Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Orta Vadeli Program (OVP) hazırlıkları kapsamında, İstanbul Finans Merkezi’nde (İFM) finans dünyasının temsilcileriyle bir araya geldi.
Toplantıya, Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu ve Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, Vakıflar Bankası, Türkiye İş Bankası, Halk Bankası, Türkiye Garanti BBVA, Yapı ve Kredi Bankası, Akbank, QNB Finansbank, Denizbank, Türk Eximbank, Türk Ekonomi Bankası ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası temsilcileri katıldı.
Yılmaz, finans sektörünün birçok alanda ciddi potansiyele sahip olduğunu söyleyerek, “OVP çerçevesinde en önemli beklentilerimizden bir tanesi tasarruf oranlarımızın arttırılması, cari açık dediğimiz mesele de büyük oranda bununla ilgili. Bir ülkedeki toplam yatırımları, toplam tasarrufunuzla finanse edemiyorsanız dış finansmana ihtiyacınız oluşuyor. Dış finansman dediğimiz de bir anlamda cari açığa tekabül ediyor. Dolayısıyla kalkınmakta olan bir ülke olarak yatırımları düşürmeyi değil tasarrufları artırmayı hedeflemek durumdayız. Dengeyi sağlarken esas yapmamız gereken, gelişmek, sosyal refahı artırmak zorunda olan bir ülke olarak yatırımları düşürmek değil, tasarrufları artırmak ve yatırımları sağlıklı tasarruflarla, kaynaklarla desteklemektir. Dolayısıyla OVP çerçevesinde cari açığı aşağıya düşürerek, sürdürülebilir bir büyüme perspektifini güçlendirmek bakımından finans sektöründe tasarruf oranlarını artırmak bizim için çok çok kıymetli” dedi.
‘YAPISAL REFORMLAR DA ÇOK KIYMETLİ’
Yılmaz, OVP’yi üç sac ayağı üzerine inşa ettiklerine işaret ederek, şöyle devam etti:
“Birincisi mali disiplin. Son dönemlerde yaşadığımız büyük bir felaket var, deprem meselesi var. Depremin tek seferlik etkileri hariç, bütçe açığının milli gelire oranını AB standartlarında sürdürme perspektifimiz var. Diğer taraftan parasal politikalar, para politikamızın para çerçevesi yine OVP’de yer alacak. 2026 perspektifinde hazırlayacağımız OVP’nin hedefi tek haneli enflasyona ülkemizi kavuşturmak. Bu çerçeveyi Merkez Bankası’yla birlikte hükümetimiz, hedef birliği içinde ortaya koyacaktır. Aşama aşama, sabırla doğru politikaları takip ederek, bu hedefe hep birlikte ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. OVP’nin üçüncü bir ayağı var yapısal reformlar. Yapısal reformlar da çok kıymetli. Yapısal reformlarda iki etki var. Bir tanesi orta vadeli somut etkiler. İkincisi de beklenti kanalıyla kısa vadeli etkiler, her ikisini de önemsiyoruz. Yapısal reformlar yapabilen ülkeler orta vadede somut değişimler yapabildikleri gibi, kısa vadeli olarak da beklentileri güçlendiren ülkelerdir.”
Bu her üç konuda finans kesiminin önemli öneri ve tavsiyeleri olacağına inandığını dile getiren Yılmaz, ‘geçiş sürecinde olduklarını, belli politikalarda güncellemeler gerçekleştirdiklerini ve bu geçiş sürecinde de sistemin iyi işlemesinin, tek tek aktörlerin pozisyonlarının önünde olması gerektiğini düşündüklerini’ belirtti.