Sözcü gazetesi yazarı Murat Muratoğlu, bugün kaleme aldığı yazısında AKP’yi çok kızdıracak sözler kullandı.
Muratoğlu’nun bugünkü yazısı şöyle oldu:
Mevlüt Çavuşoğlu… Görevi Dışişleri Bakanı… Hayali, yardım toplamak… Demeci, “Yardım hesabı açıldı, milletimiz cömerttir!”
Nitekim milletin cömertliği konusunda haklı… Yazlık, kışlık sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Dolmabahçe Sarayı, Yıldız Sarayı, Vahdettin Köşkü, Huber Köşkü… Beykoz Kasrı… Ahlat’ı… Lüks otomobilleri, özel jetleri… Korumaları, şoförleri, aşçıları, bahçıvanları… Altın varaklı, deri koltuklu makam odaları, kallavi maaşlı danışmanları…
Millet cimri olsaydı nasıl ödenecekti bunların paraları?
★★★
Sahi, evi yanan vatandaşlarımız oda talep edip kalabilecek mi milletin sarayında? Saray bir değil ki? Sürüsüyle var… Biraz sıkışırlarsa Manavgat nüfusunun tamamı sığar…
Zira ülkede salgın hastalık olur, para yok! Deprem sallar, para yok! Sel vurur, para yok! Toprak kayar, para yok! Yangın kavurur, para yok!
★★★
Ekonomik olarak uçacağı söylenen Türkiye’nin sahip olduğu “uçabilen” yangın söndürme uçağı sayısı “sıfır” olur mu? Oldu!
Görürsünüz… Sonunda yapacaklar dev bir bağış kutusu… Edirne’den Kars’a doğru elden ele dolaştıracaklar. Cami çıkışı, “Beyler az çok demeyelim, boş geçmeyelim” diyen dayıların bu kadim sistemi ile ülkeyi yönetecekler.
★★★
Peki, devletin vatandaşına bu zor zamanlarda para vermesi gerekirken her daim onlardan yardım istemesi ilginç değil mi? Buna felaketi fırsata çevirmek denir mi?
“Her şeyi de devletten beklememek lazım” derken her şeyi halktan beklemek ne demek? Bu işte bir terslik var sanki…
★★★
Teşhisim; her afette vatandaşa dönüp, “Hadi pamuk eller cebe” denmesi iktidarın kötü yönetiminin, sorumsuzluğunun, ekonomik becerisizliğinin, har vurup harman savurmasının bir sonucudur.
Ülkenin göbek adı IBANoğulları oldu! Her sıkıştığında yardım talep edeceksen ülkeyi kahvedeki Hüsnü Dayı da gayet güzel yönetir. Sahi ülkeyi yönetenlerin Hüsnü Dayı’dan farkı nedir?
★★★
Kusura bakmasınlar ama bugüne kadar toplanan hiçbir bağışın akıbeti belli değil… Nereye gitti? Önce o harcamaların faturasını bir göstersinler, sonrasında para istesinler.
İkinci teşhisim; afiyetle yediler ayıptır söylemesi… Parasızlıktan Merkez Bankası’nın kara gün parası ihtiyat akçesine bile el koyanlar sizce deprem için para mı bırakırlar?
★★★
Şu yardımı yaptık, bu desteği verdik dedikleri paraları ceplerinden mi verdiler? Görevleri bu! Tabii ki verecekler. Kaynağı bizden aldıkları vergiler…
Haliyle kıt kaynaklarınızı haritada bile gösteremeyeceğiniz yerlere harcar, dünyanın öbür ucuna milyonlarca dolarlık cami açar, gidip de Afrika Kalkınma Bankası’na para aktarırsanız kendi vatandaşınızı böyle ortada bırakırsınız!