Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, İYİ Parti’den ihraç edilmesine ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
Dikbayır’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:
ÇOK ÜZÜLÜYORUM
İhraç edilmemin sebebi basında partimi yıpratmamdı. MDK’nın ve genel başkanın iddiaları bu yöndeydi. Basında partimi yıpratmışım. Bir diğer iddia maalesef, o kelimeyi kullanmaktan dahi imtina ediyorum, çok üzülüyorum. Taciz iddiasıydı… Bir diğer sebep de Sakarya mitingine giden malzemelerin parasını benden istediler bir diğer neden de oydu.
İYİ PARTİ’DEN CESARETİ İHRAÇ ETTİLER
Tabii gele gele bu iddiaların asılsız mesnetsiz ve doğru olmadığı ortaya çıktı. Son olarak geldiğimiz nokta benim partiyi basının önünde yıldırmış olmam. Ama şunu unutuyorlar ben partimi basının önünde hiç konuşmadım. Basının önünde bu konuşmaları yapan sayın Meral Akşener’di, İYİ Parti Genel Başkanı’ydı. Hem grup toplantısında hem de gittiği yerlerde bunu dile getiren kendisiydi. Ben de doğal olarak savunma hakkımı kullandım. Ben çok ciddi, çirkin iftiralarla karşılaştım. Benim derdim sadece kendimi bu iftiralardan kurtarmaktı. Şimdi Ümit Dikbayır’ı partiden ihraç ettik diyorlar. Aslında Dikbayır’ı ihraç etmediler, İYİ Parti’den adaleti ihraç ettiler, inancı ihraç ettiler. İYİ Parti’den cesareti ihraç ettiler. Bunun için de çok üzgünüm.
HANİ BEN BELEDİYELERLE TİCARİ İŞ YAPMIŞTIM?
Süreç buraya gelinceye kadar daha önce başka iddialar da atılmıştı. Genel Başkan’ın banka hesaplarını incelettiğim, belediyelerle ticari iş yaptığım. Bir Twitter sayfasını açtırdığım, bunun üzerinden partiyi yıprattığım gibi iddialar vardı. Bunların hepsi boşa çıktı. Sorma sırası bende. Hani ben Genel Başkanın ve ailesinin, özel kaleminin banka hesaplarını inceletmiştim? Niye beni bundan ihraca sevk etmediniz? Hani ben belediyelerle ticari iş yapmıştım? Neden beni bunlardan dolayı disipline sevk etmediniz, başka uydurma iftiralardan disipline sevk ettiniz? Şimdi ben baktım gördüm ki bu vatandaşlar kulaklarının üstüne yatacaklar. Ben Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bir dilekçe verdim. Dedim ki; ‘Bu iddiaların devlet yoluyla araştırılması, kamuoyuna açıklanması…’ Şimdi yarın bir dilekçe daha vereceğim. Özellikle bu taciz iddiasında bulunan vatandaşı yalan beyandan ve iki tane yalancı şahitlikte bulunan kişileri de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet edeceğim. Sonuna kadar da götüreceğim.
BAĞIMSIZ OLARAK DEVAM EDECEĞİM
Bundan sonraki siyasi kariyerime bağımsız Sakarya Milletvekili olarak devam edeceğim. Vatandaşlarımızın sorunlarını Ankara’ya taşıyacağım.