İletişim Başkanlığı’nın yayımladığı ‘dezenformasyon bülteni‘nde, Amasra’da 41 madencinin yaşamını yitirdiği maden patlamasındaki ihmaller yalan haber ve dezenformasyon olarak nitelendirildi.
İletişim Başkanlığı’nın yayınladığı bülteni Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, dezenformasyonla mücadele gerekçesiyle yapılan düzenlemenin yasalaşmasından sonra ilk dezenformasyonu İletişim Başkanlığı’nın yaptığını söyledi.
Henüz yasa çıkmadan İletişim Başkanlığı bünyesinde Dezenformasyonla Mücadele Merkezi adı altında bir kuruluşun kurulduğunu hatırlatan CHP’li Kılınç, İletişim Başkanlığı bünyesinde devreye sokulan yapılanmanın dezenformasyonla mücadele merkezi değil, dezenformasyon merkezi olduğunu söyleyerek “ İletişim Başkanlığı’nın dezenformasyon merkezi olduğu ortaya çıktı.” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Yüksel Mansur Kılınç, önergede şu sorulara yer verdi:
1) Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM gündeminde bulunuyorken, neden teklifin yasalaşması beklenmeden Dezenformasyonla Mücadele Merkezi adı altında bir merkez kurulmuştur?
2) Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesinde resmi bir kuruluşun kurulduğunun İletişim Başkanı’nın kişisel Twitter hesabından duyurulması devlet ciddiyeti ile bağdaşmakta mıdır?
3) Bartın’ın Amasra ilçesinde 41 madencimizin can vermesine neden olan grizu patlaması ile ilgili henüz soruşturma devam ederken, İletişim Başkanının patlamanın gerçekleştiği maden ocağında gerekli önlemlerin alındığına yönelik bülten yayınlaması yargıya müdahale dolayısıyla suç değil midir?
4) Patlamanın meydana geldiği ocakta gereken önlemlerin alınmadığı, patlamada hayatını kaybeden madencilerimizin yetkililere yaptığı uyarıların dikkate alınmadığı, grizu patlamasında hayatını kaybeden madencilerimizin yakınları tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da ifade edilmiş ve Erdoğan tarafından yalanlanmamıştır. İletişim Başkanı hangi yetki e sorumluluk ile acılı ailelerimizin da dile getirdiği iddiaları “yalan” ve “dezenformasyon” olarak nitelendirilmiştir?
5) Hangi haber ve bilginin “yalan” ve “dezenformasyon” olduğuna İletişim Başkanı mı karar vermektedir? İletişim Başkanı bu yetkiyi nereden almaktadır?
6) İletişim Başkanı, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin kuruluş gerekçesini “Ülkemize karşı yürütülen sistematik dezenformasyon kampanyalarına karşı İletişim Başkanlığımız bünyesinde müstakil bir birim oluşturduk” diyerek açıklamıştır. Vatandaşlarımızın hayatını kaybettiği maden ocağındaki patlamanın nedenlerini sorgulamak, ihmalleri araştırmak “Ülkemize karşı yürütülen sistematik dezenformasyon kampanyası” olarak mı nitelendirilmektedir?
YÖN Haber