Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ısrarıyla hayata geçirilen ‘düşük faiz’ politikası nedeniyle Türkiye’de yaklaşık iki yıldır resmi otoritelerce adı konulmamış bir ekonomik kriz yaşanıyor. Enflasyon, cari açık ve döviz kurları rekorlar kırarken, uzmanlar bu dönemde devreye alınan kur korumalı mevduat gibi kimi önlemler için ‘saatli bomba’ benzetmesi yapıyor. Rezervler, ‘dost ülkelerin’ desteğine rağmen eksilerde seyrediyor.
Hayat pahalılığı her geçen daha da artarken, dikkati çeken bir gelişme yaşandı.
“(…) ‘Enkazdan bile vahim’ ekonomik tabloyu Erdoğan da ikili görüşmelerinde kabullendi, bunu ‘dış mihraklara’ bağlamadı. 14 ve 28 Mayıs seçimlerini kazanmak zorunda olduklarını söylemekle yetindi. Geçmişe çok takılmadılar, takıldıkları gelecekteki tek konu 2024 yılındaki yerel seçimlerdi. Pazarlık burada başladı. Erdoğan ‘yerel seçimlere kadar alacağın her kararı bana danış 1 Nisan’dan sonra direksiyon tamamen sende, ne gerekiyorsa onu yap’ dedi. Mehmet Şimşek Kasım’a kadar ihtiyaç olan faiz artırımı için de onay aldı. Oran konuşulmadı ama yüzde 40’a kadar ulaşacak bir çıta öngörülüyor.”
‘MEMUR MAAŞ ZAM ORANININ AÇIKLANANDAN BİR PUAN ÜSTÜNE ÇIKILMASINA KARŞI’
Erdoğan’ın temmuz ayında faiz artırımına izin vermediğini, ancak Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının maliyeti nedeniyle Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın devreye girmesiyle ağustosta 7.5’lik bir artış geldiğini dile getiren Bozkurt, “Yani Şimşek ile Erdoğan’ın mutabık kaldıkları sistem işliyordu” dedi.
Bozkurt, son günlerde tepki çeken memur ve emekli maaşlarıyla ilgili olarak da edindiği şu bilgileri paylaştı:
“Memur maaş zam oranının açıklanandan bir puan üstüne çıkılmasına Şimşek karşı. Aynı şekilde emeklilere iyileştirme yapılmasına da. Bu, Erdoğan’ın elini kolunu bağlamış vaziyette. Bunlar için ilave kaynak yaratmakta da zorlanıyorlar. Körfez ile kurulan ilişkilerin tamamı yerel seçime kadar olan süre için. Ondan sonra direksiyonda Şimşek, uygulamada da onun kararları olacak.”