CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle açıklama yaptı.
“10 Ocak 1961’de yürürlüğe giren 212 sayılı yasa ile medya çalışanlarının hakları güvence altına alınmış, ülkemiz dünyanın en ileri basın yasalarından birine sahip olmuştur.” diyen Kılınç, 60 yıl sonra, 2021 yılında ise medyanın “Saray İktidarı”nın kuşatması altında bulunduğunu söyledi.
1977’DE KAZANILAN YIPRANMA PAYI HAKKI 2020’DE BUDANDI
Medya mensuplarının 1977 yılında elde ettiği “yıpranma payı”nın, 2020’de Saray İktidarı tarafından basın kartı şartına bağlanarak budandığını hatırlatan Kılınç, “İletişim Başkanlığı tarafından basın kartları yıllardır verilmeyen meslektaşlarımız ile , dijital medyada görev yapan habercilerin yıpranma payı hakları ellerinden alınmıştır” dedi.
AKP’NİN 18 YILLIK İKTİDARI, MEDYANIN ÇÖKÜŞ YILLARI OLDU
AKP’nin yarattığı “Yandaş Medya” düzeninin sistemi değiştiren Anayasa değişikliği ile “Saray Medyası” na, dönüştüğünü ve “Tek Adam”ın sesi haline geldiğini kaydeden Kılınç, Tek Adam sistemine geçilmesiyle medyadaki kan kaybının hızlandığını, 2017-2019 yılları arasında yerel ve ulusal düzeyde yayın yapan 137 gazetenin kapandığını ifade etti. Dolara endekslenen Türksat uydu kiralarının ödenemez duruma geldiğini belirten Kılınç, 2018 yılında Türksat uydu platformunda 890 televizyon kanalı bulunurken günümüzde bu sayınının 354’e düştüğünü açıkladı.
2020: MEDYAYA BASKI, SANSÜR , CEZA ZİRVEYE ÇIKTI
AKP’nin 18 yıllık iktidarında yerel ve ulusal medyanın büyük çöküş yaşadığını, belirten Yüksel Mansur Kılınç bu çöküşün 2020 yılında zirveye çıktığını belirterek şu bilgileri verdi: “2020 yılında gazetecilere 361 dava açıldı. Toplam 54 olayda 86 gazeteci gözaltına alındı. RTÜK medya kuruluşlarına 67 para cezası, 1 kapatma, 49 yayın durdurma, 6 uyarı verdi. Yine yıl boyunca toplam 58 olayda 67 gazeteci saldırıya uğradı. Bağımsız yayıncılık yapan gazete ve dergilerin haberlerine 368 sansür uygulandı. İnternet üzerinden engellenen ve silinen haber sayısı ise binlerle sayılmakta. Anayasa mahkemesi kararına rağmen Oda TV hakkındaki kapatma kararı 10 aydır kaldırılmamaktadır. “
BAĞIMSIZ MEDYA, SARAY’IN EKONOMİK KUŞATMASI ALTINDA
Kamudan reklam alamayan bağımsız medyanın resmi ilanlarına da haksız hukuksuz şekilde el konulduğunu ifade eden Kılınç şu verileri paylaştı:
- Turkcell, Türk Telekom, Emlak Konut, TOKİ, Vakıf Katılım Bankası, Çaykur gibi devlet kuruluşları ile TMSF bünyesinde şirketlerden iktidar medyasına 2020 yılı içerisinde 10 milyon saniyeyi aşkın reklam verilirken bağımsız medyaya 1 saniye bile reklam verilmemiştir.
- Basın İlan Kurumu 2020 yılı içinde Birgün Gazetesi’ne toplam 8 ay ilan kesme cezası vermiştir.
- Basın İlan Kurumu, 2020 yılı içerisinde Cumhuriyet Gazetesi’ne 130 gün ilan kesme cezası vermiştir.
- Sözcü ve Korkusuz gazetelerine toplam 36 gün ilan kesme cezası verilmiş, 14.5 milyon lira da vergi cezası kesilmiştir.
- 2020 yılı içinde RTÜK, Tele 1 ve Halk TV’nin ekranlarını 5’er gün karartırken bağımsız televizyon kanallarına toplam 10 milyon liralık para cezası kesilmiştir.
GAZETECİLİK, İŞSİZLİĞİN VE SENDİKASIZLIĞIN EN YÜKSEK OLDUĞU MESLEKLERDEN
İnternet medyasında çalışan binlerce habercinin hâlâ basın iş koluna dahil edilmediğini belirten Kılınç, internet medyasını da kapsayan yasa tekliflerinin aylardır komisyonda bekletildiğini ifade etti. Kılınç, TÜİK verilerine göre medya alanında işsizlik oranının yüzde 24 olduğunu hatırlatarak “Olay TV’nin de kapanmasıyla 2020 yılında 306 gazeteci işsiz kaldı. 97 gazeteci baskı ve sansür nedeniyle istifa etti” dedi.
Medyada sendikalaşmanın sadece yüzde 6 oranına çıkabildiğini hatırlatan Kılınç, örgütlülüğün en düşük olduğu sektörlerin başında meyanın geldiğini kaydetti.
SARAY, PANDEMİYİ MEDYAYA BASKI KURMA ARACI OLARAK KULLANDI
Covid-19 pandemisinin halkın doğru bilgiye ve habere ulaşmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu ifade eden Yüksel Mansur Kılınç, “ Ancak Saray, bir yandan pandemiyi medyaya baskı kurmanın aracı olarak kullanırken öte yandan pandeminin yarattığı olumsuz ekonomik koşullara karşı özellikle yerel-bölgesel medyayı kaderine terk etmiştir. Pandemi sürecinde reklam kampanyalarının geri çekilmesiyle radyo ve televizyonlar asgari giderlerini karşılayamaz duruma gelmiştir” dedi.
ŞİMDİ GÖREV ; SARAY MEDYA DÜZENİNE SON VEREREK 21. YÜZYIL’IN ÖZGÜR VE BAĞIMSIZ MEDYA ORTAMINI OLUŞTURMAKTIR.
AKP’nin 18 yıllık iktidarında yarattığı medya düzeninde ‘Özgür ve Bağımsız Medya’yı tehdit olarak gördüğüne dikkat çeken CHP’li Kılınç, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Tek Adam, artık iktidarının sonuna gelmiştir. İlk seçimlerle birlikte yaşanacak iktidar değişikliği ile ülkemiz medyası da yeni bir sürece girecektir. Halkın talepleri ve teknolojik gelişmelerin seyri doğrultusunda sektörün tüm bileşenlerinin katılımıyla medyanın sorunlarının çözümü için adımlar hızla atılacaktır. Şimdi görev; saray medya düzenine son vererek 21. yüzyılın özgür ve bağımsız medya ortamını oluşturmaktır.”