CHP Lideri Kılıçdaroğlu, mühendislik fakültesinden mezun olduktan sonra iş bulamayan gençler ile video konferans toplantısında bir araya geldi. Sorunları ve talepleri dinleyen Kılıçdaroğlu, çözüm önerilerini anlattı.
“Maaşlar bankaya yatırılıyor, elden geri alınıyor”
Gençler sorunları şöyle dile getirdi:
-Özel gereksinimli genç mezun: “Engelli KPSS ile alımlar giderek azalmakta”
-Mimarlık fakültesi mezunu: “Öncelikli sorunumuz üniversite kontenjanlarındaki artışa rağmen atamaların giderek düşmesi. Geçtiğimiz iki yılda 16 bin civarı mezun verilirken sadece 44 merkeze alım yapıldı. Taban puanları yükseldi. Biz 90 puan alıp atanamama korkusu yaşıyoruz.”
-Gıda mühendisliği mezunu: “Çalışması zorunlu personel olarak çalışan gıda mühendisleri özel sektörün baskısı altında kalıyor. Yasal olarak belirlenen maaşlar, bankaya yatırılıyor sonrasında elden büyük kısmı geri alınıyor. Meslektaşlarımız çoğu zaman ya boyun eğmek zorunda kalıyor ya da mobbing ile karşılaşıyor.”
“Amca dayı muhabbetinin önüne nasıl geçeriz?”
Bir başka genç: Sektöre girebilmek için torpil gerekiyor. Bizim lisans sürecimiz çok çok ağır. Sonra mesleğimizle ilgisi olmayan, gelişim gösteremeyeceğimiz bir sınava tabi tutuluyoruz. Gerekli puanları alıyoruz hala ekstra şeyler isteniyor. Onu da yaptıktan sonra amca dayı muhabbeti… O olmuyor. Bunun önüne nasıl geçebileceğiz bilmiyoruz.”
“Liyakatı egemen kılmak zorundayız”
Gençleri dinleyen Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Bir ülke gerçek anlamda dünyada söz sahibi olmak istiyorsa katma değeri yüksek ürün üretmek zorundadır. Kullandığımız cep telefonları bunların örneğidir. Eğer katma değeri yüksek ürün üretmek istiyorsanız birden fazla alanda çalışan veya mezun olan mühendislerden yararlanmak zorundasınız. Her alanda sağlıklı ve tutarlı bir planlama yapan ülke istihdam sorunuyla karşılaşmaz. Sanayi nereye gidiyor, kaç elemana ihtiyacımız var planlanması lazım.
Planlama Teşkilatı vardı, ülkenin geleceği planlanırdı. Orada harita mühendisinden tutun ekonomi alanında çalışanlarından maliye alanına kadar üniversitelerin en nitelikli öğrencileri alınırdı, torpil filan da olmazdı. Bu kurum, tamamen kapatıldı böyle bir planlama örgütümüz artık yok. 81 ilde üniversite açmakla batının çağdaş uygarlığın yakalayabilir miyiz? Bilim üretmeyen, özerkliği olmayan, bilimsel ve mali özerkliği olmayan bir üniversite, üniversite olabilir mi?
Sorun aslında çok derinden ama mağdurları sizlersiniz. Şunu ifade edeyim, bir ülkeyi yöneten siyasi partinin başarısı ekonomiye bağlıdır. Peki bu başarının ölçüsü nedir? İzlediğiniz ekonomik politika, yeni istihdam alanları yaratıyorsa başarılıdır. KPSS var, yetiyor zaten, o sınavda başarılı olan atansın. Ayrıca bir sözlü sınava gerek yok.
Liyakatı egemen kılmak zorundayız, sözlüyü kaldırmak zorundayız. 21. yüzyılda küçük ayrıntılarda iş bölümüne giden ülkeler gelişmiş ülkelerdir. Eğer küçük ayrıntılarda iş bölümüne gidiyorsanız, azami bütün ayrıntılarını öğreniyorsunuz, diğerleriyle işbirliği halinde katma değeri yüksek ürün üretirsiniz. Bir genelgeyle her şey değişebilir. ‘Bütün kamu kurumları boş kadrolarını sadece KPSS’den dolduracaktır.’ Hiçbir kamu kurumu KPSS dışında eleman alamaz artık. Niçin yapılmıyor? Torpil yüzünden. Torpilin gözü kör olsun, insan haklarına aykırı.”