CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Manisa’nın Soma ilçesinde MESEM kapsamında stajyer olarak çalıştığı inşaattan düşerek hayatını kaybeden 17 yaşındaki Alperen Enes Ural davasında verilen cezaları eleştirdi. Özçağdaş, “Alperen’in ölümünden sorumlu olanlardan bir kişi bile tutuklanmadan iş yeri sahibi 2 yıl 8 ay para cezasına çevrilerek 36 bin lira ve 8 ay meslekten uzaklaştırma, usta da 1 yıl 3 ay yine para cezasına çevrilerek 15 bin lira para cezasına çarptırıldı. 17 yaşında bir çocuğu kaybettiğiniz ve kaybettikten sonra da adalet sağlayamadığınız için utanmalısınız. Böyle bir iktidar olmaz olsun” dedi.
Manisa’nın Soma ilçesinde Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) kapsamında stajyer olarak çalıştığı inşaattan düşerek hayatını kaybeden 17 yaşındaki Alperen Enes Ural davasında, bugün üçüncü duruşma görüldü. Konuya ilişkin TBMM’de basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, şunları söyledi:
“Bugün 10 Aralık İnsan Hakları Beyannamesi’nin kabulünün 70. yıl dönümü. Tüm dünyada çok ciddi hak ihlalleri ile karşı karşıyayız. Çocukları, bebekleri, gençleri, kadınları maalesef savaşlarda, çatışmalarda kaybediyoruz. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı bir basın açıklaması yapmış, ‘insan hakları muhafaza edilmeli’ demiş ve ‘İnsan Hakları Günü’nü bilhassa Filistinli kardeşlerimiz başta olmak üzere tüm insanlığa barış ve huzur getirmesini temenni ediyorum’ demiş. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yine benzer temennilerle yine başta bölgemiz olmak üzere dünyanın her yerinde insan haklarından yoksun bir şekilde yaşayan, açlıkla mücadele eden mazlum kardeşlerimize huzur getirmesini’ temenni etmiş, yıkık kentlerden fotoğraflar paylaşmış.
SADECE BİR YILDA 12 MESEM ÖĞRENCİSİ HAYATINI KAYBETTİ
İnsan hakları beyannamesinin üçüncü maddesi yaşamak, hürriyet kişi emniyeti her ferdin hakkıdır’ diyor. Alperen Enes Ural, 17 yaşındaydı. Annesinin, babasının kuzusuydu. Çocuğu olan tüm anne babaların bileceği gibi saçının teline zarar gelse annesi Selda Hanım babası Faruk Bey üzülürdü. Alperen Enes Ural, bu iktidarın ölüm ve zulüm makinesi olan MESEM öğrencisiydi. Sadece bir yılda 12 MESEM öğrencisi hayatını kaybetti. 18 Mayıs 2024’te bir cumartesi günü çalışmaması gereken bir günde, olmaması gereken bir yerde ve alınmayan iş güvenliği tedbirleri nedeniyle buradan düştü. Alperen eğer 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre tedbirler alınmış olsaydı ölmezdi. Paraşüt kemeri olmuş olsaydı ölmezdi, bareti olsaydı ölmezdi, usta öğreticisi başında olsaydı ölmezdi. İş gören değil iş öğrenen olsaydı ölmezdi. Beş gün yaşama tutunmaya çalıştıktan sonra vefat etti.
ALPEREN’İ GERİ GETİREMEYİZ AMA BAŞKA ALPERENLERİ ENGELLEYEBİLİRİZ
Bugün üçüncü davası görüldü Soma’da ve Alperen’in ölümünden sorumlu olanlardan bir kişi bile tutuklanmadan iş yeri sahibi 2 yıl 8 ay para cezasına çevrilerek 36 bin lira ve 8 ay meslekten uzaklaştırma, usta da 1 yıl 3 ay yine para cezasına çevrilerek 15 bin lira para cezasına çarptırıldı. 17 yaşında bir evladın bedeli birisi için 36, birisi için 15 bin lira oldu. Soruşturmada Milli Eğitim Bakanlığı’ndan hiç kimse yoktu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan hiç kimse yoktu. Adalet Bakanlığı’ndan hiç kimse yoktu. Akıl vermeye gelince başka ülkelere akıl veren iktidar kendisine emanet edilmiş 17 yaşındaki bir çocuk için ne güvenli bir çalışma alanı sağlayabildi ne ona uygun bir eğitim alanı sağlayabildi ne de onu kaybettikten sonra adalet sağlayabildi. 17 yaşında bir çocuğu kaybettiğiniz ve kaybettikten sonra da adalet sağlayamadığınız için utanmalısınız. Böyle bir iktidar olmaz olsun. Alperen gibi çocuklarımızı kaybetmeye devam ediyoruz. Alperen’i geri getiremeyiz ama başka Alperenleri engelleyebiliriz.”
KAYNAK: ANKA