Eski ABD Birleşmiş Milletler Temsilcisi Nikki Haley’in İsrail’i ziyareti esnasında bombaların üstüne “Onları bitirin” yazması ile son örneğine tanık olunan duruma Alman siyaset bilimci Prof. Dr. Ulrike Guerot sert tepki gösterdi.
CGTN Türk’e’konuşan Guerot, “Bombaların üstüne “onları bitirin” yazdılar. Görüyoruz ki 30 bin sivil öldürüldü, yapay zeka savaşta bunları yapmak için kullanıldı. Yardım tırlarının dışarıya itildiğini görüyoruz, Filistinlilerin ülkelerinden sürülmesi amacıyla Mısır sınırına doğru itildiğini görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Batı’nın genel anlamda Filistin ve Ukrayna konusunda aldığı tutumun yeterince sorumluluk taşımadığını vurgulayan Alman siyaset bilimci Prof. Dr. Ulrike Guerot “Şu anda Ukrayna’da, Rusya’da, İsrail’de Gazze’de olup bitenlerin çoğuna bakınca, sözde Batı’dan utanç duyuyorum. Evet. Bir Avrupalı olarak utanç duyuyorum çünkü bu çok ikiyüzlü. Evet. Yani bunun bir soykırım olduğu çok açık.” İfadelerini kullandı.
“Berbat bir durum”
ABD’nin artık mekik diplomasisi yoluyla sorunlara çözüm bulma konusunda yetersiz olduğunu, Avrupa’nın ise yanlış bir güvenlik mimarisi tesis ettiğinin altını çizen siyaset bilimci Guerot şunları kaydetti:
“25 yıl önce çözüme bugün olduğumuzdan daha yakındık. 25 yıl önce Rusya ile barış düzenine bugün daha yakındık. Bana göre, Batı’nın davranışından bu kadar utanç duymama neden olan şey, birincisi, kendi hedeflerimize karşı düşüyor olmamızdır. Evet, kendi hedeflerimiz Amerikan hedefleriydi, barış düzeni, Camp David ve Orta Doğu içindi. Ancak Avrupa’ya dair hedeflerimiz Rusya ile bir güvenlik mimarisiydi. Ve biz her zaman barış, barış yoluyla güvenlik dedik, güvenlik yoluyla barış değil. evet. Ve şimdi barış için güvenlik yapıyoruz. Bu da daha fazla silahı beraberinde getirebilir. Bence Amerika artık bilindiği gibi eskiden bilindiği şekliyle sorunları çözme kastisiyle mekik diplomasi yapmıyor. Bunların hepsi gitti. Şimdi geriye bel bağladığımız sözde kurallara dayalı düzen kaldı. Bu kurallara dayalı düzen yazılı biçimde değil ve Birleşmiş Milletler hukuku ile karşılaştırabilir değil. Bence Avrupa kuralara dayalı düzen ile BM hukuku arasındaki bu açığı kapatmalı. Ve bunu yaptığımız an, belki de her iki çatışmayı da çözme şansımız olur. Bana göre bu çatışma tarihsel nedenlerden dolayı aynı zamanda Avrupa’yı ilgilendiren çatışmadır. Sadece silahlara dayanan, diplomatik çözüm sunmayan Avrupa’nın bu çatışmaların çözünde ne kadar geride kaldığını görmek berbat bir durum. “