İzmir Tabip Odası ve sağlık meslek örgütleri İzmir’de artan koronavirüs vakaları ve iktidarın sağlık politikalarına ilişkin ortak bir basın açıklaması düzenledi. Salgının henüz sona ermediğini ve vaka sayılarının hızla tırmandığını belirten İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, test pozitif oranlarının geçtiğimiz aya göre yüzde 5’ten yüzde 15’e yükseldiğini söyledi.
Kaynak, merkezi yönetim bütçe kanunu ile bağlı cetvellerinde değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi ile sağlıkta yurttaşlardan alınan katılım payının yüzde 50 oranında zamlanacağını belirterek söz konusu hamleden geri adım atılması için şu çağrıyı yaptı:
“Sağlık hakkı devlet tarafından verilmesi gereken, ücretsiz eşit ve nitelikli bir temel yaşam hakkıdır. Ancak hükümet devamlı olarak sağlık sistemindeki yanlış tercihler nedeni ile, SGK açıklarının artmasına yol açmakta ve bunun kapatılması için de hep vatandaşın sağlık ihtiyacını karşılarken katkı payı altında giderek genişleyen ve büyüyen bir ödemeyi vatandaşın sırtına yüklemektedir. Böylece aslında kamusal ve ücretsiz olması gereken sağlık hakkı giderek vatandaşa katkı payı adı altında satılmaya ve her geçen gün pahalılaştırılarak paralı hale getirilmektedir. Vatandaş zaten vergisi ile finanse ettiği devletten ve kamudan sağlık hizmeti alırken, giderek yükselen bir sağlık vergisini katılım payı altında tekrar ödemeye devam etmektedir. Ek bütçe tasarısındaki sağlığa ulaşımı daha da engelleyecek ve zorlaştıracak olan katılım payının kaldırılması gerekirken zam yapılması kabul edilebilir değildir. Katılım payları tümüyle kaldırılmalı ve sağlık hizmeti kamu hizmeti olarak ücretsiz hale getirilmelidir.”
Toplantıda konuşan İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Serkan Şen ise aile hekimlerinin 30 Haziran ve 1 Temmuz tarihlerinde iki günlüğüne iş bırakacaklarını duyurarak, sağlıkta şiddet yasası ve aile hekimliği ödeme ve sözleşme yönetmeliği ile ilgili taleplerini dile getirmek amacıyla çeşitli eylemler düzenleyeceklerini açıkladı.