Sendikalı oldukları için işten çıkartılan Başkent Elektrik işçileri, eylemlerini Sabancı Holding’in merkezine taşımak için Ankara’dan İstanbul’a yürüyüşünü sürdürüyor. DİSK’e bağlı Enerji-Sen üyesi işçiler, 23 Nisan’da Ankara’dan yola çıktı. İlk durağı Eskişehir olan işçiler, daha sonra ise Bursa’ya yürüdü.
İZMİT’TE KARŞILANDILAR
Daha sonra Kocaeli’ne gelen işçileri, İzmit’te, TMMOB İKK Kocaeli İl Sekreteri Murat Kürekci, DİSK Kocaeli Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, Eğitim-Sen Kocaeli Şube Başkanı Suphi Yıldırım, Tüm Bel-Sen Kocaeli Şube Başkanı Erdal Karakuş, SES Kocaeli Şube Başkanı Murat Harata, EMEP İl Başkanı Arzu Erkan, Sol Parti İl Başkanı Ömer Budak, Kocaeli Dersimliler Derneği Başkanı Ruhi Çelik, CHP il yöneticileri, çok sayıda siyasi parti ve sendika temsilcisi karşıladı.
“GÜCÜMÜZE GÜÇ KATTILAR”
İzmit İnsan Hakları Parkı’nda açıklamalarda bulunan Enerji-Sen Örgütlenme Uzmanı Osman Çokaman, şunları söyledi:
“Yola çıktık ve bir araya geldik. Bugün, Türkiye işçi sınıfının önemli bir kenti olan Kocaeli’ndeyiz. Burada da dostlarımız bizi karşıladı. Gücümüze güç kattılar. Biz, yola çıktığımızdan beri yalnızca ‘atılan işçiler’ değil, aynı zamanda bu memlekette enerji dağıtımının özelleştirilmesinin sorunlarını, çilesini çeken, afet bölgelerinde çalışan, iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçiler olduğumuzu, bizim de işçi olduğumuzu her yerde dile getirdik. İşçi arkadaşlarımız başlarından neler geçtiğini, sarı sendikalarda nasıl kıskaç altına alındıklarını, nasıl sömürüldüklerini, nasıl mücadeleye karar verdiklerini ve şimdi nasıl direndiklerini anlattılar.”
“GÜVENLİ ÇALIŞMA İSTİYORUZ”
Ardından sırayla söz alan işçilerden Bekir Bayatlı, şöyle konuştu:
“Bizi kapının önüne koydular. İllere uğradık. Sizlere anlatmak için geldik. Geceleri sokaklarınızı aydınlatan işçilerin bugün kapının önüne konulduğunu, sarı sendikaların dirsek gösterip kapı önüne sermaye ile birlikte koyduklarını anlatmaya geldik. Biz, patronumuzdan daha önceyiz. Elektrikte çalışma belgesini sermayeden daha önce aldım. Bizi tesis gibi gördüler, bizim yanımıza yeni elemanlar yerleştirdiler. Biz, onları usta enerji işçisi yaptık. Baktılar ki bunların sesi çok çıkıyor, doğru yolu buluyor; sendika özgürlüğümüzü elimizden almak istediler, alamadılar. Çünkü işçi gözünü açtı. İşçi artık konuşuyor ve direniyor. İşçi, hakkını aramaya başladı. İşçi, sokaklarda, hukuk yollarında her yerde vatandaşa, halka hizmet ettiği gibi kendi arkadaşlarına da hizmet etmeyi öğrendi. Biz, işçi arkadaşların da sigortasıyız. Güvenli çalışmak istiyoruz. Sarı sendikanın oyunlarına gelip, sermayenin de sarı sendikanın ağzıyla bir işçiyi, emekçiyi kapının önüne koyamayacağını anlatmak için geldik buraya. Durmayacağız, direneceğiz.”
“TÜRKİYE DUYACAK”
Bir diğer işten atılan işçi Mehmet Oğuz, “Bizi 04 kodundan işten attılar, ‘Uygun pozisyon yok’ diyerek. Başkanımızı aradım. Bunun açıklamasını, dört hafta direnerek açıklama istedik, alamadık. Bu nedenle Ankara’dan yola çıktık. Şehir şehir geziyoruz. Son durağımız İstanbul Sabancı Holding olacak. Gerekirse orada çadır da kuracağız ama bu sonucu almadan evlerimize geri dönmeyeceğiz. Sabancı’dan bize telefonla paralar teklif ediyorlar ama bilmiyorlar ki emekçiyi parayla satın alamayacaklarını. Biz, ekmek istiyoruz, işimizi geri almak istiyoruz. Enerji işçilerinin sesi, gücü olmak istiyoruz. Güç olmak ve buna karşı çıkmak istiyoruz. Bunun içinse gerekirse direneceğiz. Ama sonunda işçi, emekçi kazanacak. Bu işçinin sesini tüm Türkiye duyacak” dedi.
“GERİ DÖNMEYECEĞİZ”
İşten atılan bir diğer işçi Erdal Şener, “Kaç yıllık emeğin karşılığı dört satırlık yazı mı olmalı? Zonguldak’ta, Bartın’da, Kastamonu’da metrelerce kar yağarken bizi kar durduramamış, sen nasıl durduracaksın? Duramayacaklarını da cadde cadde, şehir şehir anlatacağız. Bizim hiçbir talebimiz yok. Biz, megafonu elimizden bırakıp tornavida tutmak istiyoruz” diye konuştu.
Tes-İş Sendikası’na bağlı olduğunu belirten Ahmet Kelle, “Tes-İş Sendikası bana sahip çıkmadı. Bana sahip çıkan sendika, işçi buradadır. Nasıl 10-20 yıllık işçiye kadro yok? Nasıl işçiye yalan söylersin? Nasıl bir kurumsal firmasın? Ankara’da sorduk, alamadık. Sabancı’ya gidelim bir de onlara soralım. Hakkımızı alana kadar geri dönmeyeceğiz” dedi.
“KUTLU OLSUN”
DİSK Kocaeli Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, “İşçiler, kendi sendikasını kendi seçtikleri için işten atılıyorlar ama şunu bilmiyorlar ki biz DİSK’iz. Enerji-Sen’in, DİSK’in üyelerini işten attığında karşılığında topyekûn DİSK’i bulursunuz. Hiçbir zaman yalnız olmayacak. Bu ülkede tüm çalışanların yüzde 60’tan fazlası asgari ücretle geçiniyorsa emekçinin konuşacak bir sözü kalmamıştır. Bundan sonraki süreçte hep birlikte mücadele var. Önümüzde 1 Mayıs var. Halkımız ile beraber bu mücadeleyi ortaklaştıracağız. Bu mücadele hepimizin mücadelesidir. Kutlu olsun” diye konuştu.
“KAVGA YENİ BAŞLIYOR”
DİSK Enerji Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin ise “Nerede işçi insanca yaşama talebinde bulunsa kapının önüne konuluyor. Demokrasiden bahsediliyor, Türkiye’nin en büyük halk hareketi Gezi’de ceza yağıyor. Böyle bir ülkede yaşıyoruz. Hepimizin kapısına ödeyemeyeceğimiz faturaları yolluyor. Hak, hukuk diyen kim varsa kapının önüne konuluyor. Yok öyle yağma. Bu mücadeleyi birleşe birleşe kazanacağız. Mesele beş enerji işçisinin mücadelesi değildir. Bu mücadelenin sonunda biliyoruz ki haklı olan, güçlü olan biziz. İstedikleri kadar onlar görmezden gelsinler. Biz, il, il emek dostlarıyla beraber bu mücadeleyi, çağrıyı yükseltmeye devam edeceğiz. Her seferinde saldırdıklarında bizim sesimiz daha gür çıktı. Sabancılar iyi bilsin ki kavga bitmedi, kavga yeni başlıyor” dedi.