Köşger, yaptığı açıklamada, geçen yıl marttan bu yana Covid-19 salgınıyla mücadele eden Türkiye’nin yaklaşık 2 hafta önce kontrollü normalleşme sürecine girdiğini hatırlattı.
İzmir’in bu süreçte yüksek riski simgeleyen “turuncu” grupta yer aldığını belirten Köşger, “8-14 Şubat haftasında her 100 bin kişide vaka sayımız 44,39, 20-26 Şubat haftasında ise 53,42 oldu. 27 Şubat-5 Mart’ı kapsayan haftada ise bu rakam 66,47 yükseldi. Kendi içinde vaka sayılarında yüzde 50’ye yakın bir artış var.” dedi.
Kentte Covid-19 tedbirlerine yönelik 14 bin kişiyle denetimlere devam ettiklerini, her gün farklı temalarla kontroller yapıldığını kaydeden Köşger, şöyle konuştu:
“Denetimlerimiz sıklaşacak. İzmir’de vatandaşımızın uzun süren salgından sıkılmış olduğunu biliyoruz ancak biraz erken rehavete kapılmanın daha büyük sıkıntılara sebebiyet vereceğini de bilmemiz lazım. Kontrollü normalleşme denilen şey, maske, mesafe ve hijyene dikkat ederek yaşamak. Buna riayet etmezsek rakamlar hızlı şekilde kırmızı bölgeye evrilecek. Tekrar başa dönmüş olacağız. İzmir 4,5 milyonluk bir şehir. Biz ne kadar denetim yaparsak yapalım herkesin başına bir polis dikmemiz mümkün değil. Vatandaşın kendi sağlığını düşünerek kendi tedbirlerini almasını bekliyoruz.”
“HASTANELERDE YOĞUNLUK YOK”
Köşger, vatandaşların özellikle açık alanlarda yan yana oturarak sosyal mesafe kuralını ihlal ettiğini, buna bir de maskelerini çıkarmaları eklenince virüsün bulaşma riskinin yükseldiğini söyledi.
İzmir’de artan vaka sayılarına rağmen hastanelerde yoğunluk yaşanmadığına işaret eden Köşger, “Hastane, yoğun bakım ve entübasyonla ilgili sıkıntımız yok. Özellikle 30 Ekim’deki depremin ardından Covid-19 kentimizde zirve yapmıştı. O dönemde de sıkıntı yaşamamıştık. Vatandaşımız ‘Virüs mutasyona uğradı artık çok ölümcül değil’ diye düşünebilir ama virüs ölümcül olmaya devam ediyor. Her gün kentimizde 7-8 kişi bu virüs nedeniyle yaşamını yitiriyor.” ifadelerini kullandı.