İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu, artan nüfusun günlük su tüketimini olumsuz etkilediğini belirterek “İstanbul özelinde bakarsak günlük su tüketimi, 2000 yılında 1 milyon 600 bin metreküp seviyesinde iken 2010 yılında 2 milyon 200 bin metreküp, 2020 yılında ise 3 milyon metreküp seviyesine ulaşmıştır’’ dedi.
İklim krizinin de etkilerinden bahseden Mermutlu” plansız imar faaliyetlerinin de havzaya ve su kaynaklarına ulaşan su miktarını olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Cumhuriet’ten Hazal Ocak’ın haberine göre;
“Mart ayı ile yağış bekliyoruz”
– İstanbul’un 2 – 3 aylık suyu kaldığı söyleniyor. Doğru mu?
İstanbul’da barajlarımızın doluluk oranı 29 Aralık 2020 tarihi itibarıyla yüzde 20.70 seviyesinde, mevcut su miktarı ise yaklaşık 180 milyon metreküptür. İstanbul’da kış aylarında günlük su tüketimi 2 milyon 800 bin metreküp seviyesinde gerçekleşmektedir.
Şehrin günlük ihtiyaç duyduğu su miktarının bir kısmı İstanbul barajlarından, bir kısmı ise İstanbul barajlarının dışındaki kaynaklardan karşılanmaktadır. Bu kaynaklar: Melen, Yeşilçay ve Istrancalar’da bulunan regülatörlerdir. Mevsime bağlı olarak günlük 500 bin ile 2 milyon 900 bin metreküp arasında değişen miktarda su, barajların dışındaki su kaynaklarından alınabilmektedir. Yani sadece barajlarımızdaki su miktarına bakarak “şehrin şu kadar günlük suyu var” demek doğru bir bakış açısı değildir.
Şu anda mevsimlerin bir miktar ötelendiğini görüyoruz. Yağışlı bir sezona girdik, özellikle ocak ve şubat aylarında mevsim normallerinin altında ama Mart ayından itibaren mevsim normallerinin üzerinde bir yağış dönemi bekliyoruz.
Meteorolojiden aldığımız bilgi bu yönde. Yağışların mevsim normallerinde seyretmesi halinde 2021 ve 2022 yılları için herhangi bir su sıkıntısı öngörmüyoruz. Yağışların mevsim normallerinin altında seyretmesi halinde dahi İSKİ, her türlü tedbiri almakta, olası kuraklığa karşı farklı çözüm yöntemleri üzerinde büyük bir titizlikle çalışmaktadır.
– İstanbul’un suyunun azalmasının sizce başlıca nedenleri neler?
Dünyada birçok kentin tek su kaynağı yağışlarla beslenen yüzeysel su kaynaklarıdır. Küresel iklim değişikliklerine bağlı olarak yağış rejimleri de değişmekte, kimi bölgelerde ani su baskınları yaşanırken kimi bölgelerde ise dönemsel kuraklıklar meydana gelmektedir.
Plansız imar faaliyetleri de havzaya ve su kaynaklarına ulaşan su miktarını olumsuz etkilemektedir. Artan nüfus ise günlük su tüketimini olumsuz etkilemektedir.
“Melen Barajı, İstanbul’un su verimini 2 katına çıkaracak”
“Çalışmalarımız kapsamında İstanbul’a ilave su temini için Melen Nehri’nden günlük 700 bin metreküp daha su temini sağlayacak yeni bir pompa istasyonunun devreye alınması, Silivri ve Çatalca bölgelerinde günlük 50 bin metreküp daha ilave su temini sağlayacak yeni kuyuların devreye alınması gibi bir dizi ek çalışmamızı da sürdürüyoruz.
Yapımı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından sürdürülen Melen Barajı’nın onarımının bir an önce sağlanması ve İSKİ’ye teslim edilmesi beklenmektedir.
Projenin nihai aşaması olan Melen Barajı 1 milyar 77 milyon metreküp verimi ile İstanbul’un su verimini tek başına 2 katına çıkarabilecek bir projedir.”
“Yüzde 66 su tasarrufu sağlamak mümkün”
“İstanbul’da günlük ortalama 3 milyon metreküp su tüketildiğini göz önüne aldığımızda sadece yüzde 10’luk bir tasarruf günlük 300 bin metreküp (ton) suyun korunabilmesi anlamına geliyor.
Araç yıkamaktan, dişlerimizi fırçalarken suyu boşa akıtmamaya kadar birçok noktada suyu, israf etmeden ama kişisel hijyenden de ödün vermeden kullanmak mümkün. Aylık 30 metreküp ve üzeri su kullanan abonelerimizden başlamak üzere ücretsiz olarak su tasarrufu perlatörü dağıtımına başladık.
Bununla yaklaşık yüzde 66’ya varan bir su tasarrufunu sağlamak mümkün. Bu aynı zamanda su faturalarının azalmasını da sağlayacaktır.”