYOR
Yeme-içme yerlerine yönelik serbesti mavi, sarı ve turuncu kategorideki illeri kapsıyor. Bu illerdeki lokanta, restoran, kafeterya, pastane, tatlıcı ve çay bahçesi gibi işyerleri, açık ve kapalı alanlar için ayrı ayrı olacak şekilde yüzde 50 kapasite sınırlaması oranı uygulanarak, 07.00-19.00 saatleri arasında faaliyet gösterecek. Müşteriler, HES kodu kontrol edilmeden işyerlerine kabul edilmeyecek. Kırmızı kategorideki illerde ise bu işyerleri açılmayacak, paket servis veya gel-al hizmetine devam edecek.
SAĞLIK EMEKÇİSİ KAYGILI
Heybet Aslanoğlu
(Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği Başkanı)
Her gün 10 bine yakın yeni vaka ve onlarca insanımızı kaybettiğimiz bir tablo ortada. Pandemi bitmiş değil aksine mutant virüslerin etkisi ile vaka sayıları her gün artıyor. Tüm bunlar görmezden gelinerek adı kısmi de olsa normalleşmeye geçilmesi biz sağlık emekçilerinin bir yıldır yüzlerce meslektaşımızı şehit vererek yaptığımız özverili çalışmaların heba edilmesi demek. 1 yılın sonunda salgında en başa dönüyoruz. Mavi illerin toplam nüfusu Türkiye nüfusunun 10’da 1’i. Yani yüze 90 hâlâ çok riskli. Bu tablonun 10 gün sonra tamamen kırmızı olmasından endişeliyiz. Yeterli test ve aşı yapılmadan normalleşmeye geçmek büyük bir kumar. Başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere karar vericilerin ekonomik kaygılarla aldıkları bu kararları tekrar gözden geçirmeleri gerekiyor.
‘İKİ HAFTADIR CİDDİ ARTIŞ VAR’
Prof. Osman Küçükosmanoğlu
(İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri)
İki haftadan bu yana gözüken rakamlar vaka sayılarında ciddi bir artış olduğunu gösteriyor. Özellikle Karadeniz’deki artıştan İstanbul’un etkilenmemesi mümkün değil, biz de zaten yüzde 20-30 bir artış olduğunu söylemiştik. Bu açılmanın bir süre daha ertelenmesinin gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle okulların açılması konusunda eğitimcilerle birlikte karar vermek gerekir. Bir de aşı konusu çok yavaşladı. Özellikle öğretmenlerin yaygın aşılanmasına başlanamadı. Kasım, aralık ayındaki tabloyu yeniden yaşamak istemiyoruz.
‘RİSK HARİTASI NEYE GÖRE RENKLENDİRİLDİ?’
Prof. Dr. Kayıhan Pala
(Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı)
Bir süredir kısıtlamaların bu haliyle sürdürülmesinin doğru olmadığını söylüyordum. Özellikle 65 yaş üzerine ilişkin ve esnafı olumsuz etkileyen kısıtlamalardan söz ediyorum. Yeni birtakım düzenlemeler yapmak gerekiyordu ancak önceki gün yapılan düzenlemelerle ilgili bana kalırsa iki tane önemli nokta var. Birincisi Sağlık Bakanı tarafından yayımlanan renklendirilmiş risk haritasının neye göre renklendirildiği belli değil.
Örneğin Bursa üç haftadır yayımlanan yeni olgu sayılarında belli bir artış gösterirken ikinci grupta yer alıyor. Alınan kararlar bu haliyle önümüzdeki haftalarda zaten yükselmeye başlayan olgu sayılarını daha da artırabilir.
PANDEMİNİN KONTROLÜ SAĞLANAMAMIŞKEN!
Doç. Dr. Ali İhsan Ökten
(Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı)
Pandeminin daha kontrolü sağlanmamışken kontrollü normalleşmeye geçmek çok uygun bir şey değil. Yeni vaka sayısında giderek bir artış var, kısa bir süre önce 6 bin 500’lerde olan vaka sayıları 9 bin 500’leri aştı. Yüzde 50 artış demek.
İkincisi mutant virüs sayısı muhtemelen giderek artıyor ve bulaşıcılık hızı daha fazla. Bir diğeri de Karadeniz Bölgesi’nde AKP’nin il kongrelerini dolu salonlarda yapması, özellikle Karadeniz’deki artışın en büyük nedenlerinden. Bir de aşılama hızımız ve doz oranımız da henüz istenilen düzeyde değil.
İl bazlı değerlendirme yapılırken de tüm verilerin şeffaflıkla ve gerçek bilimsel verilerle açıklanması gerek. Bunlar yapılmadığı sürece kontrollü normalleşme ne yazık ki bizi üçüncü bir pike götürebilir.