2022 asgari ücreti bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 4 bin 250 lira olarak açıklanırken, yapılan artışın gerçek enflasyon karşısındaki yetersizliği de akıllara geldi.
soL yazarı ve TKP Merkez Komitesi üyesi Alpaslan Savaş, yeni asgari ücrete ilişkin soL TV’ye değerlendirmede bulundu.
Savaş, asgari ücreti “Ne Erdoğan, ne Çalışma Bakanı ne de o masada ‘işçi temsilcisi’ sıfatıyla oturan Türk-İş belirledi” derken asgari ücreti belirleyenin patronlar olduğunu söyledi.
“Açıklanan asgari ücret rakamıyla ve ortaya çıkan oranla, TÜİK’in enflasyon rakamlarının ne kadar yalan olduğu ortaya çıktı” ifadelerini kullanan Savaş şöyle konuştu:
“Bir kere hükümet ikinci kere yalanlamış oldu TÜİK’i. İlki geçtiğimiz hafta açıklanan yeniden değerleme oranıyla yapılan yalanlamaydı; Harç ve vergilerdeki artış 2022’de yüzde 30 civarı esas olacaktı. Şimdi de yapılan artış ‘yüzde 50’ düzeyinde değil, ona uygun bir artış oldu.
Dolayısıyla bugün açıklanan asgari ücret TÜİK’in ‘enflasyon rakamlarını’ iktidarın bile ciddiye almadığını göstermiş oldu.
Fiyatı izlenebilir mallardaki fiyat artışı daha ilk 10 günden Aralık ayı enflasyonuna en az yüzde 6-7 etki yapabilecek düzeye ulaşmış durumda. Yeni asgari ücretin daha şimdiden önemli bir bölümü işçilerin cebine girmeden gitmiş oldu.
Asgari ücretten gelir ve damga vergisi alınmayacak… İlk bakışta kulağa çok hoş gelen bir durum bu. Aslında işçilerin bir cebinden aldığını öbür cebine koymuş oluyor, çünkü bu yük hazineye yüklenecek.
4 bin 250 liralık asgari ücret demek, Türkiye’de çalışanların çok büyük bir kısmının 1 Ocak itibarıyla asgari ücretli haline gelmesi anlamına geliyor. İşçilerin örgütsüzlüğüne güveniyorlar.
Hayat pahalılığı öyle bir noktaya gelmiş durumda ki önümüzdeki aylarda işçilerin, emekçilerin, yoksulların buna itiraz etmeyeceğini, ayağa kalkmayacağını kimse düşünmemeli.”