Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD), Konya Meram’da Dedeoğlu ailesinden 7 kişinin öldürüldüğü katliamı ortak bir açıklamayla kınadı.
Benzer olayların yaşanmaması için ayrımcılık ve nefret içeren söylem ve politikalara son verilmesi çağrısında bulunulan açıklamada, Meram’da yaşanan olayın aydınlatılması için tarafsız, şeffaf ve etkin bir soruşturma yürütülmesi, ırkçı saldırıların hedefinde olabilecek kişi ve grupların gerçek anlamda korunması gerektiği ifade edildi. Açıklamada, İHD ve TİHV’in insan hakları, barış ve demokrasiden yana sivil toplum kuruluşları ile bir heyet oluşturarak Meram’da incelemelerde bulunacaklarını duyuruldu.
‘KORUMA KARARINA RAĞMEN KORUNAMADILAR’
“Konya’da Dedeoğlu Ailesine Yapılan Irkçı Katliamı Kınıyoruz. Nefret Saldırılarını ve Şiddeti Durdurun!” başlıklı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Dedeoğlu ailesi 12 Mayıs 2021 tarihinde de 50-60 kişilik bir grubun ırkçı saldırısına uğramış ve 6 kişi yaralanmıştı. Saldırganlardan bazıları kısa süreliğine tutuklanıp ardından serbest bırakılmıştı. Alınan koruma kararlarına rağmen Dedeoğlu ailesi maalesef korunmamış ve yedi kişinin öldürüldüğü korkunç bir katliam yaşanmıştır.
Dedeoğlu ailesi Kars’tan Konya’ya göç etmiş bir Kürt ailedir. Fail ya da failler henüz tespit edilememiş olmasına karşın, Dedeoğlu ailesine yönelik daha önceki saldırılarda kullanılan söylem ve eylemler bu katliamda da ırkçı saiklerle hareket edildiğine dair kanaatleri güçlendiriyor. Etnik kimlikleri ailenin maruz kaldığı önceki saldırıların başlıca gerekçesidir.”
‘EMNİYET MÜDÜRÜNÜN DİNK CİNAYETİ DAVASINDA KUSURLU OLARAK YARGILANMIŞ OLMASI MANİDAR’
Açıklamada, “Konya Emniyet Müdürü’nün, Hrant Dink cinayeti davasında kusuru olan kişilerden biri olarak yargılanmış olması da oldukça manidardır. Bu olay bir kez daha göstermiştir ki, şiddetin toplumsal ilişkileri düzenleyen ve sorunları çözen tek etkili araç olduğu kanaati toplumda giderek daha güçlü bir yer edinmektedir. Özellikle HDP üzerinden yükseltilen nefret dili, başta Kürtler olmak üzere inançları, cinsiyetleri, cinsel yönelimleri, siyasal görüşleri farklı olduğu için ötekileştirilen tüm kesimleri saldırılara açık hale getirmektedir. Nitekim 17 Haziran 2021 tarihinde HDP İzmir il binasına gerçekleştirilen saldırıdan sonra ırkçı söylem ve saldırıların ülke sathında artış göstermesi bunun somut bir göstergesidir. Aslında yanan sadece ormanlar değil barış içinde bir arada yaşama irademiz, tüm insani ve toplumsal değerlerimizdir.
Bu nedenle siyasi iktidarı bir kez daha ayrımcı ve nefret içerikli söylem ve politikaları terk etmeye ve toplumsal barışa daha fazla zarar vermemeye davet ediyoruz. Bunun ilk adımı da Konya’nın Meram ilçesinde yaşanan bu elim olayı bir an önce aydınlatmak olmalıdır. Bunun için ivedilikle tarafsız, şeffaf ve etkin bir şekilde soruşturma yürütülmeli, ırkçı nefret saldırılarına maruz kalabilecek tüm kişi ve gruplar kağıt üzerinde değil gerçekten koruma altına alınmalıdır. Ayrıca yaşanan bu elim katliam ile ilgili hakikati açığa çıkarmak ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla insan hakları, barış ve demokrasiden yana sivil toplum kuruluşları olarak oluşturacağımız bir heyetle en kısa zamanda Konya’nın Meram ilçesine giderek gerekli inceleme ve gözlemlerde bulunacağız” denildi.