Koronavirüs vakalarındaki artış sürerken Hürriyet gazetesi yazarı Nuray Babacan, Ramazan ayında iktidarın getirmesinin beklendiği yasakları köşesine taşıdı.
Nuray Babacan, “Türkiye’nin en riskli dönemlerde uyguladığı kararlara sadece “kapatma” deniliyor. Bu da, bundan altı ay önce yayınlanan genelgelere yeniden dönülmesi anlamına geliyor. Yani lokantaların, kafelerin kapatılması, belki kuaför ve spor salonlarına yasak gelmesi, 65 yaş ve 20 yaş için yeni kurallar ve saat uygulamasının yapılması, düğün, taziye, asker uğurlama gibi konularda sınırlama getirilmesi. Bunun biraz gevşetilmiş halini marttan önce yaşıyorduk zaten.” ifadelerini kullandı.
Nuray Babacan’ın yazısı şöyle:
Korona vakalarının 60 bine dayanmasının ardından yeni önlemlerin gelip gelmeyeceği gündemin bir numaralı konusu oldu. Kulislerde ramazan ayı boyunca kapanma seçeneği tartışılıyor. Hükümetin de bu seçeneğe sıcak baktığı söyleniyor…
Bu hafta netleştirilmesi beklenen ramazan önlemlerinin çerçevesi, başkent Ankara’da en çok konuşulan konuların başında geliyor. İşin içinde olan bilim insanları ve siyasiler, ikiye bölünmüş durumda. Hızla artan koronavirüs vakaları nedeniyle ramazanda “kapanma” yapılmasını savunanlarla, hafta sonu ve akşam sokağa çıkma yasaklarını yeterli bulanlar var.
Hükümette kapalı kapılar ardında yapılan değerlendirmelerde, turizm sezonu açılmadan önce vakaların kontrol altına alınması gerektiği belirtiliyor. Bunun için, ramazanda ‘kapatma’ yapılarak, mayıs ayının ikinci yarısına daha “az vaka ve kontrollü pandemiyle” girmenin doğru olacağını, böylece turizm tanıtım kampanyalarının daha iyi yönetileceğini söyleyenler olduğunu biliyoruz. “Mart başında erken açıldık. Kademeli normalleşmeye nisan ayında başlamalıydık” diyen hocaların sözlerinin dinlenmemesinin faturasının ödendiğini ifade edenler de var.
TAM KAPANMA MI, KAPATMA MI?
Bu arada, “tam kapanma” ile “kapatma” arasında ciddi fark olduğu anlatılıyor. Uzmanlar, Türkiye’nin pandemi sürecinde tam kapanma uygulamadığını, bunun üretim ve dağıtım zincirinin de durması anlamına geldiğini belirtiyorlar. Türkiye’nin en riskli dönemlerde uyguladığı kararlara sadece “kapatma” deniliyor. Bu da, bundan altı ay önce yayınlanan genelgelere yeniden dönülmesi anlamına geliyor.
Yani lokantaların, kafelerin kapatılması, belki kuaför ve spor salonlarına yasak gelmesi, 65 yaş ve 20 yaş için yeni kurallar ve saat uygulamasının yapılması, düğün, taziye, asker uğurlama gibi konularda sınırlama getirilmesi. Bunun biraz gevşetilmiş halini marttan önce yaşıyorduk zaten.
Şimdi kulislerde hükümetin, ramazan boyunca “kapatmaya” daha yakın olduğu söyleniyor.
Diğer tarafta farklı görüşler de var. Lokanta ve kafe işletmecileri. Onlar ise tam kapatma şöyle dursun, lokanta ve kafelerin gündüzleri açık kalması ve bugünkü sistemin devam etmesini istiyor. Bir ay önce, ekip kurup, masraf yapıp işletmelerini yeniden açan esnaf, ramazan boyunca gündüzleri lokantaların açık kalmasını istiyor. Üstelik sadece oruç tutmayanlar gideceği için “mesafe” sorunu da aşılacak.
Şimdi gözler, açıklanacak yeni kararlarda.
Bu kez, turizm sezonuna hazırlanmak için bir-bir buçuk ay, pres uygulanacak gibi.