Geçtiğimiz günlerde benzer bir iyimser açıklama DSÖ aracılığıyla da dillendirildi. Örgütün Avrupa Bölgesi Direktörü Dr Hans Henri P. Kluge virüsün varlığı sürse de kısıtlayıcı önlemlerin yakın zamanda kalkabileceği yorumu çeşitli basın yayın organlarında yer buldu. DSÖ yetkilileri mutasyonlara rağmen dünya yüzeyinde vaka sayılarının azaldığını, son altı haftada önemli oranda düşüşler olduğunu açıkladı. Güney Afrika’da yüzde 33 oranında düşüş yaşanırken tüm dünyada bu oranın yüzde 50 civarında olduğu tahmin ediliyor. Düşme eğiliminin Doğu Akdeniz dışında tüm kıtalarda sürdüğü bunun olumlu bir dönüm noktası olabileceği başkanı da dahil olmak üzere DSÖ yetkililerince dillendiriliyor.
Yeni bir dalganın başlayıp başlamayacağı tartışmalarının yanında bu tür haberler insanlık adına sevindirici. Mutasyonların, sanıldığı gibi durumu ağırlaştırmak zorunda olmadığının da işaretlerinden birisi olabilir. Bunu zaman gösterecek.
Bizde durum nedir?
Salgının ilk günlerinden itibaren etkili bilimsel önlemler almak yerine süreci “virüsün insafına” terk eden AKP, düzenlediği kongrelerle mücadeleyi yeni bir boyuta taşıdı.
Salgınla mücadelede alkol satışını sınırlama, müzik yayınını engelleme, toplu taşımalarda fabrikalarda oluşan yoğunluklara gözünü kapatma, umreden gelenleri ülkeye dağıtma, dini ritüelleri salgın yokmuşçasına sürdürme gibi özgün “önlemlerle” kendini gösteren iktidar partisi bunlarla yetinilemeyeceğini anlamış durumda.
Virüsü artık kendi haline bırakmayacağını, salgın hastalıkla baş etmede “öz kaynaklarını” kullanmaya karar veren AKP, düzenlediği kongrelerle virüsün yayılımının sürmesi için elinden geleni yapacağını kanıtlamış durumda.
Bu nedenle ülkemizde salgının seyrini kestirebilmek çok da kolay olmayacak…
SoL