Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında geniş bir bölgede dün öğle saatlerinde toprak kayması meydana geldi. Bağımsız Maden İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu, İliç’teki maden faciasına ilişkin KRT’de değerlendirmelerde bulundu.
Aksu, şunları söyledi:
“Anagold uluslararası bir tekel. İçeride de taşeronlar var. Dün sabah bölgede arkadaşlar çatlakları fark ediyorlar. Orada bir tartışma oluyor, bir grup işçilerini çekiyor. Burada bir çalışma olmaması gerektiğinin bir hafta boyunca işçiler arasında tartışıldığı biliniyor. 12 sıralarında dinamit patlatmaları yapılıyor ve bu kent içinde de hissediliyor.
Göçüğün oluştuğu yerden herkes dün ses var mı diye yoklayarak inmişler. Oradaki işçilerde de bir baş ağrısı şikayeti vardı. İşçi arkadaşların temel şikayetlerinden birisi İliç’te teşekküllü bir hastane yok ve Divriği’ne geçmek zorundalar. Altından kimyasal kullanılarak ayrıştırılmış taş toprak yığılarak bir dağ yapılmış. Siyanür yüklü bir tepe burası. Binali Yıldırım’ın bunu bilmeme ihtimali yok ama insanlar daha toprağın altındayken Anagold şirketinin direktifleri doğrultusunda çıkmış konuşuyor. Orada herkesi parayla satın aldılar itiraz ve tepkinin gelişmemesi için.
“HALK SÖMÜRÜ ALTINDA ÖLDÜRÜLÜYOR”
İşçiler ve halkın karşısında yüzde yüzlük bi blok var. Buna karşı çıkan insanlar da değişik yaftalarla anılıyor. İşçi buna itiraz ederse o kenti terk etmeyi göze almak zorunda. Bu yapının içinde mafya, cemaat var. Bunların hepsi taşeron şirket olarak buralara yapılandırılmış. Burada halk sömürü altında öldürülüyor. Türkiye’de bir emperyalist tekelin faaliyetlerini durduracak kudrette bir hukuk zemini yoktur.
“ANAGOLD İŞÇİLERİ TEHDİT ETTİ”
Anagold, işçilere mail atıp ‘Üretimi durdurma veya yavaşlatma gibi işler yaparsanız disipline veririz’ diyerek bizle ilgili tehdit etti. İşçi günde 300-400 dolara ABD ve Kanada’da çalışıyorsa, sen bu işçiyi ayda 2 bin doların altında çalıştıramazsın.
Bu yapının, tekellerin sökülüp atılması lazım.
Kurtarma faaliyetinin uzun süreceği kanaatindeyim. 20 saati geçti ve herhangi bir ilerleme yok. Toprağın kimyasalla yüklü olması nedeniyle kurtarma faaliyeti yapmak çok zor.
Halk birbirine oradaki felaketleri iletmesin istiyorlar. Çok büyük bir acı var. Aradığım ve beni arayan arkadaşların tamamı ağlıyordu ve büyük bir şok içinde”