Sözcü, bugünkü olağan basın toplantısında, bir gazetecinin “Çin’in DSÖ’nün ABD’de ilgili araştırma yapmasını resmen talep edip etmeyeceği”yle iglili soruyu yanıtlarken, COVID-19 virüsünün kaynağının araştırılmasının karmaşık bir bilimsel konu olmasından ötürü, ilgili çalışmaların dünyadaki bilimadamlarının işbirliğiyle gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Sözcü Wang, hep açık ve şeffaf bir tutum benimseyen Çin’in virüsün kaynağına dair araştırmalar konusunda DSÖ ile sıkı işbirliğini sürdürerek DSÖ uzman ekibine büyük destek sağladığına dikkat çekti.
Wang, “Pek çok ipuç ve inceleme, virüslerin ve salgının 2019’un ikinci yarısından itibaren dünyanın birçok yerinde ortaya çıktığını göstermiştir. DSÖ, gerçeklere ve sorumluluklara dayalı olarak diğer ülkelerde ve bölgelerde benzer araştırmalar yürütmelidir.” dedi.
Sözcü, ilgili tarafların Çin gibi virüsün kaynağına dair araştırma konusunda aktif, bilimsel, şeffaf ve işbirliğine dayalı bir tutum benimsemesi ve DSÖ’yü kendi ülkelerinde araştırma yapmaya davet edip küresel salgınla mücadele işbirliği ve insanlığın sağlık ortaklığı için gerekli sorumluluk ve yükümlülükleri üstlenmesini umduklarını sözlerine ekledi.
Öte yandan sözcü, Çin ve ABD’nin iklim değişikliğiyle mücadele alanında geniş ortak çıkarlar ve işbirliği alanına sahip olduğunu belirtti.
Küresel kar amacı gütmeyen bir organizasyon olan Asya Topluluğu (Asia Society) tarafından dün yayınlanan bir anket sonucu, ankete katılanların yüzde 56’sının ABD’nin iklim değişikliği konusunda Çin ile işbirliği yapmasını umduğunu gösteriyor.
Çin’nin bu konu hakkındaki tutumunu açıklayan sözcü Wang, “Geçen yıl, Çin, iklim değişikliğiyle mücadele için art arda bir dizi politika açıkladı, 2030 yılına kadar karbondioksit emisyonlarının zirvesine ulaşma hedefi ve 2060 yılına kadar karbon nötr vizyonunu ortaya koydu. Tüm bunlar, Çin’in iklim değişikliğiyle aktif bir şekilde mücadele etme ve insanlığın kader ortaklığının oluşumunu hızlandırma kararlılığını yansıttı.” ifadesini kullandı.
Çin ve ABD’nin bu alanda verimli bir işbirliği gerçekleştirdiğini ve Paris Anlaşması’nın imzalanması ve yürürlüğe girmesinde olumlu ve yapıcı bir rol oynadığını hatırlatan Wang, ABD’nin Paris Anlaşması’na yeniden katılmasını olumlu karşılayarak ABD dahil tüm taraflarla birlikte anlaşmanın kapsamlı ve etkili bir şekilde yürütülmesini hızlandıracağını kaydetti.