İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcılığı görevi boyunca başarılı işlere imza atan Mahir Polat görevinden istifa ederek CHP’den Fatih Belediye başkan adayı oldu. Polat, seçilmesi halinde Fatih’te yapacaklarını Cumhuriyet’ten Gökhan Kam’a anlattı.
İşte Mahir Polat’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
‘GÜVEN SORUNU YAŞANIYOR’
Sizce Fatih’in en temel sorunları nelerdir?
‘DERİN YOKSULLUK’
Polat, “Sosyal alan ve kültür yaşamı Fatih’te çökmüş durumda. Fatih, kültürel yaşamın neredeyse sıfıra indiği bir zeminde ilerliyor. Fatih’in gençleri ve sosyal yaşam arayışındaki Fatihliler semtin dışına çıkmak zorunda kalıyor. Bir diğer önemli sorun da yoksulluğun çok derinleşmiş olması. Fatih’te her dört haneden birisi derin yoksulluk yaşıyor ve açlık sınırının altında İBB’den sosyal yardım başvurusunda bulunuyor, bir trajedi yaşıyor. Hatta Türkiye siyasetinin iki kutuplu siyaset olarak tercih edilmesi ve bunun körüklenmesi nedeniyle mahalle entegrasyonu ya da Fatih’in turizm bölgeleri gibi alanlardaki imkânlarından derin yoksulluk yaşayan Karagümrük, Balat, Ayvansaray gibi noktalardaki gençlik faydalanamıyor.
Fatih’in esasen en büyük sorunu da sürekli değer kaybeden, gayrimenkul değerinde İstanbul’da 27.sıraya düşmüş bir ilçe olması. Nüfusunun yüzde 30’una yakınını değiş-tokuş ederek kaybetmiş ve yeni demografiyi 10 yıl gibi kısa bir sürede almış bir ilçe. Bunun trajedisini yaşıyor. Bence Fatih’in en büyük sorunu geleceğe karamsar bakmak durumunda kalmasıdır. Bu yanlış yerel politikalarla giderse çöküntü alanları derinleşecek. Son 10 yılda toplumun devlete karşı güveni azalmış durumda. Vatandaşlar kentsel dönüşüme ilişkin yeni rezerv yasadan çok kaygılılar. Bütün bunlar Fatih’i yüksek turizm potansiyeliyle, yüksek dünya entegrasyonuyla buluşturamayan bir yerel yönetimin yanlış politikaları, kötü yönetimiyle bu noktaya gelmiş durumda.”
AKP’nin kalesi olarak anılan Fatih’te seçmeni nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz?
“Ben siyasette kale gibi tabirleri doğru bulmuyorum. Bundan birkaç dönem önceye bakacak olursak denklemin tam tersi olduğu da görülür. Sosyoloji değişiyor, hayat ve kent değişiyor. Bu bakımdan toplumun artık -parti ayrımının ötesinde- adayın neyi anlattığına, nasıl hizmet ettiğine bakacağı, vatandaşın bu konuda düşüneceği bir döneme girdiğimizi düşünüyorum. Seçim çalışmamızı yoğun bir şekilde buna uygun ilerlettik ki zaten bu şekilde bir siyasetçi ve devlet adamıyız. Biz bu sürecin sonunda Fatihlilerin parti ve zümre ayrımı olmaksızın hizmet odaklı, kendi kültürlerine yabancı olmayan, bu toplumun insanı vasıflarında bir adaya oy vereceklerini düşünüyorduk. Biz projelerimizle, işimizle yerel yönetimle olması gereken konularla vatandaşın karşısına çıkıyoruz. Bu bakımdan bence insanlar bunu değerlendirecektir.”
‘DEMOGRAFİ TANIMLANMALI’
Fatih’te göreve geldiğinizde ilk icraatınız ne olacak?
“Kentsel dönüşüm çok büyük bir ihtiyaç. Hızlı bir şekilde Konut A.Ş.’yi kurmak istiyoruz. Çünkü kaybedecek dakikamız bile yok. Fatih’te ilk önce kentsel dönüşüm odaklı şu ana kadar yapılan çalışmaların alt yapısını çıkarıp Konut A.Ş.’yi kuracağız.”
Fatih denince akla göçmenlerin yoğun yaşadığı bir bölge geliyor. Siz bu algıyı yıkacak mısınız?