Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçiliği Elçi Müsteşarı Cheng Weihua, zoom üzerinden görüştüğü Mustafa Balbay’a önemli açıklamalar yaptı.
Cheng, Çin aşısı Sinovac’ın Türkiye’ye getirilişindeki duraklama ve Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşananlar hakkında çarpıcı bilgiler verdi.
İşte Balbay’ın köşesine taşıdığı açıklamalar:
Weihua’nın Sinovac değerlendirmeleri şöyle:
– 40 ülkeye aşı satıyoruz. Türkiye şu ana dek 26 milyon dozla birinci sırada.
– Nisan ayından itibaren Çin’de 300 milyon dozluk büyük bir aşılama süreci başladı. Bu nedenle Türkiye’ye nakil de durdu. Bunda hiçbir siyasi ya da benzer neden yoktur.
– Önümüzdeki 10 gün içinde büyük olasılıkla Türkiye’ye yeniden aşı nakli başlayacak. İlk nakil 1 milyon dozun üstünde olur.
– Çin aşısının koruyucu etkisi bizim hesaplamamızla yüzde 81.34.
– 4’ü inaktif, 1’i mRNA teknolojisi olmak üzere 5 aşı daha geliştiriyoruz.
– Çin olarak Covid-19’u yendik diyemeyiz, kontrol altına aldık, diyebiliriz. Bu salgınla mücadele tüm insanlığın ortak çabasıyla sonuca ulaşır. Bir ülkenin tek başına yenmesi diye bir şey yok. Diyelim ki içimizde her şeyi kontrol ettik, dışarıya giden bir yurttaşımız ülkeye döndüğünde taşıyabilir.
***
Weihua’ya Uygurlara ilişkin gündemdeki soykırım yapıldığı, yoğun tutuklamalar olduğu, baskı uygulandığı iddialarını sorduk. Satırbaşlarıyla şu yanıtları verdi:
– Sincan-Uygur Özerk Bölgesi 1.6 milyon kilometrekareyle Çin’in en büyük bölgelerinden biridir. Yüzölçümü Türkiye’nin iki katıdır.
– Bölgede 1990’lardan 2017’ye dek bini aşkın terör faaliyeti oldu. Bunları önlemek için mücadele ettik.
– Bugün için Uygurlarla kardeşçe yaşıyoruz. Biz soykırım deyince Amerikalıların yerlilere yaptığını ve Nazileri anlıyoruz.
– 1980’lerden sonra Çin’de her aileye bir çocuk kısıtlaması getirildi. Uygurlar bundan ayrı tutuldu. Bugün Türkiye’de Çin için kötü şeyler anlatanlar bile 3-4 kardeş olduklarını söylüyorlar.
– Son birkaç kuşakta Uygur nüfusu yüzde 25, örneğin Han soyundan gelenlerin nüfusu yüzde 2 arttı.
– Son 4 yılda barış geldiği için yüzde 90’ı yerli olmak üzere Sincan’a 200 milyon turist ziyaret etti.
– Sincan’da büyük şehirler Urumçi, Kaşgar’da tüm tabelalar iki dille, Mandarin Çincesi ve Uygurcadır.
– Çin para birimi Yuan’ın üzerinde 5 dil vardır, biri Uygurcadır.
– Çin’de üniversiteye giriş sınavları da 5 dilde yapılır. Sincan’da sınavlar Uygurcadır.
– Bütün bunların ötesinde biz Uygurlarla kardeşçe yaşıyoruz. Verdiğim örnekler soykırım ve benzer iddiaların tümünün temelsiz olduğunu göstermektedir.
***
Çin Büyükelçiliği Elçi Müsteşarı’na, salgının bir biyolojik silah olabileceği iddialarını da sorduk. Hem bu konunun hem de Uygurlarla ilgili iddiaların ana kaynağı olarak ABD’yi gösterdi.
Vurguladıkları şöyle:
– Özellikle Trump’ın başkanlığı döneminde bu tür iddialar ortaya atıldı. Dünya Sağlık Örgütü temsilcileri Çin’e geldi, incelemeler yaptı. Virüsün bir laboratuvar üretimi olma olasılığının çok çok düşük olduğunu açıkladı.
– Dünyanın süper gücü biz değiliz, Amerika. Bizim tüm dünyayı etki altına alma gibi bir hedefimiz yok. İnsanımızı iyi yaşatmak istiyoruz, dünyanın huzurlu olmasını istiyoruz.
– ABD, Çin’e karşı Uygurları kışkırtmak istiyor. Buna ilişkin planların, güncel gelişmelerin altında bu var.
Çin’in düşüncelerini aktardık.
Değerlendirmelerimizi yarın paylaşalım…