Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, Enflasyon Raporu 2021-I’in tanıtımı amacıyla basın bilgilendirme toplantısı düzendi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
“2021 yılında küresel enflasyon üzerindeki risklerin ağırlıklı olarak yukarı yönlü olduğu değerlendirilmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde enflasyon düşük seyretmektedir. Son dönemde gelişmekte olan ülkelere portföy girişlerinin hızlandığını görmekteyiz. İktisadi faaliyet yılın son çeyreğinde de güçlü bir seyir izledi.
Üretim, sipariş ve kapasite kullanım oranları güçlü seyretmiştir. Hizmetler sektöründe de birçok alt sektörde cirolar salgın öncesi düzeyini aştı. Son dönemde salgına bağlı kısıtlamaların hizmetler sektöründeki istihdam üzerindeki etkileri görülmeye başlanmıştır.
Yıllık kredi büyümesi genişlemeye neden olmuştur. Kredi genişlemesi firma kredileri, konut ve ihtiyaç kredilerinde belirtginleşti. Net kredi hacmi 518 milyar olmuştur. Kredi faizleri yükselmeye başlamış kredi ivmelenmesinde önemli yavaşlama sağlanmıştır. Altın dahil M2 para arzı yüzde 33 artışla 833 milyar TL yükselmiştir. Cari işlemler açığı 38 milyar dolara yükselmiştir.
Cari açık ve sermaye çıkışları rezerv kaybına yol açmıştır. Borçlanma maliyetleri artmıştır. Tüketici enflasyonu yüzde 11,75 seviyesinden 2020 yıl sonunda 14,60 seviyesine yükselmiştir. Tahmin bandının üzerindedir. Temel mal ve gıda belirleyici olmuştur. Taleplerin zayıf seyrettiği kalemlerde enflasyon düşük ilerlemiştir. Bazı alt gruplarda enflasyon yüksek seyir izlemektedir.
“Üretici enflasyonu artış eğilimini koruyor”
Tarihsel ortalamaların üzerinde olduğu görülmektedir. Enflasyon eğilimi hizmetlerde kademeli yükseliş görülmekte, işlenmiş gıdada belirli yükseliş görülmektedir. 2020 aralıkta yüzde 25,15’e ulaşmıştır. Döviz kurunun olumlu katkısına rağmen uluslararası MTA’dan dolayı yukarı yönlü baskı devam etmektedir. Üretici fiyatları tüketici fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam etmektedir. Üretici enflasyonu artış eğilimini korumaktadır.
Salgından en çok etkilenen turizm ve hizmet sektöründe hızlı kredi genişlemesinin uyardığı güçlü seyir belirleyici olmuştur. Finansal iyileşme 2020’nin 3. çeyreğinde büyümeye en yüksek katkıyı veren birleşen olmuştur.
2020’nin son çeyreğinde iktisadi faaliyetin zirve noktasına ulaştığı ve eğilimine yakınsamaya başladığını düşünüyoruz. Döviz kurundan tüketici ve üretici enflasyonuna etki oldukça güçlenmiştir. Döviz kurlarında son aylarda yaşanan düşüş önümüzdeki dönemde enflasyon üzerinde döviz kaynaklı risklerin azalacağına işaret etmektedir. Enflasyon üzerindeki döviz kuru etkilerinin düşeceği görülmektedir.
Gıda enflasyonu yüzde 11,5
2021 gıda enflasyonunu 11,5’e revize ettik. 2022 yılı gıda fiyat tahmini yüzde 9,4 olarak belirlendi.
Milli gelire oranla yüzde 3,5 olarak belirlenen bütçe açığı hedefini para politikası hedeflerini destekleyeceğini hedeflemektedir. Kredi politikalarının da para politikalarıyla uyumlu gelişim sergileyeceğini gördük.
Enflasyonun orta vadede yüzde 5,0 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz. Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla 2021 yılı sonunda yüzde 7,3-11,5 aralığında gerçekleşeceğini öngörüyoruz.
Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla 2022 yılı sonunda yüzde 4,6-9,4 aralığında gerçekleşeceğini öngörüyoruz.
Enflasyonun 2021 yıl sonunda yüzde 9,4 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Enflasyonun 2022 yıl sonunda yüzde 7,0 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.
Enflasyon tahminleri;
2021: Yüzde 9,4
2022: Yüzde 7
2023: Yüzde 5 seviyesi.
Gıda fiyatlarında ön görülen yüksek seyir enflasyon tahminlerini yükseltirken tütün ürünlerindeki verginin etkisiyle aşağı çekti. Parasal duruşun devamıyla iyileşmenin enflasyon tahmini düşürdüğünü göstermektedir.”