Ahmet Ergün, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Milli Görüş Hareketi’nden beri yakın yol arkadaşıydı. Refah Partisi’nden de yine beraber ayrılmışlardı. Erdoğan ailesine sadakatini her fırsatta ispat eden Ahmet Ergün, uzun yıllar TÜRGEV’in Yönetim Kurulu Başkanlığı koltuğunda oturdu. Birçok şirkette ortaklığı bulunan Ergün, devletten büyük ihaleler aldı. İki evlilik yapan ve bugünlerde yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle eşinden davacı olan Ahmet Ergün hakkında Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan imzalı evrak “Rüşvetin belgesi olmaz” anlayışını boşa düşürdü.
Halktv‘den Seyhan Avşar‘ın haberine göre, İstanbul 4. Ağır Ağır Ceza’daki yargılamanın konusu “mal varlığı değerlerini aklama.” Ahmet Ergün’ün ilk evliliğinden olan kızı babasının ikinci eşi tarafından dolandırıldığını ve mal varlığının aklandığını iddia ediyordu. Ancak ikinci eş Sibel Ergün savunmasında 20 yıldır beraber olduğu Ergün’ü dolandırmadığını, eşinin kira getirilerinin aldığı ihaleler karşılığında bazı şahıslara rüşvet olarak verildiğini söylüyordu. Sibel Ergün savunmasında, eşinin kasasından gizli bir şekilde aldığı rüşvet belgesini de mahkemeye sundu. Kirli ilişkileri gözler önüne serer nitelikteki söz konusu belge mahkeme tarafından koruma altına alınırken bir kopyasına halktv.com.tr ulaştı. 16 Ocak 2017 tarihli belge, TCDD Genel Müdürü Süleyman Kahraman’a ödenecek 5 milyon doların Ahmet Ergün tarafından tek taraflı olarak bir taahhütname olarak imza altına alınmasını düzenliyor. Paranın Hızlı Tren Projesi’nin Ankara-İstanbul arasındaki hattındaki tünellerden biri olan T26’nın ihalesi kapsamında ödeneceği anlaşılıyor.
T26’nın açılmamış kısmı ile ilgili 22 Ocak 2017 yılında ihale açıldı. Ve ihale pazarlık usulüyle Cengiz-İçtaş- Belen ortaklığına 792 milyon 869 bin TL bedelle verildi. O tarihteki döviz kuruyla bu meblağ 219 milyon 631 bin dolar tutuyordu. TÜRGEV’in eski başkanı Ahmet Ergün ihaleyi alan Belen İnşaat Taahhüt ve Turizm A.Ş.’nin ortaklarındandı. İhaleyi aldıktan sonra dönemin TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’a 5 milyon dolar ödenmesi yönünde bir taahhütname imzaladı. Ortaklar arası güvensizlik nedeniyle imzalandığı belirtilen ve TCDD Genel Müdürü’ne ‘ödeneceği güvencesi verilen’ rüşveti ortaya koyan taahhütnamede aynen şunlar yazıyor:
“Ortağı olduğum Belen İnşaat Taahhüt ve Turizm Tic. A.Ş. Ankara-İstanbul arası hızlı tren projesi kapsamında Cengiz-İçtaş-Belen ortaklığı çerçevesinde ihale komisyonu olarak Sayın Süleyman Karaman’a ödenmesi gereken ve şahsıma düşen payın 5.000.000 $ (beş milyon Amerikan Doları) 5 (beş) yıl vadeli taksitlerle nakden ödemeyi üstlendiğimi taahhüt ederim. Bu taahhüt gereği şahsıma ait Bakırköy tapusundaki daireler bende kalacak, buna karşılık ödemelerim şirketimi kurduktan sonra başlayacaktır. İş bu taahhütname 2 (iki) nüsha olarak hazırlanmış olup bir nüshası taraflardan Belen A.Ş.’de, diğeri şahsımda saklanmak suretiyle 16.01.2017 tarihinde imza ederek kabul ediyorum.”
Söz konusu belge Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin talebi üzerine Anadolu Cumhuriyet Başsavcılı’nca emanet memurluğuna teslim edildi. Teslim edilmeden önce mahkemelerce akreditasyonu tanınan ve raporları yargılama süreçlerinde geçerli sayılan Ulusal Kriminal Büro’dan imzanın Ahmet Ergün’e ait olduğu konusunda rapor alınmış.
Taahhütnamede Ahmet Ergün’ün kullandığı “Şahsıma düşen payın 5 milyon doları beş yıl vadeli taksitlerle nakden ödemeyi üstleniyorum” sözü, rüşvetin bununla sınırlı kalmadığı izlenimini veriyor. 5 milyon doların sadece Ergün’ün payına düşen olası rüşvet miktarı olduğu düşünüldüğünde 3 ortaklı bir ihaleden TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’a daha fazla rüşvet taahhüt ettiği şüphesini doğuruyor. 5 milyon dolar o tarihteki döviz kuruyla 54 milyon TL’ye denk geliyor.
AKP Milletvekili Süleyman Karaman, rüşvet aldığı iddiasını yalanlayarak, söz konusu taahhütnameden haberi olmadığını söyledi.
“Para aldınız mı?” sorusuna Karaman, “Hayır, ben hiç para almadım” dedi. “Bu kadar büyük bir rakamı telefonda sormanın anlamı yok” diyen Karaman, “Ahmet şu anda ‘hasta’ diyorlar. Ben de görmedim” ifadelerini kullandı.