Pandemiden ekonomiye, eğitimden doğal afet yönetimine kadar hemen her alanda yaşanan başarısızlık Saray ittifakının kitle desteğini düşürüyor.
Milyonların iktidardan duyduğu rahatsızlık neredeyse bütün kamuoyu yoklamalarına yansıyor. Yöneylem’in BirGün’e açıkladığı Türkiye Siyaset Paneli Temmuz 2021 araştırması sonuçları da yaşanan yönetim krizinin en net fotoğrafını çekti. Halka anlatacak hikayesi kalmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çabaları işe yaramıyor. Hiçbir krize çözüm üretemeyen iktidara tepki gösteren yurttaşlar yol, köprü ve hastanelere sağlanan garanti ödemelerden, çift maaş alan AKP’li bürokratlara kadar ortaya konan bu tablodan rahatsız. Araştırma, eriyen iktidarın yaşadığı çaresizliğin yanı sıra Erdoğan imajının da artık hiçbir karşılığının kalmadığını gösteriyor.
1- Her alanda destek yüzde 60’a yüzde 40
İktidarın son dönem neredeyse hiçbir politikası halk tarafından yeterli destek bulmadı.
Kamuoyunda bir süredir iktidar tarafından çeşitli görevlere atanan çok sayıda bürokratın birden fazla maaş aldığı iddiaları dile getirildiği araştırmada “Siz bu çift maaş/birden fazla maaş’ iddialarından haberdar mısınız?” sorusuna katılımcıların yüzde 63,5’i ‘evet’ derken yüzde 31,5’i ‘hayır’ yanıtını verdi. Çift maaşa karşı olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 93,7 gibi rekor bir orana ulaştı. Çift maaşta sorun görmeyenlerin oranı ise yalnızca yüzde 4,3 oldu.
“Türkiye’nin Afganistan’a asker gönderme ve Kabil Havaalanı’nın güvenliğinin sağlanarak işletilmesi görevini üstlenmesini doğru buluyor musunuz?” sorusuna yanıt verenler arasında yine 63,9 oranında ‘hayır’ çıkması dikkat çekti. Katılımcıların yalnızca yüzde 26’sı ‘evet’ yanıtını verdi.
Araştırmada en dikkat çeken konulardan biri de yurttaşlara yöneltilen “Geçiş/yolcu/hasta garantisi verilerek yapılan yol, köprü, havaalanı ve şehir hastanelerinin kamulaştırılması fikrini destekliyor musunuz?” sorusu oldu. Katılımcıların yüzde 64,9’u kamulaştırmayı desteklediğini ifade ederken ‘karşıyım’ diyenler yüzde 27,1’de kaldı. Yüzde 8’lik bir kesim ise fikri olmadığını belirtti.
Yurttaşa yöneltilen “Kanal İstanbul’un yapılmasını destekliyor musunuz, yoksa karşı mı çıkıyorsunuz?” sorusuna da 53,7’lik kesim karşı çıktığını yalnızca yüzde 31,9’luk bir kesim desteklediğini ifade etti. Öte yandan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına karşı olanlar 58,4 oranında, destekleyenler ise yüzde 28,5’te kaldı.
2- Cumhur’daki erime durdurulamıyor
Son dönem paylaşılan neredeyse bütün kamuoyu yoklamaları AKP-MHP ittifakında yaşanan ermeyi gözler önüne serdi. Anketlerin ortalamasına göre AKP yüzde 30 bandının da altına düştü. Küçük ortak MHP ise barajın oldukça altında kaldı. Yöneylem’in araştırması da benzer bir tablo ortaya çıkardı.
Bu pazar milletvekilliği seçimi olsa AKP’ye oy vereceklerin oy oranı yüzde 28,5 iken CHP ise yüzde 23,2 oy oranına sahip. HDP yüzde 7,5, MHP ise yüzde 5,4 bandında yer alıyor. İYİ Parti yüzde 10,8 oranına sahip. Araştırmada kararsızların yoğunluğu da dikkat çeken bir başka ayrıntı oldu. Buna göre yüzde 11,5’lik kararsız bir seçmen kitlesi görülürken yüzde 8,1 oranında oy kullanmayı düşünmeyen seçmen kitlesi bulunuyor.
“AKP ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’na mı, CHP ve İyi Parti’den oluşan Millet İttifakı’na mı oy verirsiniz?” Sorusu da benzer bir eğilim gösteriyor. Buna göre Millet İttifakı yüzde 37,7 iken Cumhur İttifakı ise yüzde 36,8 oy oranına sahip. İttifaklar dışında bir parti diyenlerin oranı yüzde 14,9 olduğu görülürken kararsızların oranı yüzde 2,5, oy kullanmayacakların oranı yüzde 8,1 bandında yer alıyor.
Ankette ülkenin kötü yönetildiğini düşünenler yüzde 58,3 iken iyi yönetildiğini düşünenlerin oranı yalnızca yüzde 23,3 olarak görünüyor. Katılımcıların yüzde 53,4’ü ise erken seçim istiyor. “Erken seçim yapılmasın” diyenler yüzde 38,4 bandında yer alıyor. Meclis çoğunluğunu muhalefetin kazanacağını düşünenlerin oranı yüzde 43,6 iken “Cumhur ittifakı kazanır” diyenler yine yüzde 40,6’da kalıyor.
3- Türban bile kimseyi ikna etmiyor
Araştırma sonuçları Saray ittifakının en güçlü olduğu yerlerden yara aldığını da ortaya koydu. 31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul ve Ankara dahil pek çok büyük şehri muhalefet kaptıran AKP’nin yerel yönetimler ve sosyal yardım kozu büyük oranda ortadan kalktı. Pandemi sürecinde CHP’li belediyelerin sosyal yardımlarına engel olmaya çalışan iktidar büyük tepki çekti. Öte yandan iktidarın en çok dile getirdiği konuların başında yer alan türban meselesi de artık halkı ikna etmeye yetmediği açığa çıktı. Araştırmada hem sosyal yardım hem de türban konusunda seçmenlerin iktidarın olumsuz propagandasına pirim vermediğini gösterdi.
“Sizce iktidar değişirse başörtülü kadınlara yeniden yasak getirilir mi?” sorusuna katılımcıların yüzde 69’u ‘hayır’, yüzde 25,9’u ‘evet’ yanıtını verdi. Yüzde 5,2 ise bilmediğini ifade etti.
“Sizce iktidar değişirse sosyal yardımlar azalır mı?” sorusuna ise yüzde 55,7 ‘hayır’ derken ‘evet’ diyenlerin oranı yüzde 31,8 oldu. Bu soruyu yüzde 12,5 ise ‘bilmiyorum’ şeklinde yanıtladı.
4- Erdoğan adı da işe yaramıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinin oy potansiyelinden daha fazla oy desteğine sahip olduğunu önceki araştırmalar da ortaya koymuştu. Ancak halka anlatacak hikayesi kalmayan, sel ve yangınların vurduğu bölgelerde halka çay dağıtmakla yetinen Erdoğan’a verilen destek de her geçen gün azalıyor.
“Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olması durumunda Recep Tayyip Erdoğan’a oy verir misiniz?” Sorusunu yanıtlayan yurttaşlar arasında ‘asla oy vermem’ diyenlerin oranı yüzde 55 iken kesinlikle oy vereceğini belirtenler sadece yüzde 33’te kaldı. Kararsızlar ise yüzde 10 bandında yer aldı.
“Önümüzdeki Pazar Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu yapılacak olsa Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mı muhalefet adayına mı oy verirsiniz?” Sorusuna ise yurttaşların 50,5’i muhalefetin adayına oy vereceğini belirtti. “Erdoğan’a oy veririm” diyenlerin ise yüzde 35 olduğu görüldü.
”Cumhurbaşkanlığı seçimi 2. tura kalsa oyunuzu kime verirdiniz?” Sorusu da çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Erdoğan’ı geçtiği pek çok ankette ortaya konmuştu. Son araştırma ise İyi Parti lideri Meral Akşener’in Erdoğan’a fark attığını CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da Erdoğan’ı geride bıraktığı ortaya çıktı. Buna göre “Kılıçdaroğlu’na oy veririm” diyenlerin oranı yüzde 41, Erdoğan’a oy vereceğini söyleyenler ise yüzde 40,6 oranına sahip.
5- En acil sorun ekonomik kriz
Milyonlar pandemi ile derinleşen ekonomik kriz karşısında en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanırken Saray yönetimi halka kayda değer bir destek paketi sunmadı. Halkın en büyük sorununun işsizlik, derinleşen yoksulluk, geçim sıkıntısı olduğu da yayımlanan bütün kamuoyu yoklamalarına yansıdı. Yöneylem’in araştırması da aynı tabloyu ortaya serdi.
Araştırmaya göre temmuz ayında halkın en çok konuştuğu konu, “Geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı, işsizlik, ekonomik kriz, işlerin yavaşlaması” oldu. Onu ikinci sırada yüzde 29 ile pandemi takip ederken, uzun süredir gündemden düşmeyen Suriyeli ve Afgan sığınmacılar yüzde 2,7 ile 9. Sırada yer bulabildi.
Ülkenin acil çözülmesi gereken sorunlar listesinde de durum değişmedi. “Ekonomik kriz ve üretimsizlik” diyenlerin oranı yüzde 45,1 oldu. İşsizlik yüzde 19, enflasyon ve hayat pahalılığı yüzde 11,6 olarak kayıtlara geçti.
Katılımcıların yüzde 51,2’si ailesinde iş arayan bir işsiz olduğunu, yüzde 47,6’sı geçtiğimiz ay ödeyemediği bir faturası bulunduğunu ifade etti.
***
MUHALEFET DE YENİ BİR TÜRKİYE İDEALİ ÇİZEMEDİ
Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi Araştırmalardan Sorumlu Genel Koordinatörü Doç. Dr. Derya Kömürcü, anket sonuçlarını BirGün’e değerlendirdi. Toplumda Erdoğan karşıtı cephede ciddi bir artış yaşandığına dikkat çeken Kömürcü, son araştırmalarında asıl muhalefetin durumunu incelediklerini ve arayış içindeki seçmen için muhalefetin de yeterince alternatif ortaya koyamadığını vurguluyor. Kömürcü’nün değerlendirmesi şöyle:
“Partilerin oy oranları ve cumhurbaşkanlarıyla ilgili tercihleri birbirinden ayırmak gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı ile ilgili tercihlere bakarsanız çok ciddi bir Erdoğan karşıtı bir cephe olduğu görülüyor. Bu rakamlar gündemle, günlük hayatla ilgili sorularda ufak geçişler olur. Yüzde 50 oranında Erdoğan’a ‘asla oy vermem’ diyen bir seçmen kitlesi olduğunu görüyoruz. Partiler alanında ise seçmen, oy verdiği parti tercihini çok kolay değiştiremiyor. Türkiye’de özellikle son 10 yılda adeta takım tutar gibi bir partiyi destekleme eğilimine dönüştüğünü görüyoruz.
Doç. Dr. Derya Kömürcü – Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi
Araştırmalardan Sorumlu Genel Koordinatörü
BAŞKANLIK SİSTEMİNE HALKIN TEPKİSİ BÜYÜK
Seçmenlere kimlikler üzerinden de kutuplaşma dayatıldı. Bu yüzden artık çok radikal bir şekilde seçmenin “Ben AKP’ye oy veriyordum ama yarından itibaren CHP’ye oy vereceğim” demesi zorlaşıyor. Yine de hem AKP’nin hem MHP’nin toplam oy oranında 24 Haziran’a kıyasla ciddi bir gerileme olduğu görülüyor. CHP’de ve İyi Parti’de ise artış mevcut. Bütün seçmenler bu partilere gitmiyor. Kararsız olanlar var. Ağırlıklı olarak AKP’lilerin yüzde 36’sı daha önce AKP’ye oy verdiklerini söylüyor. Yüzde 47’si ise 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a oy verdiğini belirtiyor. Bunların bir kısmı tekrar AKP ya da MHP’ye dönecektir. Bir kısmı ise kendilerine yeni parti arıyorlar. Yeni kurulan Deva, Gelecek Partileri beklentiyi karşılayamıyor gibi gözüküyor.
Bizim ölçümlerimiz iktidardan kopanların Deva yerine İyi Partiye yönelmeyi tercih ediyor olduğu yönünde. İlla sağ bir parti seçeceklerse kazanma oranı yüksek bir partiyi tercih ediyorlar. Deva ve Gelecek, Millet İttifak’ının dışında kaldığı sürece çok güçlenemeyecek. Seçmen, iktidarı değiştirmeye ikna olmuş görünüyor. Elimizdeki rakamlar da bunun kanıtı. Fakat yerine kimi getirecekleri konusunda bir karara varamamış durumdalar. Bu sebeple bu ayın araştırmasında muhalefeti incelemeye çalıştık. Seçmenin muhalefete nasıl baktığını anlamak istedik. Bu açıdan da muhalefetin bir şeyleri eksik yaptığını, toplumun çok keskin sorunlara bir öneri sunamadığını, yeni bir Türkiye idealini var edemediğini görüyoruz. Zaten bunu başarsalar çok daha hızla değişen bir siyasi tavırları olurdu. Biz 3 yıldır yeni bir sistemle yönetiliyoruz. Her şeyin daha işlevsel olacağı, gecikmeyeceği, kusursuz olacağı, adeta bir anonim şirket gibi yönetileceği söylenmişti. Yaşadığımız hayat bu şekilde olmadı. İnsanlar ülkenin çok kötü yönetildiğini düşünüyor. Yönetim ile ilgili sorun da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve yöneten kişi Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bağlantılı. Seçmenler, böyle olduğunda tepkisini çok daha rahat gösteriyor. “AKP’den vazgeçip kararsızım ve oy kullanmayacağım” diyebiliyor ama “Asla Erdoğan’a oy vermem” de diyebiliyor. Belli isimleri saydığınızda “Erdoğan’ın karşısında ona oy vereceğim” diyebiliyor.
KAYNAK: BİRGÜN/ MEHMET EMİN KURNAZ