Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, 128 milyar dolar kriziyle ilgili partinin önde gelen isimlerinden biriyle konuştuğunu aktardı.
Partinin kitleleri etkileme ve peşine takma konusunda etkisini yitirdiği yorumunu yapan Sarıkaya, “Bunu AK Parti’nin en önde gelen isimleri de dile getiriyor” diyerek, “TBMM’de dün partinin etkin isimlerinden biriyle sohbet ederken, CHP’nin ‘128 milyar nerede?’ sorusuyla başlayan kampanyasına dikkat çekti. Zamanında önemsemediklerini, ardından da kamuoyunun aklında ‘çelişki yaratan seri açıklamalarla’ durumu çok daha karmaşık bir hale getirdiklerini ve sonunda buna nokta koyma işinin Cumhurbaşkanı’na kaldığını belirtti” ifadelerini kullandı.
Sarıkaya, yazısında şunları kaydetti:
AK Parti yakın zamana kadar kitleleri etkileme ve peşine takma konusunda oldukça mahirdi.
Gündem belirleme, çerçeveleme ve kitlelerin rızasını imal edip, gündeme taşıdığı olayların peşinden sürükleme gücünü en iyi kullanan partiler arasındaydı.
Ancak son dönem, özellikle de yerel seçim öncesinden bu yana aynı etkiyi yarattığını söylemek oldukça zor.
Bunu AK Parti’nin en önde gelen isimleri de dile getiriyor.
TBMM’de dün partinin etkin isimlerinden biriyle sohbet ederken, CHP’nin “128 milyar nerede?” sorusuyla başlayan kampanyasına dikkat çekti.
Zamanında önemsemediklerini, ardından da kamuoyunun aklında “çelişki yaratan seri açıklamalarla” durumu çok daha karmaşık bir hale getirdiklerini ve sonunda buna nokta koyma işinin Cumhurbaşkanı’na kaldığını belirtti.
Sıkıntılıydı…
Son dönem, kabine değişikliği dahil birçok konuda abartılı beklenti yaratılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Haksız değil…
Çünkü AK Parti çok uzun süredir iletişim yerine propaganda odaklı hareket ediyor.
OLÇOK’TAN SONRA
Rahmetli Erol Olçok, her gün halkın içinde olan, onun konuşmalarını dinleyen, her gün en az 10 gazeteci ile telefon konuşması yapıp genel siyasi havayı da alan bir kişi olduğu için propaganda yerine elde ettiği verilerle meseleyi iletişimin üzerine kurulu götürürdü.
Kitle iletişimine odaklı siyasi söylemle gündeme getirdiği konuların peşine de muhalefetin takılmasını sağlar ve günlerce gündem belirleme üstünlüğünü elinde tutardı.
AK Parti siyasi iletişim yerine siyasi propagandayı önceledi.
Belirli bir süre gündemde kalan, sonrasında tekrar kullanılmak üzere bir süre unutulan, yeniden hatırlatıldığında da aynı yerden başlayan bir yöne gitti.
Hep geldiği yerin bir adım gerisinden başladı, bıraktığı yerin bir adım önüne gitmedi.
Örneğin Anayasa değişikliği veya en geç Mart ayı başında gündeme getirileceği söylenen Siyasi Partiler ve Seçim kanunları…
Her ikisinde de henüz bir çaba söz konusu değil.
Veya Anayasa konusu…
İLETİŞİM YERİNE, PROPAGANDA
Dolayısıyla daha önce kullandığı siyasal iletişim ile diğer partileri peşine takan AK Parti, bir süredir kendi dışında yaratılan gündeme takılma mecburiyetinde kalıyor.
CHP’nin bu süreçteki etkisi de ortada duruyor.
Söylenenin ne olduğu, içeriği ile kimse ilgilenmiyor…
Konu çevresinde yaratılan tartışmanın boyutuna ve kimin ne açıklama yapma durumunda kaldığına bakılıyor.
Bir süre önce de yine AK Parti yöneticisinin, “Elimizle tanıtımını ve reklamını yaptık” dediği, CHP’nin broşürü konusunda da benzer sürece tanıklık edildi.
Şimdi o konuda CHP lideri Kılıçdaroğlu ve milletvekilleri hakkındaki gelen fezleke çevresinde aynı konu daha çok konuşulur hale getiriliyor.
Görmeyen varsa da görmesi sağlanıyor.
Takip edilenken, takip eden olması da başka bir durum…