Prof. Dr. Ercan, Safranbolu Belediyesi’nin Karabük’te düzenlediği deprem konulu konferansa katıldı. Konuşmasında Malatya’da meydana gelen son artçı sarsıntıyı hatırlatan Ercan şunları söyledi:
“Malatya’daki deprem artçı bir depremdir. O bölgede kırık araştırması yaptım göremedim. Yüzeylenmemiş bir kırık olabilir ama mutlaka kırmıştır. Kırığın boyu hesaplarımıza göre 3 ya da 4 kilometredir. Artçı depremler daha da büyük olacaktır o bölgede. 6.7’ye varan en az 15-20 artçı deprem gelecek 3-4 ay ya da yıl içerisinde olacaktır. Orta hasarlı yapıları ağır hasarlı hale getirecek, ağır hasarlı yapıları yıkacaktır.
“SIKINTIMIZ İYİCE KATLANDI”
Orada yapılacak iş bana göre, göçüntüleri kaldırmadan önce orta hasarlı ve ağır hasarlı yapıları yıkmak gerekir. Çünkü geçenlerde olan 6.4’lük depremde bir kişi öldü 100 kişi yaralandı. Biz el ele vererek, ülkenin zaten ekonomisi kötüydü, zaten biz geçim sıkıntısı çekiyorduk. Şimdi sıkıntımız iyice katlandı. Böyle bir durumda çaresiz ve umutsuz olarak durmak yenilmek olur. Bilim adamları, sosyolog ve psikologlarla birlikte çareler üretmemiz gerekiyor. Şu anda Türkiye’de herkesin psikolojisi çok bozuk. Bazen duygularıma yeniliyorum başlıyorum ağlamaya. Biz odun değiliz, duygusal bir yaratığız, biz insanız.
“SİYASETÇİ DEĞİLİM”
Ben bir siyasetçi değilim devleti de ben yönetmiyorum ama bir yurttaş Övgün Ahmet Ercan olarak bizim derhal üretimi artırmamız gerekiyor. Tekrar fabrikaları açmak, sahip olmak, maden yataklarımızı kendimiz üretmek, para kazanmamız gerekiyor. O evleri tekrar nasıl yapacaksın? Para kazanmamız gerekiyor. Para kazanmak için de bir şeyler üretip satmamız gerekiyor. Orada belli olmayan ne kadar koyun ne kadar keçi, ne kadar inek kaybedildi? Bunları daha bilmiyoruz. Devleti yöneten kişi olsam kayıplara bakmaksızın orada köylünün her birine 10’ar tane inek veririm çünkü eğer süt üretemezlerse, şu an sütün litresi 25 lira, belki sütün litresini çok yakın bir zamanda 50-60 liraya alacağız. 1 kilogram yoğurdu belki 80 liraya yiyeceğiz. Domatesi şu anda 20 liraya alıyorsak belki 40-50 liraya alacağız. Bu gelecek 5-6 ay içerisinde büyüyerek katlanacak.
Ben ekonomist de değilim ama bunları görmek için ekonomist ve ziraat mühendisi olmaya gerek yok. Bizim yapmamız gereken orada göçü durdurmak. Şu ana kadar yaklaşık 2 milyon kişi bu bölgeden göçtü. O bölgenin nüfusu 13 buçuk milyon. 2 milyonu göçtü söylediklerine göre şu an bölgenin nüfusu 9 buçuk milyon. Bu göçün hemen durması gerekiyor. Anadolu’nun bir tarım belleği var. Eğer çiftçi, ekici oradan göçerse tarlaları kim ekecek, kim biçecek? Türkiye’nin duyarlı bir bölgesi orası. Bir sürü sığınmacı var. Onlar göçerse onların yerlerine onlar yerleşecek. Türkiye’de Hatay, Kilis Gaziantep, Şanlıurfa buralar duyarlı yerler. İşimiz hiç kolay değil.”