Türkiye, pandemiyle birlikte ağır bir yoksulluk tablosuyla karşı karşıya. En korunmasız bu kesimin içinde bebeğine mama yediremediği için hazır çorba içiren de var; akrabasının bahçesine kurduğu barakada yaşamak zorunda kalan da…
Derin Yoksulluk Ağı verileri, pandemi öncesinde en azından komşudan bir tas çorba alınırken şimdi komşuda da olmadığını; bakkaldan gramla alınan şeylerin dahi alınamadığını; çöpten gıda toplayanların sayısında önemli bir artış olduğunu; marketlerden atılan gıdalara bile erişemeyecek hale geldiklerini, çünkü oraya giden insanların sayısının çoğaldığını ortaya koyuyor.
Dünya Bankası verilerine göre de pandemi, Türkiye’de yoksul nüfusu 1.2 milyon kişi artıracak. TÜİK verilerine göre ise, sürekli yoksulluk oranı 2018’de 12.7 idi. Bu oranın 2021’de yüzde 15’i aşması bekleniyor.
Altınbaş Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu’nun, yoksul vatandaşlar için bir önerisi var: Kozanoğlu, ülkedeki 6 milyon 350 bin aileye 6 ayda bin TL ödenmesinin toplam maliyetinin 38.1 milyar TL olduğunu; 1 milyon liranın üzerinde mevduatı olanların hesaplarından kesilecek yüzde 1.5 servet vergisi ile 38.1 milyar TL’nin karşılanacağını söylüyor. Kozanoğlu, “Kaydı bulunan bu ailelere yılbaşı öncesi ödeme yapılabilir” dedi.
“En az bir yıl şartsız düzenli gelir sağlanmalı”
Derin Yoksulluk Ağı’ndan Hacer Foggo ise en yoksul mahallelerdeki ailelerin taleplerinin şunlar olduğunu söylüyor: “Temel gıda ihtiyaçlarına ulaşmak, işini kaybedenler için sosyal destek, fatura ödemelerinde indirime gidilmesi.” Foggo, “Bu ailelere bir an önce ulaşılmalı ve düzenli gıda desteği ulaştırılmalı. Ayrıca bu gıda ve hijyenik paketler evdeki her bireyin (yaşlı, engelli, kadın ve bebek) ihtiyacı göz önüne alınarak hazırlanmalı” diyor.
Foggo’dan aldığımız bilgilere göre, bu insanlar 100 TL’lik bir yardım kartı için bile aylarca bekletiliyor. Yetmiyormuş gibi bir de aşırı yoksulluk yaşayan bir sürü aile, pandemiye rağmen hem kamu hem belediyelerin yardım listelerinden çıkarıldı. En fazla gelen şikâyetlerden biri, kamu kurumları, kaymakamlık, büyükşehir ve ilçe belediyelerdeki sosyal destek hatlarını arayanlara şeffaf yanıt verilmemesi.
Foggo, şunu talep ediyor: “Her bireye çözüm odaklı ve uygulanabilir bilgilendirme yapılmalı ve yaptıkları başvurular acil olarak işleme alınmalı. Yaşam koşullarının düzeltilmesi için en az bir yıl şartsız düzenli gelir sağlanmalı ve Covid-19 krizi boyunca bu duruma engel olacak tüm şartlar askıya alınmalı.”