Yunnan eyaletinin Yuanyang kentindeki pirinç taraçaları, 2013 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne alındı.
Bu doğal tarım mirası, Ailao Dağları civarında yaşayan yerel Hani halkı tarafından yaratıldı.
Yerel halk, tepelerin zirvelerindeki ormanlık alanlardan aldıkları suyu yamaçlara aktarıp bu bölgelerdeki çeltik tarlalarını sulamak için özel bir sistem geliştirdi. Turistler her kış çeltik taraçalarının oluşturduğu nefes kesici manzarayı görmek için Yuanyang’a akın ediyor. Kış mevsimi, tam da suyla kaplı taraçaların gökyüzünün mavisini yansıttığı sezon.2008 yılının sonlarında 12 milyon yuanlık (1,9 milyon ABD Doları) bir başlangıç sermayesiyle Yunnan Expo Yuanyang Hani Taraça Tarlaları Kültür ve Turizmi Geliştirme Şirketi kuruldu.
Daha çok turist çekmek için yeni oteller ve altyapı tesisleri inşa edildi. Dünya miras alanının parlak görüntüsünün arkasında birtakım meydan okumalar da mevcut durumda. Antik medeniyet, genç nesilden daha az kişinin taraçalarda çiftçilik yöntemlerini öğrenmesi engeliyle karşı karşıya.Doğal koşulların kısıtlılığı, tarım makineciliğinin kullanılmasına da elvermiyor. Tek sezonluk bir pirinç çeşidi olan ve yüksek rakımda yetiştirilen kırmızı pirinç, bir yıllık bir prosedür neticesinde hasat edilebiliyor.Aichun köyü muhtarı Ma Youkai, “Köyümüzde 20-40 yaş arasında 600 kişi yaşıyor. Toplam nüfusun beşte birini oluşturuyorlar. Fakat onlardan sadece 40’ı kırmızı pirinç yetiştirmeyi biliyor.”Köyde kalanlar, tarlaların terk edilmesini önlemek için toprağı sürmeye devam ediyor. Yerel hükümet ve turizm şirketleri de çiftçilerle işbirliği kuruyor. Dolayısıyla tarlalar düzenli bir şekilde yönetilebiliyor ve köylüler hem kendi tarlalarını kendileri ekerek, hem de kiralayarak kazanç elde edebiliyor.Tarlaların ekilmesi devam ettirilirken yerliler ördek ve balık yetiştirmek gibi (pirinç-ördek-balık ekosistemi olarak da biliniyor) kazanç getirecek başka yaklaşımlara da açık durumda. Arazilerin üretim değeri bu tür modeller sayesinde hektar başına 30 bin yuandan 120 bin yuana yükseldi.
Hani evleri genellikle çamur, ahşap ve diğer malzemelerden yapılıyor. İki veya üç katlı evlerin hasır çatıları en önemli özelliklerinden. Dolayısıyla bu tür evler “mantar evler” olarak anılırlar.
Bölgede iki köyde geleneksel evler orijinal görünümünü koruyabilmiştir. Bu köylerden biri de UNESCO miras sahasının göbeğinde bulunan Azheke adlı bir köydür. 480 kişinin yaşadığı köyde 61 geleneksel ev bulunur.Yerel hükümet 2018’de Sun Yat-sen Üniversitesi ile birlikte köyden ayrılan iş gücünü geri getirmek için turizmi geliştirme kampanyası başlattı. Bunun için bir turizm şirketi kuruldu ve hisselerin yüzde 70’i köylülere verildi.
Şimdilerde iyi korunan köye girebilmek için bilet almak gerekiyor. Köylülerin bazıları turist rehberi olarak bazıları da bilet gişesinde çalışıyor. Yerli turist rehberleri Hani geleneklerini tanıtıyor ve turistlere tarım işlerini deneyimleme fırsatı sunuluyor.
CRI