DTRA – #Ukrayna / ABD’nin Bio-silah hücreleri
Rusya’nın açıkladığı kanıtlar, ABD ordusunun paylaştığı bilgiler, 30 ülke 336 laboratuvarda çalışan konunun uzmanları, küresel ölçekte insan türünün sağlığını ilgilendiren bu konu hakkında elbette daha doyurucu açıklamalar yapmalı. Ancak eldeki bilgilerle de biyolojik ajandanın masum bir ‘savunma’ ve ‘halk sağlığı’ projesi olmadığını anlamak mümkün.
ABD ordusu, dünya genelinde biyolojik çalışmaların yapıldığı yüzlerce laboratuvarı yönetiyor. Bu tesislerde yapılan çalışmaların üzerinde ise kocaman bir sır perdesi var. Ukrayna’daki kriz ile birlikte perdenin küçük bir kısmı aralandı. Yapılan biyolojik çalışmaların Ukrayna ve Rusya’nın ötesinde bütün dünyayı tehlikeye atacak nitelikte olduğuna ilişkin kuvvetli şüpheler mevcut. Bu çalışmada yönetmen Serkan Koç, son derece netameli bir konu olan biyolojik silah iddialarını irdeledi. Türk gazeteci Mehmet Kıvanç, ABD’nin biyolojik silah çalışmalarıyla ilgili uzun yıllardır çalışan uzman isimlerle konuştu.
Emekli ABD Deniz Piyade Kolordusu İstihbarat Subayı Scott Ritter, uzun yıllar ABD ordusunda istihbarat subayı olarak görev yaptı. SSCB’nin son yıllarında silah denetçisiydi. Irak’ta Birleşmiş Milletler (BM) silah denetim programında görev aldı. Ukrayna’da deşifre olan biyolojik dosya ile ilgili çok anlaşılır bir tespiti var Scott Ritter’ın. Buna göre eğer birileri ‘biyolojik savunma’ yapmak istiyorsa ilgili patojeni üretmeli. Yani ABD’yi şarbon saldırına karşı korumak istiyorsanız, laboratuvar ortamında şarbon üretmeniz gerekiyor.
Scott Ritter’a ‘Eğer Rusya veya Çin, Meksika sınırına halk sağlığı laboratuvarları kurarsa günün birinde ABD hükümeti ne yapar?’ diye de sorduk. Yanıtı kısa ve öz oldu: ‘Bombalarız ve yok ederiz!’
Gazeteci Dilyana Gaytandzhieva Bulgaristan’ın başkenti Sofya’dan, Gazeteci Edward Chesnokov Rusya’nın başkenti Moskova’dan bildiklerini anlattı.
Gaytandzhieva’nın Gürcistan ve Ukrayna’da ABD’nin biyolojik ajandasının izini sürdüğü haberler hem önemini koruyor hem de güncelliği daha da artmış durumda. Gaytandzhieva son olarak ABD’nin Bulgaristan’da benzer bir biyolojik çalışmayı devreye soktuğunu Bulgar yetkililerin konuya ilişkin bilgi vermediğini anlatıyor.
Ukrayna’daki biyoloji laboratuvarlarının finansmanı ise ayrı bir projenin konusu olabilecek büyüklükte. Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden’ın yatırım firması, bu tesislerin finansmanına kaynak ayırdı. Bu bilgiler ise Hunter Biden’ın meşhur laptopundan çıktı. İngiliz Daily Mail dahil Batı medyası, bu gerçeği kabul etmek zorunda kaldı. Ancak ABD yönetimi iddialara karşı “bunlar komplo” savunmasını sürdürüyor.
Biden yönetimi Rusya’nın ortaya koyduğu kanıtları çürütmek için henüz inandırıcı bir açıklama yapmadı. Dünyanın farklı bölgelerine yayılmış bu laboratuvarlar, ABD ordusuna ve onun müttefiklerine emanet. Uluslararası denetime ise kapalı… Washington’ın istediği şey, “Rus propagandasına” sırt çevirip onlara güvenmemiz. Üstelik bu laboratuvarların önemli bir kesimi de zayıf devletler ve yönetimlerle iş birliği halinde işletiliyor. Bu da sızıntı ve tehlikeli patojenlerin terör gruplarının eline geçmesi dahil sayısız risk berberinde getiriyor.
Şimdilik 30 ülke ve 336 laboratuvardan oluşan ABD biyolojik ağının deşifresi için adı geçen her ülke üzerine ayrı ayrı çok daha büyük bir çalışma yapılması gerektiği ortada. Giriş niteliğindeki bu çalışma, sayfayı çevirmeye cesareti olanları gerçeği aramaya davet ediyor.