29 Ağustos 2016’da hayatını kaybettikten sonra 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde toprağa verilen yazar, senarist, şair Vedat Türkali’nin İstanbul Zincirlikuyu’daki mezarının başındaki anmaya, Türkali’nin dostları, sevenleri ile birlikte İnsan Hakları Derneği (İHD) eski Genel Başkanı Akın Birdal, İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, Ayrıntı Yayınları adına Ruhan Bilkay, Cumartesi Anneleri’nden Hanife Yıldız ve gazetemiz yazarları Mustafa Kemal Erdemol ile Zafer Arapkirli katıldı. Türkali’nin mezarı başına çiçekler bırakıldı.
‘İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSUYDU’
Türkali’nin mezarı başında konuşan Akın Birdal, Türkali’nin insan hakları savunucusu ve barış insanı olduğunu belirterek “Onu, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde uğurlamanın, ona daha da yaraşacağını kararlaştırdık ve beş yıl önce bugün uğurladık. Sevdiğimiz, iyi insanlar aramızdan gidince eksiklik hissederiz ama bazı insanların eksikliğini toplumca duyarız. O insanlar, toplumun vicdanıdır, ezilenlerin, emekçilerin sesidir. Vedat Türkali’yi sevgiyle, saygıyla anıyoruz. Kendisini çok özledik, unutmayacağız. Keşke bu topraklar, Vedat Türkali’ler, Yaşar Kemal’ler, Aziz Nesin’ler yetiştirecek kadar bereketli olsaydı ama bir ülkede özgürlük yoksa ne toprağı bereketli oluyor ne sözü bereketli oluyor” ifadelerini kullandı.
‘EYLEMLERİN EN ÖNÜNDEYDİ’
İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri de “Yaşadığımız dünyanın daha başka yönleri olduğunu, daha başka düşler kurulabileceğini okurken Vedat Türkali’den, bize ufuk açmıştı. Sonrasında insan hakları mücadelesinde bize ciddi güç veriyordu. Son günlerinde bile eylemlerin en önünde kendisini gördük. So nefesine kadar insanlık mücadelesinin içinde kaldı, parçası oldu, yön verdi. Cevher ve çiçek gibiydi hayatımıza. Kendisini sevgiyle anıyoruz” diye konuştu.
‘KAVGASIZ YAŞAMI OLMAMIŞ’
Mustafa Kemal Erdemol da duygularını “Yaşamını kavgası, kavgasını yaşamı yapan ender insanlardan biri. Kavgasız bir yaşamı, yaşamsız bir kavgası olmamış. Türkiye’de Marksizm’i en iyi bilen kişilerden biriydi. Abdulkadir Pirhasan’dı ismi. İkinci kez baba kaybı yaşadım. Bana bunu yaşatan Kadir ağabey oldu. Bana oğullardan biri muamelesi yapardı. Hem edebiyatta hem cephede savaşan bir adamdı. Romanların yazılışında yanında oldum, kendisini nasıl kaptırdığını gördüm. Gözü doymaz bir araştırmacıydı. Çok güzel fıkra anlatırdı. Çok özlüyorum, hepimiz özlüyoruz. Unutulmaz eserler yazdı” sözleriyle dile getirdi.
‘KEŞKE DAHA FAZLA VEDAT TÜRKALİ YETİŞSE’
Zafer Arapkirli ise “Türkiye’de aydın olmak, sanatçı olmak, demokrat olmak ve siyasal yelpazenin sol tarafında olmak, çok zor bir şey. Hepimiz örnekleriyle biliyoruz. En azından hayatınız tehlikede olarak yaşıyorsunuz. Hayatınızı bir kavgaya, mücadeleye, eşitliğe, hak mücadelesine adamış bir insan olduğunuzda arkanızdan, sevgili Vedat Türkali’yi andığımız gibi minnetle, şükranla saygıyla anılıyorsunuz. Keşke çok daha fazla Vedat Türkali yetiştirse bu topraklar ve onları da aynı bu şekilde ansak. Ruhu şad olsun” dedi.
‘ESERLERİYLE ÖLÜMSÜZDÜR’
Ayrıntı Yayınları da Türkali’nin ölüm yıl dönümü için yayımladığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Edebiyat ve düşün dünyası 5 yıl önce bugün çok kıymetli bir yazarı, şairi, sinemacıyı, eşi zor bulunur bir aydını ve mücadele insanını sonsuzluğa uğurladı; Vedat Türkali’yi… Yazmaya, düşünmeye, barışa, eşitliğe ve halkların kardeşliğine adanmış; dimdik, onurlu bir yaşam. 29 Ağustos 2016’da yitirdiğimiz Vedat Türkali, adeta yaşamı boyunca verdiği barış mücadelesini zihinlerde sonsuz kılmak üzere 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde toprağa verildi. Bu ailesinin, yakın dostlarının ve yayınevimizin ortak kararıydı.
O, eserleriyle sonsuz ve ölümsüzdür. Sırtında Nâzım’ın gömleği ve hiç inmeyen sol yumruğu ile emek ve barış mücadelesinde yolumuza hep ışık tutacaktır. Anısına, yapıtlarına, mücadelesine sonsuz saygı ve özlemle… 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlu olsun!”