Toplanan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) KRT’de yayınlanan “Şimdiki Zaman” programı hakkındaki uzman raporunu inceledi. Üst Kurul, yapımın bir bölümünde kullanılan bazı ifadelerin kurum ve kişileri eleştirmenin ötesinde küçük düşürücü ve itibarsızlaştırıcı nitelikte olduğunu iddia etti.
RTÜK Üyeleri toplantıda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında soruşturma başlatılan yayın konuğu Engin Altay’ın yayında sarf ettiği “Her şeyi namusla yaparsan AKP’de yadırganırsın. Devleti soymanın AKP’den önce üç yolu vardı şimdi on bir yolu var. Çünkü hem ilk derecede hem istinafta hem hatta Yargıtay’da maalesef hukuk rafa kalktı. Sonu benzemesin Menderes’e.” sözlerini tartıştı.
Üst Kurul, Cumhurbaşkanı’na, yargı kurumlarına ve AKP’ye yönelik kullanılan ifadelerin sorumlu yayıncılık anlayışı dışında, eleştiri sınırlarını aşan, aşağılayıcı ve küçük düşürücü nitelikte olduğu iddiasıyla yayıncı KRT’ye idari para cezası müeyyidesi uyguladı.
TELE1’E DE PARA CEZASI KESİLDİ
Kurulda ele alınan diğer bir raporsa Tele 1’e aitti. “Ankara Rüzgârı” programını görüşen Üst Kurul, yapımın bir bölümüne konuk olarak katılan Rifat Serdaroğlu tarafından sarf edilen “Hâlâ bu ülkede Atatürk adını ananlardan, Atatürk ilkelerinden bahsedenlerden nem kapan, sinir olan, gıcık kapan bir iktidar var. Şimdi söylemek istemiyorum ama yani zaten sırtında Kuddusi Okkır’dan tutun Kaşif Kozinoğlu’ndan Yarbay Ali Tatar’a kadar bir sürü ölümün sorumluluğu olan bilinen bilinmeyen adam öldürme kabiliyetine sahip bir örgüt var” ifadelerle yayının devamındaki iş dünyasının Cumhurbaşkanı’ndan korktuğu ve kendisinin görevde kalmaya devam etmesi durumunda Türkiye’de demokrasinin yok olacağı, insanların korkmadan bir araya gelerek Kurtuluş Savaşı’ndaki gibi bir Kuvay-ı Milliye mücadelesi içerisine girmesi gerektiği şeklindeki bazı iddiaları inceledi.
Rifat Serdaroğlu’nun AKP ile ilgili olarak “Sırtında birçok ölümün sorumluluğu olan bilinen bilinmeyen adam öldürme kabiliyetine sahip bir örgüt” şeklindeki tanımlamayla sarf etmiş olduğu sözlerin, söz konusu siyasi partinin toplum nezdindeki itibarını zedeleyici bir niteliğe sahip olduğu ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı öne süren Üst Kuru Tele1’e de idari para cezası verilmesine karar verildi.
“TÜRK TOPLUMUNDA KABUL GÖRMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
Her bölümü yoğun olarak izleyici şikâyeti alan dizi RTÜK’ün masasına geldi. Toplantıda “Camdaki Kız” raporunu etraflıca analiz eden RTÜK Üyeleri, dizinin bazı sahnelerinde milli, manevi değerlere ve ailenin korunması ilkesine aykırılık teşkil eden; toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen ve kadını istismar eden nitelikte görüntülerin yer aldığını belirledi.
Dizide “Nalan” karakterinin annesi tarafından baskı ve kontrol altında tutulduğu, devamlı psikolojik şiddete, bazı anlarda ise fiziksel şiddete maruz kaldığı sahnelere yer verildiği ayrıca diğer karakter “Sedat”ın ise evli bir kadınla olan ilişkisinin anlatıldığı, “Nalan” karakteri ile evlenme arifesinde olan “Sedat”ın evli bir kadın olan “Canan” karakteriyle olan gayrimeşru ilişkisi temelinde oluşturulan hikayenin Türk toplumu tarafından kabul görmesi mümkün olmayan bir ilişki modeli olduğunu belirleyen Üst Kurul, Kanal D’ye yaptırım kararı aldı.
RTÜK, başka bir sahnede de annesi tarafından “Nalan” karakterine küçüklükten itibaren bekaret korsesi olarak adlandırılan bir kıyafetin zorla giydirilmesi, bu nedenle “Nalan”ın gün içerisinde tuvalete bile gidememesi, henüz ilköğretim çağındayken korseyi çıkardığı gerekçesiyle bütün arkadaşlarının önünde dövülmesi sahnelerinde fiziksel şiddet unsurlarını tespit etti.
Raporu hazırlayan uzmanın, 6112 sayılı Kanunda bulunan yayınlar “manevî değerlere, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz.” ve “kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez sonunda Kanal D’ye idari para cezası verilmesine karar verdi. ” maddelerinin ihlal edildiği önerisini haklı gören Üst Kurul, müzakerelerin sonunda Kanal D’ye idari para cezası verilmesine karar verdi. (İHA)