Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, geçtiğimiz hafta yaptığı paylaşımlarla 15 Temmuz’un kayıp silahlarını yeniden gündeme getirmişti.
Sedat Peker yaptığı açıklamada İstanbul AKP gençlik Kolları’na kalaşnikof dağıtıldığını iddia ederken; gündeme düşen bu açıklama sonrası Türkiye’deki ‘kayıp silahlar’ yeniden tartışma konusu oldu.
Milletvekili olduğu dönemde bu kayıp silahların peşine düşen CHP’li Mehmet Tüm, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kayıp silahların tam 7,5 kat arttığına dikkat çekti.
”BELİRLİ BİR GRUBA DAĞITILMIŞ”
Konuyu defalarca Meclis’e taşıyan önceki dönem CHP Balıkesir milletvekili Mehmet Tüm, “Peker’in açıklamalarından görüyoruz ki kayıtlı olmayan silahlar da belirli bir gruba dağıtılmış. Darbeden sonra bir de envantere kayıtlı olan büyük bir silah kaybı var” dedi.
CHP’li Tüm, Twitter hesabındaki paylaşımında, konuyu defalarca TBMM gündemine taşıdığını kaydederek, “Sedat Peker’in 15 Temmuz’da birtakım sivil milislere dağıtılan silahlarla ilgili açıklamasını yabana atmayın. Ben, bu konuyu milletvekili olduğum dönemde defalarca gündeme getirdim, araştırdım, tüm resmi mercilere başvurdum. Fakat hükûmet bireysel silahlanma, ruhsatsız silah, kayıp ve çalıntı silahlarla ilgili bugüne dek etkili hiçbir adım atmadı.
CHP olarak verdiğimiz tüm soru önergelerimiz yanıtsız bırakıldı, tüm araştırma önergelerimiz ise AKP’li vekillerin oylarıyla hızlıca reddedildi. Silahlanmaya karşı tüm dünya artık daha fazla bilinçli. Bizde ise İçişleri Bakanlığı ne yazık ki genelgelerle sivil yurttaşlara düşen mermi hakkını 5 katına çıkarıyor, halk silahlanmaya teşvik ediliyor’’ dedi.
KAYIP SİLAH SAYISI 14 BİNDEN 107 BİNE ÇIKMIŞ
Türkiye’deki kayıp silahların acilen soruşturulması gerektiğini ifade eden Mehmet Tüm, “Türkiye’de İçişlerinin Bakanlığının resmi raporlarında ve internet sitesinde 2014 yılında 14 bin 682 silahın kaybolduğu, 2016 yılı içinse tam 107 bin 628 silahın kaybolduğu yazıyor, yani raporlara göre bu sayı 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tam 7,5 kat artmış ve 107 bine ulaşmıştır.
Bu korkunç artış, dünyanın neresine giderseniz gidin, ACİLEN soruşturulması gereken bir konudur. Peki bizde bu konu araştırıldı mı: Hayır! Hatta mecliste olduğum dönem de kayıp silahların arasındaki bu devasa farkı hemen İçişleri Bakanlığına sordum. Bakanlığın resmi twitter adresinde verdiği yanıt ise tam bir komediydi.
“Madem bu silahlar 1944 yılından beri kayıp, o halde neden 2014 rakamlarına bu sayıyı yazmadınız” soruma ise tabi ki yanıt veremediler. Kayıp silahların bir şekilde legalleştirilmesi veya en azından “devlet envanterinden kaybolmamış” gibi gösterilmesi gerekiyordu. Bunun için de altın formül hazırdı: Ruhsatsız silah satışına göz yummak, hatta silahlanmayı teşvik etmek! Ülkemiz silahların en kolay alınabildiği ülkelerden biri. Ülkemizde ne yazık ki peynir ekmek gibi silah alınıp satılabiliyor. Son 5 yılda, Türkiye tarihinde görülmemiş şekilde ruhsatsız silah satışı yapıldı. Milyonlarca silah, hiçbir kısıtlama olmaksızın satıldı. Öyle ki, facebook gibi sitelerden bile (satışı yasak otomatik tüfek dahil) online silah satışı yapıldı!
15 Temmuz’da dağıtılan ve internetten kolayca alınabilen bu silahlarla ne yazık ki onlarca cinayet işlendi. Bu gün hala bu silahlarla kadın cinayetleri işlenmeye devam ediyor. Hemen hemen her gün işlenen kadın cinayetlerinin yaklaşık yüzde 80’i ateşli silahlarla gerçekleşiyor. Her yıl 2 binden fazla insan bireysel silahlanma terörüne kurban gidiyor. S. Peker’in anlattıklarına bakınca o gün dile getirdiğimiz iddiaların doğruluğu da teyit edilmiş oluyor” dedi.
”ACİLEN MECLİS’TE KOMİSYON KURULMALI”
Muhalefete büyük görev düştüğünü belirten Mehmet Tüm, “En başta bu kayıp silahların akıbeti araştırılmalı, acilen Meclis’te bir komisyon kurulmalı ve Cumhuriyet savcıları harekete geçmelidir. Silahlanmaya karşı toplumsal farkındalık da artırılmalı ve bu yönde çalışmalar yapılmalıdır. Bu konuyu araştırmaya devam edeceğiz. Sedat Peker’in bu iddiaları araştırılmazsa gelecek açısından çok büyük felaketler yaşanabilir.
Acil önlem şart ülke olarak silaha değil bilime ve insanlığa yatırım yapmalıyız. Şiddet gözyaşı ve ölümle değil mutluluk için insanların ölmemesi için elimizden gelenleri yapmalıyız. Bizler bireysel silahlanmanın kontrol altına alınmasını ve artık hiçbir ailenin mağdur olmamasını istiyoruz ‘’ değerlendirmesinde bulundu.