Samsun’un Tekkeköy ilçesinde, Fındıcak ve Çınarlı dereleri boyunca yükselen ve geçmişi M.Ö. 60 binli yıllara kadar uzanan, insanlık tarihinin en eski yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edilen arkeolojik sit alanı Tekkeköy Mağaraları, harap durumda. Geçmişi Eski Taş Çağı’na kadar uzanan Tekkeköy Mağaraları, madde ve alkol bağımlılarının da mekanı haline geldi.
Duvarları sprey boya ile yazılıp, aşk ilanlarıyla dolan mağaraların içler acısı hali ise görenlerin tepkisini çekiyor. ‘Mağaralara girmek, gezmek tehlikeli ve yasaktır’ yazılı uyarılara aldırış etmeyen kimi vatandaşlar da bölgeye gelişigüzel, plastik su şişeleri, tıbbi maskeler, kağıt parçaları atıp kirliliğe neden oluyor. Bölge sakinleri, tarihi Tekkeköy Mağaraları’nın alınacak önlemlerle koruma altına alınmasını istiyor.
Tarihi alanı gezmeye gelen Yıldıray Efe, “Bu bölgeye çok ziyaretçi geliyor, gerçekten gezilip görülmesi gereken bir yer ama ne yazık ki bazı vatandaşlar, bu alanı kötü bir hale getirmiş durumda. Mağaraların içine girmişler, yemişler, içmişler ve çöplerini bırakıp gitmişler. Buranın çok daha temiz ve nezih olması gerekiyor. Bu şekilde olması çok üzücü. Mağaranın duvarlarına da yazılar yazılmış, kimisi isim yazmış, kimisi sevdiğini yazmış, bunlar hoş değil. Herkesin bilinçli olması gerekiyor” dedi.
Tekkeköy Mağaraları Arkeoloji Vadisi’ni gezmeye geldiğini belirten Muhammet Özdemir de, “Burası tarihi bir yapı, bu nedenle herkesin dikkat etmesi gerekiyor. Ne yazık ki bazı vatandaşlar yüzünden mağaraların içi çok kötü durumda. Duvarlarına yazılar yazılmış, her yerde çöpler var. Bu alanın korunması gerekiyor. Aslında bu alanı gezerken korkuyoruz da çünkü ‘Acaba yukarıda birileri var mı?’ diye endişe duyuyoruz. İnsanların bilinçli olması gerekiyor. Görevliler, bu alanı kontrol edebilir. Bütün mağaraların duvarlarında yazılar var. İnsanlar kullandıkları maskeleri atmışlar, çöplerini bırakmışlar, gerçekten çok üzücü bir durum. Çok güzel bir yer ama korunması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Emine Özdemir ise, “Biz gezerken, gençler mağaranın içinde yeyip içmeye devam ediyordu. Her yerde çöpler var, tereddütle çıktığımız yerler de bile çöp gördük. Kullandıkları maskeleri, şişeleri hep atmışlar. Alanı gezerken, buranın biraz başıboş olduğunu gördüm. Müzeye girdik, orada da kimse yoktu. Yanlışlıkla başka bir odaya girdik hatta. Bu alanın korunması gerektiğini düşünüyorum, çünkü doğal ve tarihi bir alan. Ne yazık ki insanlar mağaraların her tarafını mahvetmişler, gezerken üzüldük” şeklinde konuştu.