Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, projeye “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir’’ kararı verdi. Cumhuriyet’ten Hazal Ocak’ın haberine göre; maden ocağına tepki göstererek bakanlığa çok sert bir mektup yazan köylüler ocağın faaliyetlerinin durdurulmasını istedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın Halkalı – Kapıkule Demir Yolu Hattı Çerkezköy – Kapıkule kesiminin inşası projesi sürüyor. Projenin yüklenicisi ise Salini İmpregilo – KOLİN adi ortaklığı. Kolin şirketi devletten aldığı çok sayıda işle tartışma yaratmıştı. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından geçen yıl Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na Kırklareli, Merkez ilçesi Koruköy’de söz konusu projeye malzeme üretmek için “Kireçtaşı (mıcır) ocağı, kırma – eleme ve mekanik plent tesisi’’ proje başvurusu yapıldı. Bakanlığa sunulan proje tanıtım dosyasında 24.49 hektarlık sahanın 22.54 hektarlık kısmının orman, 1.95 hektarlık kısmının ise tapulu şahıs arazisi olduğu belirtildi. Söz konusu proje sahası en yakın yerleşim biriminin 1.6 kilometre mesafedeki Koruköy ve kuzeydoğusunda 2.4 kilometre mesafedeki Kapaklı Köyü olduğu belirtildi. Dinamitin de kullanılacağı belirten dosyada “Patlatma sırasında ocak çevresinde gerekli önlemler alınacak, alan içerisindeki insan ve hayvanlar alandan uzaklaştırılacaktır’’ denildi. Dosyada proje kapsamında 10 bin 421 adet meşe – gürgen ağacının kesileceği, kesilecek ağaç sayısının 5 katı kadar da ağaç dikileceği ifade edildi.
YURTTAŞLAR: YAŞAM HAKKIMIZ KORUNSUN
Taş ocağına tepki gösteren bölge sakinleri Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne sert bir mektup yazdı. Mektupta projenin kapasite artışı istediği ve geçen ocak ayında bu artış talebine de “ÇED gerekli değildir” kararı verildiği belirtilerek taş ocağının köylerine yalnızca 600 metre uzaklıkta olduğuna dikkat çekildi. Mektupta özetle şöyle denildi:
“Köyümüzün kuzey yönünde Devlet Demir Yolları’na ait sahada 3 aydan beri kısa adı KOLİN olan şirket tarafından taş ocağı işletilmektedir. Bu ocak su kaynağımıza 100 metre uzaktadır. Günlük 250 kamyon çalışmaktadır. Günde 3 servis yapmaktadır. Kapasite artışıyla bu durum en az üçe katlanacaktır. Bu işyerinin çevrenin tüm bileşenlerini etkilemeyeceğini söylemek mümkün müdür? Bu ocak şimdiki haliyle bile patlamalarıyla, tozuyla, gürültüsüyle, taşıt trafiğiyle, çeşmelerimizden akan suda görülen etkileriyle, yarattığı titreşimle, hayvanlar üzerindeki etkileriyle, bitki örtüsüne yaptığı etkiyle, yaban hayatındaki etkilerle, bizim belki de düşünemeyeceğimiz binlerce başka etkiyle tüm yaşamımızı derinden etkilemektedir. ÇED raporu istenmeyerek insan hayatından diğer canlıların hayatına kadar inceleme yapılmadığı görüşündeyiz. Yaşam hakkımızın korunması için bu ocağın faaliyetinin durdurulmasını, çevredeki diğer ocaklarla birlikte bölgenin sürekli denetim altında tutulmasını istiyoruz.’’