Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ikinci toplantısı sona erdi. Toplantı sonrası açıklama yapan TÜRK-İş Genel Sekreteri Ramazan Ağar, hükümet ve işverenden bir rakam talep ettiklerini, ancak bir rakamın verilmediğini belirterek, sürecin üçüncü toplantıda bitmesini beklediklerini söyledi. Hükümete üçüncü toplantı öncesinde bir rakam açıklaması çağrısında bulunan Ağar, “Biz geçinebilecek bir ücret talep ediyoruz. O ücreti de hükümetin ve işverenlerin söylemesini istiyoruz” dedi.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025 yılı için belirleyeceği asgari ücreti kararlaştırmak üzere ikinci kez toplandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya, işveren heyeti adına TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç ve işçi heyeti adına TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar katıldı.
Saat 14.30’da başlayan ve yaklaşık 50 dakika süren toplantıda, ekonomik göstergeler, asgari ücretlilerin yaşam standartları ve işverenlerin maliyetleri gibi konular ele alındı. Toplantı sonrası açıklama yapan TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Ramazan Ağar, bir rakam açıklanmasını istediklerini fakat rakamın açıklanmadığını vurgulayarak şöyle konuştu:
“Asgari Ücret Tespit Komisyonu olarak bugün ikinci toplantımızı yaptık. Birinci toplantıda olduğu gibi bugün de görüşmelerimiz hemen hemen birbirine benzer görüşmelerdi. Gerek Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Ticaret Bakanlığımız, TÜİK, sunumlarını yaptılar, onları dinledik. Daha sonra biz kendi görüşlerimizi söyledik. İşveren temsilcileri kendi görüşlerini söylediler ve toplantı sona erdi. Asgari ücret görüşmelerinde biz işçi temsilcisi olarak yine asgari ücretle geçinilmediğini, insanların ev kirasını, mutfağını, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamadığını ve bununla ilgili geçmiş yıllarda yapmış olduğumuz toplantılarda 4’üncü toplantıya kadar herhangi bir ücretin belirlenmediğini, dolayısıyla açıklama saatine 10 dakika kala rakam söylendiğini ve açıklama yapıldığını, hiçbir yaptırım gücümüzün olmadığını söyledik. Gerek işveren gerek hükümet temsilcileri, bir rakam açıklayın dedik. Bu rakamı kamuoyunda gündeme getirelim, ona göre bir yol çizelim dedik. Ancak rakam açıklanmadı. Bize şu söylendi, ‘toplu iş sözleşmesinde rakam getiriyorsunuz’, elbette getiriyoruz. Toplu iş sözleşmesi pazarlık, müzakere masası. Asgari ücret pazarlık masası değil. Asgari ücret, çalışanların başlangıç ücretinin belirlendiği bir ücrettir. Toplu iş sözleşmeleri aylarca sürer. Aylarca müzakere yapılır ve bir yere gelinir.
Bugün 8 milyon iş gücüne katkısı bulunan asgari ücretlinin konusunu, sıkıntılarını görüşüyoruz. Ülkede yaşam koşulları belli, bunun dikkate alınarak ücretin belirlenmesi lazım. Sayın Hazine ve Maliye Bakanımız ‘kötü günler geride kaldı’ diyor. Madem kötü günler geride kaldıysa iyi günlerden biz de faydalanmak istiyoruz. Asgari ücretlilerin yüzünü güldürelim. Evinin ihtiyaçlarını karşılayabilsinler. Bunları görüştük tartıştık. Önümüzdeki hafta bize üçüncü toplantıyı bildirecekler.
ÜÇÜNCÜ TOPLANTIDAN ÖNCE BİR RAKAMIN BELİRLENMESİNİ TALEP EDİYORUM
İşçilerimiz gerek birinci toplantıda da nasıl geçinemediklerini anlattılar bu toplantıda da söz aldılar, konuştular. Benim söylediklerim arkadaşlarımın görüşleri. TÜRK-İŞ’e bir belge verecekler şu asgari ücreti talep ediyoruz diyecekler.”
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ağar, sürecin uzayıp uzamayacağı sorusu üzerine şöyle konuştu:
“Sürecin uzayacağını zannetmiyorum. Üçüncü toplantıda biteceğini düşünüyorum. Üçüncü toplantıdan önce bir rakamın belirlenmesini sizin huzurunuzda talep ediyorum. Ayrıca basının ne hükümete ne işveren temsilcilerine hiçbir rakam sormamak durumundalar. Sürekli gündemde ‘TÜRK-İŞ niye bir rakam açıklanmıyor’, biz bir rakam açıkladığımız zaman işin altında kalırız. Biz para veren değil isteyen tarafız. Bu toplu sözleşme değil, pazarlık masası da değil. Bunun şartlarına göre milyonlarca asgari ücretlinin geçinebileceği bir ücret talep ediyoruz. Bizim rakam söylememizin doğru olmayacağına inanıyoruz. Niye işverenler, niye hükümet söylemiyor?”
Gerçekleşen enflasyonun üzerinde bir rakam beklentileri olup olmadığı sorusu üzerine Ağar, “Beklentimiz, aklımızda bir şey var. İnsanların yaşadığı şartları hepimiz biliyoruz. Biz gerçekleşen, gerçekleşmeyen bunda da değiliz. Biz geçinebilecek bir ücret talep ediyoruz. O ücreti de hükümetin ve işverenlerin söylemesini istiyoruz” dedi.
KAYNAK: ANKA