Sedat ve Atilla Peker’in itirafları üzerine KKTC’de öldürülen gazeteci Kutlu Adalı’yla ilgili soruşturma başlatan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Atilla Peker’i dinledi. Anadolu Adalet Sarayı’na avukatlarıyla gelen Atilla Peker, soruşturmanın yürütüldüğü örgütlü suçlar soruşturma bürosuna çıktı. Atilla Peker, burada yaklaşık 4 saat ifade verdi.
Savcılıktaki işlemlerin ardından Peker, yurt dışına çıkış yasağı ve karakola giderek imza verme şeklinde adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edildi. Peker, Anadolu Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı.
NE OLMUŞTU?
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Sedat Peker’in kardeşi Atilla Peker’in gazeteci Kutlu Adalı’nın Kıbrıs’ta öldürülmesine ilişkin iddialarıyla ilgili soruşturma başlatıldığını duyurmuştu.
Sedat Peker, çektiği videoların 7’ncisinde 1996’da Kıbrıs’ta öldürülen gazeteci Kutlu Adalı hakkında iddialarda bulunmuştu. Peker, eski MİT’çi Korkut Eken’in isteği üzerine kardeşi Atilla Peker’in KKTC’ye gittiğini söylemişti. Korkut Eken de bu iddiayı doğrulayarak KKTC’ye Mehmet Ağar’ın isteğiyle gittiğini açıklamıştı. .
Atilla Peker Fethiye’de verdiği ilk ifadede şunları söylemişti:
“Ertesi gün ben Korkut Eken ile THY’nin tarifeli uçağı ile Kıbrıs’a gitmek üzere kontrol yapılmadan uçağa doğru geçerken önce memurlara cebinden çıkardığı birkaç kimlik arasından seçerek Mustafa kimliği gösterdi ve kendini kaydettirdi. Korkut Eken bana “JERIKO”bir silah verdi ve belimde silah olmak suretiyle uçağa bindik. Kıbrıs’a indik, ismini hatırlamadığım bir otele yerleştik sonra aynı gün Kıbrıs’ta Sivil Savunma Daire Başkanlığı’na gittik. Orada Kurmay Albay Galip Mendi ile tanıştım, yardımcısı Enver Tosun yarbay ile tanıştım. Sonrasında yan odada Korkut Eken “Uzi” marka bir silahı bana verdi, bu silahın nasıl kullanılacağını ve susturucunun nasıl sökülüp takılacağını bana öğretti. Bir sonraki gün beyaz Reno Toros marka araçla Kutlu Adalı isimli şahsın akşam hava karardıktan sonra evinin çevresinde keşif yaptık. Hatırladığım kadarıyla evi yola yakın bahçeli bir evdi. Önünde ufak bir bahçesi vardı. Şahsın evinde kalabalık dört beş kişilik bir kalabalık olduğunu fark ettik bu nedenle içeri girmedik, o esnada benim belimde Jeriko silah ve elimde susturuculu Uzi marka silah vardı.”