Günlük basın toplantısında Xinjiang hakkında açıklamalarda bulunan Sözcü Zhao, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi yerel yönetimi tarafından dün yapılan basın toplantısında bölgedeki terörle mücadele ve dini aşırıcılığın giderilmesi çalışmalarında elde edilen yedi deneyimin paylaşıldığını hatırlattı.
Zhao, söz konusu yedi deneyim arasında uluslararası terörle mücadele kurallarına bağlı kalınması, terörle mücadele çalışmalarının hukuki yollarla gerçekleştirilmesi, terörle mücadelede insan haklarının korunması, dini aşırıcılık ve terörün özel bir bölge, herhangi bir etnik grup veya herhangi bir dinle bağdaştırılmaması, gevşek ve sıkı tedbirler eşgüdüm içinde uygulanırken teröre karşı önleyici eğitim verilmesi ve terör düşüncesiyle beyinleri yıkanmış olanların kurtarılması, vatandaşların yaşam koşullarının garanti altına alınması ve yükseltilmesi, uluslararası terörle mücadele işbirliğine katılım gösterilmesi gibi konular yer alıyor.
Bu deneyimlerin Xinjiang halkının teröre karşı dayanışma ile verdiği mücadele, can ve mal güvenliği için döktüğü ter ve zeka ile kazanıldığına işaret eden sözcü, deneyimlerin aynı zamanda Xinjiang’ın istikrarının korunması, ekonomisinin gelişmesi ve yaşam seviyesinin sürekli yükseltilmesine sağlam zemin sağladığını dile getirdi.
Zhao Lijian, “Xinjiang meselesi aslında sözde insan hakları ve din özgürlüğü meselesi değil; terör, dini aşırıcılık ve bölücülükle mücadele meselesidir. Xinjiang yerel yönetiminin zor koşullar ve kaos altında aldığı kararlı ve etkili tedbirler sayesinde bölgede son beş yıldır hiçbir terör olayı meydana gelmedi.” diye konuştu.
Hâlihazırda Xinjiang’da toplumsal istikrarın korunduğunu, ekonominin geliştiğini ve bölgede yaşayan farklı etnik grupların mutlu bir şekilde yaşadığını vurgulayan sözcü, bunların Xinjiang’daki gerçek insan hakları durumunu yansıtan örnekler olmanın yanı sıra, merkezi hükümetin Xinjiang politikasının başarısını yansıttığını ve Xinjiang hakkındaki yalanlara en iyi cevap niteliği taşıdığını kaydetti.
Sözcü, Xinjiang’daki farklı etnik grupların dayanışma içinde ortak çaba göstermeleriyle Xinjiang’ın daha güzel bir geleceğe kavuşacağına inandıklarını söyledi.
ABD karalama girişimlerini durdurmalı
ABD Dışişişleri Bakanı Antony Blinken’in, ülkesinin, başta Rusya ve Çin olmak üzere sekiz ülkeyi din özgürlüğü konusunda “özel kaygı ülkeleri” listesine dahil ettiğine de değinen Sözcü, şunları dile getirdi:
“ABD’nin Çin’e din özgürlüğü bahanesiyle asılsız suçlamalar yöneltmesine kararlılıkla karşı çıkıyoruz. Çin’de yaklaşık 200 milyon inanan, 380 bin din görevlisi, 5500 dini topluluk ve 140 binden fazla kayıtlı ibadet alanı bulunuyor. Çin’de yaşayan etnik gruplar din özgürlüğüne sahiptir. ABD’nin gerçeklere saygı göstermesi, önyargılarından vazgeçip başka ülkeleri dini özgürlük konusunda karalama girişimlerini durdurması gerekmektedir.”
Çin ve ABD halkları dostluklarını canları pahasına kurdu
Sözcü Zhao, Amerikan Gönüllü Grubu’nun (Uçan Kaplan) Çin Halkının Japon Saldırganlara Karşı Direniş Savaşı’nda Çin’e yardımlarının 80. yıl dönümü dolayısıyla Çin Halk Yabancı Ülkelerle Dostluk Derneği tarafından 16 Kasım’da Beijing’de video konferans yoluyla bir tören düzenlendiğini tanıttı.
Uçan Kaplan ekibinin, Çin ve ABD halklarının dünyanın faşizmle mücadelesinde canları pahasına kurdukları dostluğa işaret ettiğini kaydeden Sözcü, iki ülkenin bu dostluğu gelecek nesillere aktararak birbirini daha yakından tanıması, birbirine saygı göstermesi, barış içinde bir arada yaşaması ve “kazan-kazan” temelinde işbirliği yapması gerektiğini dile getirdi.