Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, BirGün’den Esat Aydın’a konuştu.
“Ülke genelinde riskli bölgeler neresi” sorusuna Görür, şu yanıtı verdi:
“İzmir riskli, Marmara Bölgesi, Erzincan Karlıova arası Yedisu fayının olduğu yer. Karlıova-Bingöl arası Göynük kesimi. 1860’tan beri Karlıova-Göynük arası kırılmamış. Maraş’ı, Elazığ’ı sayıyorduk, bitti. Bir de belli ölçüde Adana havzası ve o yöre. Adıyaman-Hakkâri arasındaki kuşak. İzmir, Milas, Muğla, Antalya hattı. Bunu derken de adı sanı olan bir deprem diyorum. Bunu özellikle vurguluyorum. Bir ülkenin depremselliği tümünde varken, riski fazla olan, özen gösterilecek, dikkat edilecek yerler anlamında bunu söylüyorum.
Biz 17 Ağustos’tan beri bunu söylüyoruz zaten. Muğla-İzmir yöresinde Helen-Kıbrıs yayı çok önemli, dalma batma zonu önemli bir deprem kaynağı. İzmir’i kesen faylar Batı Anadolu deprem kaynakları var burada. Bu son depremler bindirme hattını, Adıyaman-Hakkâri arasını biraz daha dikkatli hale getirdi. Bunu söylememizin nedeni de şu; belediye başkanları, valilere halk söylediklerimizi duyursun, bu yöneticilerden talep etsin; “bakın, biliminsanları bunu söylüyor, siz de deprem çalışmaları yapıyor musunuz?” desin. Bu yöneticiler de bizim bu uyarılarımıza kulak asarak hastanesine, yoluna bugünden başlasın, yapabildiğince depreme dayanıklı hale getirsin. 17 Ağustos’un yıldönümündeki mesajım bu olsun. Bu bizim ayıbımız, 23 senedir biz İstanbul’u depreme hazır hale getirememişsek; bu bize yakışmıyor. Bizim şimdi Marmara Bölgesini konuşmamız gerekiyordu. Ha, bugün bölgede çok şey yapıldı; ama baktığımız zaman Marmara depreme hazır mı derseniz, hazır değil. Peki ne kadar hazır derseniz yani %20 hazırsa ben öpüp başıma koyayım. Ama ürkmeyelim, ders çıkaralım.”