Bir süredir akciğer kanseriyle mücadele eden Billur Kalkavan (60) 15 Ekim sabaha karşı tedavi gördüğü Koç Üniversitesi Hastanesi’nde hayatını kaybetmişti.
Ünlü oyuncunun sevgilisi Buğra Bahadırlı, “Kanser tedavisi iyi gidiyordu. Ne var ki kemoterapi sırasında vücudunda bir mantar türemiş. O mantar da enfeksiyona neden olmuş. Buna bağlı olarak bağışıklık sistemi iyice zayıfladı. Son iki hafta ne yemek yiyebildi ne de uyuyabildi. İki gün önce yoğun bakıma alındı ama kalbi daha fazla dayanamadı. Sabah 03.45’te kalbi durdu” demişti.
“İNSANLARIN AĞLAMASINI İSTEMİYORDU”
Billur Kalkavan’ın ölüm haberi herkesi derinden üzerken, ünlü oyuncunun sevgilisinden duygusal açıklamalar geldi.
“Billur’dan ‘anı yaşamayı’ öğrenmiştim, o yüzden onu kaybetmeye kendimi hazırlamamıştım” ifadelerini kullanan Buğra Bahadırlı, “Cenazesinde insanların ağlamasını istemiyordu, ‘Dram yapmayın’ demişti. Biz de onu istediği gibi uğurladık” dedi ve hastalık sürecinde yaşadıklarını ilk kez anlattı.
“PİZZA İSTEMİŞTİ, YEMEK NASİP OLMADI”
Sabah gazetesinin haberine göre; Bahadırlı, Kalkavan’ın son isteğini de açıkladı
Kalkavan’ın son günlerde pizza istediğini söyleyen sevgilisi “‘Canım pizza istiyor. Pizza yiyelim mi?’ demişti. Ben de pizza getirdim ama yemek nasip olmadı, kötüleşti çünkü sonra. Bu enfeksiyon onun vücudunu öyle yıprattı ki, tuvalete bile kucağımda götürüyordum. Hatta bu duruma düşmesi onu içten üzüyordu. Çok gururlu bir kadındı, ‘Buğra’ya yük mü oluyorum’ diye hisse kapıldığını düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
Buğra Bahadırlı kimsenin Kalkavan’ın yerini tutamayacağını söyleyerek “Boşluğunu sabah kalktığımda hissediyorum en çok. Her sabah bir saat ağlıyorum mesela” demesi ise yürek dağladı.
“‘ÇOK YAKIŞIKLISIN’ DEYİP UYUMAYA DEVAM EDİYORDU”
“Ölüm hayatı bitirir, ilişkiyi bitirmez” diyen Bahadırlı, şöyle devam etti:
“Ben son anında yanındaydım. Öldüğünde de ordaydım. Morgda da gördüm. O haliyle de sevdim. Bedenden öte bakıyorum. Bedeni morgda yatıyordu ama ruhu benimleydi. O benim aşık olduğum kadın. Son nefesine kadar mücadele etti, beni bırakmak istemediğini hissettim. Hastaneye hep tıraş olup güzel kıyafetlerimi giyip gidiyordum. Beni öyle görmek istiyordu. Bilinci ara ara geliyordu, ‘Çok yakışıklısın’ deyip uyumaya devam ediyordu.”