CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, gıda ürünlerindeki fiyat artışlarla ilgili bir açıklama yaparak çözüm önerilerini sıraladı.
Gıda fiyatlarında yaşanan artışın nedeninin AKP’nin yanlış tarım politikaları olduğunu savunan Gürer, “18 yıllık AKP iktidarları döneminde ne yazık ki tarım için gerekli destekler sağlanmadı, çiftçinin toprakla tohumu buluşturmasının yolu açılmadı.
2010 yılında 2019 yılına kadar 1 milyon 300 bin hektar tarım arazisi tarım dışı kaldı. Aynı süre içinde 1 milyona yakın çiftçi, Çiftçi Kayıt Sistemi’nden (ÇKS) çıktı” dedi.
“2019’da ithalata 14 milyar dolar ödedik”
Söz konusu tabloya neden olan gerekçelerin başında çiftçinin ürettiği ürünün değer bulmamasının geldiğini belirten Gürer, “Çiftçi, tüccarın eline mahkûm edildi, üreticiden çok ucuz fiyata ürün alan tüccar, piyasaya çok yüksek fiyatla ürün satıyor. Bu döngü içerisinde üretici kazanamıyor, tüketici yüksek fiyata ürün satmak zorunda kalıyor. Böylece, piyasada aracıların kazandığı, üretici ve tüketicinin mağdur edildiği bir sistem oluşturuluyor. AKP’nin fiyatları dengelemek için çözüm yolu olarak bulduğu ithalat yolunun da gıda fiyatlarının makul seviyeye inmesine olanak sağlamadı. Türkiye’nin sadece 2019 yılında ithalata ödediği paranın 14 milyar dolar” şeklinde konuştu.
“Türkiye’de yetişen ürünlerin fiyatı arttı, yurt dışından da uygun fiyatlı ürün gelmiyor”
2020 yılının başında başlayan pandemi süreci ve kuraklık sorunun ithal edilen ürünlerin, Türkiye’de yetişen ürünlerin fiyatını da arttırdığını ifade eden Gürer, “Yurt dışından da artık Türkiye’ye uygun fiyatla ürün gelmiyor. Mısırın taban ton fiyatı ülkemizde 1325 lira iken, yurtdışından tonu 2 bin liraya ithal edildi. Taban ton fiyatı 1275 liraya yerli üreticiden alınan arpa yurt dışından 1980 liradan ithal edildi. Yerli üreticiye TMO taban fiyat 1650 lira verdiği ekmeklik buğdayın tonu yurtdışından 1800 liraya getirildi. Makarnalık buğday yerli üreticiden taban ton fiyatı 1800 liraya alınırken, yurtdışından tonu 2450 liraya ithal edildi” dedi.
“Çiftçinin borcu 180 milyar TL’yi geçti”
CHP’li Gürer, gıda enflasyonunun düşürülmesi için alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı:
“-Üretici desteklenmeli. İlaç, tohum, gübre, mazot, sulama suyu için kullanılan elektrik fiyatları sürekli artıyor. Bu fiyatlar makul seviyelere çekilmeli.
-Üretici aldığı kredileri ödeyemiyor. Tarlası, ineği, traktörü haczediliyor. Çiftçilerin bankalara ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçları 180 milyar lirayı geçti. Yeni kredi alamıyorlar. O nedenle çiftçi borçlarının faizleri silinmeli ve borç ödeme süreci 5 yıla yayılmalıdır.
-Çiftçinin tohumu yeniden toprakla buluşturulması sağlanmalı. Taban fiyatlar çiftçiyi memnun edecek noktaya getirilmeli. Tüketicinin de memnun olmasını sağlayacak fiyat dengesi oluşturulmalı. Aracılık sistemi kontrol edilmeli, fahiş fiyat artışlarının önüne geçilmeli.
-Hububat, bakliyat, pirinç, ham yağ, soya, mısır ve pamukta ne yazık ki dışa bağımlıyız. Vurguncuların ve piyasada kendi lehlerine avantaj sağlamak isteyenlerin cirit attığı bir süreçteyiz. Ticaret Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı daha çok denetim ve kontrol yapmalı.
-2 yıl önce seçim döneminde tanzim oluşturup patates ve soğan üreticilerinin depolarının terörist diye basanlar bugün deposundaki ürün çürümeye yüz tutan patates üreticisine ‘halin nedir’ diye sormuyor.
-Çiftçi mağdur, piyasa aldı başını gidiyor. Üreticinin sattığı fiyatla raftaki fiyatlar arasında dağlar kadar fark var. Aracılık sistemi düzeni bozulmaz ve vurgun düzeni devam ederse gıdada daha ciddi sorunlarla karşılaşırız.
-Siyasi iktidar bir an önce bu konuda düzenleme yapıp sorunları ortadan kaldıracak önlemler almalıdır.”