ABD’li dilbilimci, yazar ve sol görüşlü düşünür Noam Chomsky, RT’ye yaptığı açıklamalarda ABD’li liberal entelektüellerin uluslararası bir terörizm tedarikçisi olan ABD’yi aynı Trump destekçileri gibi ‘zararsız bir güç olarak algıladıkları’ bir hayal dünyasında bulunduklarını söyledi.
“Cumhuriyetçi çetelerin seçimin kaybedildiğini kabul etmesini sağlayamadığınız gibi, liberal Amerikan entelektüellerinin ABD’nin önde gelen bir terörist devlet olduğunu kabul etmesini sağlayamazsınız” diyen Chomsky, RT’den Chris Hedges’e yaptığı açıklamalarda, ABD’nin tarihinin neredeyse tamamı boyunca başkalarına karşı saldırganlık içerisinde bulunduğunu vurguladı.
‘Reagan yönetiminin yaptığı şey terörizmin zirvesiydi’
Ünü düşünür ayrıca, eski ABD başkanlarından Ronald Reagan’ın dış politikasının temelini oluşturan sözde ‘Teröre Karşı Savaş’ konseptini hatırlatarak, bunun ‘Orta Amerika ve Güney Afrika’da ABD terörizmine karşı direnişle savaş’ olduğunu söyledi ve “Reagan yönetiminin yaptığı şey, kendi tanımlamamıza göre terörizmin zirvesiydi” dedi.
ABD’nin saldırganca politikaları konusunda Küba örneğini veren Chomsky, ülkenin uzun süreli ambargolarla ve yönetimin devrilmesi için sürdürülen kampanyalarla yüzleştiğini hatırlatarak, Küba’nın da parçası olduğu ABD-SSCB ‘füze krizinin ‘neredeyse dünyanın yok olmasına yol açan ciddi bir terörist savaş’ olduğunu vurguladı.
Öte yandan Chomsky, liberal entelektüellerin görmeyi başaramadıkları şeyin tarih kitaplarına gömülü veya yabancı topraklarda yaşananlarla sınırlı olmadığını söyledi:
“Cumhuriyetçiler yelpazenin dışına çıkmış olsa da, gerçekten ciddi hastalıklar var ancak bunlar tartışılmıyor.”
Chomsky ayrıca, başkanlık adayı olan ancak daha sonra Joe Biden lehine adaylıktan çekilen Bernie Sanders hakkında da şu değerlendirmede bulundu:
“Almanya gibi bir ülkede kolaylıkla merkez sağcı sayılabilecek bir politikacı olan Bernie Sanders’ın fikirleri, başkanlık kampanyası sırasında ABD için fazla radikal olarak resmedildi. İstediği evrensel sağlık hizmeti, ücretsiz yüksek öğrenim gibi şeyler Avrupa’da muhafazakar partiler tarafından hayata geçirildi. ABD halkına bir hakaret olan bu durum, ‘O kadar geridesin ki Meksika’nın sahip olduğu, Fransa’nın sahip olduğu, Brezilya’nın sahip olduğu şeylere sahip olamazsın’ demektir.”