Geçtiğimiz gün AKP’ye katıldığını açıklayan ve AKP’ye katılmadan önce 11 parti ile görüşen Mehmet Ali Çelebi, her kesimin tepkisini çekti. Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu da Çelebi’ye tepki gösteren isimlerden biri oldu. Bugünkü yazısında Çelebi’yi anlatan Terkoğlu, Çelebi’nin cezaevi yıllarında “en CHP’li en Kılıçdaroğlucu” olduğunu aktardı.
ERGENEKON KUMPASI
“Çelebi’yi Ergenekon kumpasında tanıdım” diyen Terkoğlu “Tanıdım dediğime bakmayın. Ne oturup sohbet etmişliğimiz ne çay içmişliğimiz vardı. Benim için dava dosyalarında, mahkeme salonlarında haksızlığa uğramış genç bir subaydı.” ifadelerini kullandı. Çelebi’nin gözaltında olduğu dönemde telefonunun açılarak içine Hizbuttahrircilerin numaralarının yüklendiğini hatırlatan Terkoğlu, Emniyet’in yaptığı “sehven” açıklamasını hatırlatarak “İşte yıllarca “sehven” ile akılda kalan o haberi yapan gazeteciydim. Sonra ben de tutuklandım. Sebeplerden biri de buydu. Savcı Zekeriya Öz’e göre, zaten içi boş değilmiş gibi, Ergenekon davasının içini boşaltıyordum.” dedi.
HAPİSTE VEKİLLİK GARANTİSİ
Erdoğan’ın o dönem “Ergenekon’un savcısıyım” çıkışı yaptığını hatırlatan Terkoğlu, “Cezaevinin bir yanı çileyse öbürü imkândır. Teğmen Çelebi de içeride zaman içinde başkalaştı. Ya da insanlar öyle sandı. Kendisine “Kemalistim” diyordu. Hapishanede Aleviliğini keşfetmişti. Sert ve doktriner bir muhalif çizgi izliyordu. “Abim atmış” diye bugün yan çizse de Gezi Direnişi gibi iktidara karşı eylemlere destek veren mesajlar onun zihninin eseriydi.” dedi.
Terkoğlu sözlerini; “Ergenekon kumpası sanıklarının çoğunluğu, aslında CHP’ye de mesafeliydi. Çelebi hariç. Çelebi, o yıllarda, en CHP’li en Kılıçdaroğlucuydu. Öyle ki askeri cezaevinde evlendiğinde nikâh şahitleri Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP milletvekilleriydi. Sonrasında oturacağı vekillik sandalyesini, daha hapiste garantilemişti.” diyerek sürdürdü.
GENERAL VE AMİRALLER SELAM DURDU
Terkoğlu, Çelebi’nin tahliye sürecini de anlatarak “Silivri’de “Bırakın orduma gideyim” diyordu. Tahliye günü, askeri cezaevinde generaller ve amiraller ona selam durmuş, sırtlarına alıp uğurlamıştı. Çıkıp da üniformasını giydikten sonra, “hapishanede psikolojisi bozulduğu için” emekli olmaya karar verdi. Teğmen Çelebi, “emekli Çelebi” oldu.” dedi.
FİKRİ YİNE DEĞİŞTİ
Terkoğlu, Çelebi’nin ’emeklilik’ sonrası dönemini aktararak “2016’daki 35. kurultayda CHP Parti Meclisi’ne girdi. 2018 seçimlerinde milletvekili oldu. Aynı yıl 36. kurultayda da parti meclisindeydi. 2020’deki 37. kurultayda parti meclisinde bu kez yer bulamadı. Çelebi yine fikir değiştirdi. Birkaç ay sonra, 29 Ocak 2021’de CHP’den istifa etti. 2016’daki CHP neyse 2018’deki de 2020’deki de oydu. Gelgelelim, parti meclisine seçilemeyince bir başkalık fark etmişti! İstifa açıklamasında, CHP’yi, AKP’ye yeteri kadar muhalefet yapmamakla suçluyordu.” ifadelerini kullandı.
ÇELEBİ CHP’DEN İSTİFA EDERKEN NE DEMİŞTİ?
“Ben yaşadım ve gördüm ki; bu CHP, o CHP değil. CHP, CHP’den sürgün edilmiş. Nereden nereye geldik. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinden doğmuş özgüveni yüksek CHP’den, AKP’nin ve saray rejiminin miadı dolmuşken, kendi değerleri ve mücadelesiyle 1. parti olmaya çabalamayan, başka partileri parlatan ve siyasi sebil gibi besleyen, iktidar çöplüğünde yeni dostlar ararken partinin başarılı evlatlarını dışlayan CHP’ye geldik. Emperyalizme diz çöktürmüş CHP’den, S-400, Mavi Vatan, Kıbrıs, Libya, Azerbaycan, Suriye gibi milli konularda kekeleyen yöneticilere, ‘Hangi istiklal vardır ki yabancıların planlarıyla yabancıların nasihatleriyle yükselebilsin. Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir.’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ten, yabancılardan demokrasi dilenen yöneticilere, Atatürk demekten imtina edenleri sahiplenen ve el üstünde tutan CHP’ye geldik. Kuldan yurttaş yaratan CHP’den; ülkeye hem demokrasi vadedip hem parti içinde AKP tipi demokrasiyi yani ‘itaat et rahat et.’ anlayışını hakim kılanlara, Parti Meclisi üyelerine, milletvekillerine, il-ilçe başkanlarına tuzluk muamelesi yapan anlayışa, ‘Işığımız Öcalan’ diyen kumpas tetikçilerini CHP için şans görebilen yöneticilere, Atatürk’ü alenen soykırımcı olarak niteleyen HDP yönetimine ses çıkaramayan yöneticilere, kadınlara seçme seçilme hakkı veren CHP’den, grup başkanvekili seçimlerinde milletvekillerinin dahi seçme seçilme hakkını yok sayan, grup başkanvekillerini dahi atayan CHP’ye geldik.”
SARAY REJİMİ’NİN PİYADESİ
Memleket Partisi’nde vekillik şansı görmeyen Çelebi’nin oradan da istifa ettiğini söyleyen Terkoğlu, “bonservisi elindeki futbolcu gibi 11 partiyle görüşen Çelebi, AKP’de karar kıldı. Oysa çok değil, birkaç ay önce, AKP’ye geçeceğini söyleyenlere, “yalancı” diyordu. Teğmen Çelebi, kısa sürede, kendi deyimiyle “Saray rejimi”nin ya da “iktidar çöplüğü”nün piyadesi oldu!” dedi.