MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Montrö bildirisi yayımlayan emekli amirallere sert bir dille tepki gösterdi. Bildiriden “gece yarısı muhtırası” diyerek bahseden Bahçeli, “Beyinlerinin ve gizli emellerinin esiri olan 104 emekli amiral Türk demokrasi tarihinin kara bir lekesidir. Bu lekeyi temizlemek demokrasinin, milli iradenin tarihe karşı namus, şühedaya vefa borcudur” diye konuştu. Bahçeli, “Demokrasi düşmanlarına yeşil ışık yakan, gel gel yapan 104’lükler suç işlemilerdir. Bu suç cezasız kalamaz kalmayacaktır” dedi.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Ülkemiz ve milletimiz üzerinden kirli hesaplar yapanların mahcup ve mağlup olacağı günler uzakta değil. Her gecenin bir sabahı vardır ve o sabah yaklaşmıştır. Eğer başkalarının oyunlarına gelirsek, estirilen işbirlikçi rüzgâra kapılırsak kaybederiz. Fakat biz teslimiyetçi değil Türk Milliyetçisiyiz. Çok şükür ferasetimizi de kaybetmiş değiliz. Durduğumuz yer savunduğumuz fikir karmaşık meselelerin düğümünü çözecektir.
Çelik ve çevik bir diyaretin tarafıyız. Doğudan batıya, kuzeyden güneye var olan istikrarsızlık sarmalının neye tekabül ettiğini bilmekteyiz. Bu okuma sonucunda tehditlerin seyri defterini analiz etmek, ak ile karayı tefrik etmek zor değildir.”
“Türkiye 4 Nisan’da 104 emekli, amiralin bir nevi muhtırası ile sarsılmıştır. 1936 tarihli Montrö boğazlar sözleşmesi Lozan’ın tamamlayıcı bir parçasıdır. Aynı zamanda bizim kırmızı çizgimizi, Karadeniz’in barış ve istikrar güvencesidir. Kaldı ki kimsenin de Montrö’yü tartışmaya açtığı, fesih edelim dediği de yoktur. Bu zorlama zekâ özürlü yaklaşımın failleri herkesi kendileri gibi aptal ve ahmak mı zannediyorlar. Beyinlerinin ve gizli emellerinin esiri olan 104 emekli amiral Türk demokrasi tarihinin kara bir lekesidir. Bu lekeyi temizlemek demokrasinin, milli iradenin tarihe karşı namus, şühedaya vefa borcudur.
Demokrasi düşmanlarına yeşil ışık yakan, gel gel yapan 104’lükler suç işlemilerdir. Bu suç cezasız kalamaz kalmayacaktır. Hayret etmemek elde değildir. Mavi vatanımızı bu çürüklerle nasıl savunmuşuz! Bu 104 emekli amiral bozuntusunu bir araya getiren ortak bir bildiriye imza attıran, gece yarısı muhtıra ihtimasına sokan asıl motivasyon nedir? İplerini tutan zihniyetin eşgali ve robot resmi kimleri göstermektedir?
Üzerinde durulması ve sorgulanması gereken bir diğer muamma da; meshul kokuşmuş bildiri günü birlik ve lokal bir tepki midir? Bir tür kripto haberleşme midir? Yoksa zincirleme bir reaksiyonun ilk etabı mıdır? Bir süredir ülkemizin maruz kaldığı siyasal ve ekonomik sorunlar birbiriyle kopuk değil aynı kriz güzergâhına ortaklaşa sadece farklı yollardan ulaşma gayretidir. Bize göre 4 Nisan çıkışını detaylarıyla ele almak şarttır. Bunlar denizci değil denizciliğin yüz karalarıdır. Söz konusu muhtıra emeklilikle canı sıkılan, biraz da adımızdan söz ettirelim diyen bir meczubun işi değildir. Bunları deniz nasıl tutuyorsa hukuk da öyle tutmalı, cüretlerinin bedelini ödemelidirler. Gece yarısı bildirisi hangi mihrakların bildirisidir? ”
“Neymiş düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı esasmış .Bu çağrı bal gibi darbe çağrısıdır. Bu bildiri demokrasiyi hedef alan torpidodur, bu bildiri hukuk gaspı milli iradeye doğrultulmuş silahtır. Emekli ve erdemsiz bu amiraller bu bildiride aynen şöyle tehdit savurmuşlardır ‘Aksi halde TC tarihte örnekleri olan bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidiyle karşılaşabilecektir’ Bu ifadeler neyin dayatmasıdır? Neresi ifade özgürlüğüdür? Buna demokrasi ve ifade özgürlüğü diyenler vesayetçi odaklar , emperyalizmin piyonları, damgalı darbe çığırtkanlarıdır. Akılları sıra 15 Temmuz’un rövanşını almaya çalışan utanmazlara Türk milleti haddini bildirecek güce de cesarete de fazlasıyla sahiptir. Hiç kimse sinir uçlarımızla oynamasın. Darbeler sayfası kapanmıştır.
Darbe demek uçurum demektir, hiyanet demektir. Darbe demek akan, gözyaşı demektir. Darbe demek tarihin gerisine düşmek demektir. Darbe heveslileri, bildiri başında zaman öldüren hayasızlar, muhtıracı münafıklar elindeki silahı millete çevirmeyi aklından geçiren vatansızlar önce bizim b edenimizi çiğnemek mecburiyetindedir. Böyle bir an geldiğinde ya şerefimizle şehit oluruz ya da şerefsizleri birer birer toprağa gömeriz. Sayın Cumhurbaşkanımızın yine Marmaris’ler bulunduğu bir zamanda kamuoyuyla paylaşılan 4 Nisan bildirisi ayaklarımızın altında çiğnenmiştir. Şimdi bu bildiriye imza atanların hesap verme vakti gelmiştir.
İbreti alem için 104 emekli amiralin rütbeleri sökülmeli, emeklilik hakları ellerinden alınalı maaşları kesilmelidir. Bildiri ile ilgili adli ve idari soruşturma derinleştirilerek tekamül ettirilmelidir. Arkasında önünde kimler var alayı ortaya çıkarılmalıdır. ”
Ayrıntılar gelecek…