Şinciang Uygur Özerk Bölgesi’ndeki tarihi camiler gezimizin önemli durakları oldu.
Urumçi’de Yanghang, Kaşgar’da Idgah Camisi’nin tarihi atmosferinde Çinli yetkililer, cami imamları ve gazetecilerle Şinciang’da Müslümanların dini yaşamlarını konuşuyoruz.
Her iki tarihi cami, kısa süre önce bölgeye resmi bir ziyaret gerçekleştiren Dışişleri Bakanı Hakan Fidan tarafından ziyaret edilmeleriyle de gündeme gelmişti. Başbakanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan da Yanghang Camii’ni ziyaret etmişti.
Yanghang Camii, Urumçi’nin en büyük camilerinden.
1897 yılında inşa edilen caminin ahşap ve çini işlemeli mimarisi etkileyici.
İmarethanesi ve diğer eklentileriyle birlikte bir külliye olan caminin kütüphanesinde Çince, Uygurca, Kazakça, Kırgızca dillerinde Kuran-ı Kerim bulunmakta.
Caminin İmamı Muhterem Şerif, Çin İslam Federasyonu Başkan Yardımcısı olarak da görev yapıyor.
Muhterem Şerif’in verdiği bilgilere göre; camide, Uygur, Kazak, Hui Müslümanlar, vakit namazlarını kılabiliyor. Cuma ve bayram namazlarında da cami toplu ibadete açık.
Cuma namazlarında 300’den fazla Müslüman toplanıyor namaz için…
Peki, Çin yönetimi, Şinciang Uygur Bölgesi’ndeki Müslümanlara baskı uyguluyor mu? İbadetlerini engelliyor mu?
Uygur İmam Muhterem Şerif, şunları söylüyor: “Herkes istediği gibi ibadetini yapıyor. Camide istedikleri zaman namaz kılabiliyorlar. Biz de bu durumdan çok memnunuz. Cuma günleri vaaz veriyoruz. Vaazımızda insanları iyilik yapmaya, dayanışmaya ve barış içinde yaşamaya davet ediyoruz.”
Yanghang Camii İmamı Muhterem Şerif’in önce Arapça telaffuz edip sonra Çinçe olarak açıkladığı Hz. Muhammed’in şu sözü (Hadis-i Şerif) Şinciang’daki dini yaşamın en kilit ilkesi niteliğinde: “Dinde aşırıya gitmekten sakının. Çünkü sizden öncekiler dinde aşırı gitmekle helâk oldular”
Türk gazeteci, Urumçi’de Cuma namazında…
IDGAH CAMİSİ’NİN DUVARINDAKİ HALININ MOTİFLERENİDE ÇİN HÜKÜMETİNİN UYGUR MESELESİNE BAKIŞI…
Şinciang’da ziyaret ettiğimiz bir başka cami ise Kaşgar’da bulunan bölgenin en büyük camilerinden olan Idgah Camii…
15’inci yüzyılda inşa edilen Idgah Camii, aynı zamanda “Çin’de önemli bir İslami mimarlık eseri…
Hem ibadete ham turizme açık olan cami, 20,000 kişinin ibadet yapabileceği bir kapasiteye sahip.
Caminin avlusundaki bölgenin karakteristik kavak ağaçlarının yemyeşil, serin, koyu gölgesi tarihi caminin ahşap mimarisini tamamlar nitelikte.
Caminin ibadethane bölümünü dev bir Hoten halısı süslüyor. Şinciang yerel yönetimi tarafından camiye hediye edilen halıda iç içe geçen 56 motif, Çin’deki 56 etnik grubun birlikteliğini, iç içe geçen yaşamını sembolize ediyor.
Çin hükümet kaynaklarının verilerine göre; Şinciang’taki camilerin sayısı, 1970’lerin sonlarında reform ve açılım başlangıcında yaklaşık 2.000’den, bugün 24.400’e, ABD’dekinin 10 katından fazlasına ulaşmış. Şinciang’ta ortalama her 530 Müslüman için bir cami mevcut.
KAŞGAR’DA MÜSLÜMAN DİN ADAMININ TÜRBESİ VE 56 ETNİK GRUBU SİMGELEYEN YAPI…
Şincing’da Müslümanların dini yaşamını gözlemlemek için sadece camileri ziyaret etmedik. Çin yönetiminin Müslüman din adamlarına ait türbeleri de koruduğunu, restore ettiğini gördük.
Kaşgar şehir merkezinin 5 kilometre dışında bulunan Şinciang Fei Park, Çin’deki etnik ve dini grupların birlikteliğini anlatan düzenlemesi ile dikkat çekiyor.
Parkın tam ortasında bizi karşılayan ahşap yapının mimari özelliği şu: Bir sütun kırılırsa yapı çöküyor. Çin’deki 56 etnik grubun bir arada barış içinde yaşamalarını simgeleyen anıtı “nar” motifleri süslüyor. Nar da Çin’deki etnik grupların, zengin etnik kültürlerin iç içe geçmişliğini simgeliyor.
Parkın en görkemli yapısı ise Müslüman din adamına ait bir anıt mezar. Nakşibendi şeyhi Ahmet Kazani’nin torunu Apak Hoca’nın (Apa’er Huojia) türbesi…
Restore edilen ve iyi şekilde korunduğu belli olan Apak Hoca Külliyesi’nin içindeki türbe ve yakınındaki mezarlıkta Apak Hoca’nın 5 kuşaktan 72 aile yakının mezarları bulunuyor.
Bizim gezi programımızda bulunmadığı için Kaşgarlı Mahmud Türbesi’ni göremedik ancak daha önce türbeyi ziyaret eden gazeteci arkadaşlarımızın haber ve görsellerinde, Kaşgar yakınlarındaki Opal köyünde bulunan Kaşgarlı Mahmud Türbesi’nin de iyi şekilde korunduğu, türbenin bulunduğu alandaki mescidin ibadete açık olduğu anlaşılıyor.
ŞİNCİANG’DA BUDİZM’İN TAHİSEL KÖKLERİ…
Şinciang’da Müslümanların camileri ve türbelerinin yanı sıra Budizm için önemli iki tapınağı ziyaret etme imkanımız da oldu.
Her iki tapınak da tarihi İpek Yolu’nun önemli kentlerinden Kuqa (Kuça) yakınlarında.
Çöl görünümlü kızıl topraklı ovalardan ve dağların arasına sıkışmış kıvrımlı yollardan iki saatlik yolculukla Kızıl Mağaralar olarak adlandırılan Budist mağaralarına varıyoruz. Çölün içinde bir vaha gibi.
Doğudan batıya doğru 1.7 km uzanan 349 mağara günümüze ulaşabilmiş. Az sayıda boyalı heykelle birlikte 4.000 metrekarelik duvar resimleri korunmuş. Dünyada Budizm inancı için önemli merkezlerden olan Kızıl Mağaralar Budizm için büyük bir evrensel değer taşıyor.
Mağaralardaki duvar resimlerinin özgünlüğü ve çeşitliliği, Budist sanatının gelişiminde önemli bir işleve sahip.
Çin hükümeti, cami ve türbelerde olduğu gibi Budist mağaralarını da koruma altına almış.
Ziyaret ettiğimiz bir başka etkileyici Budizm merkezi ise Subash Budist Tapınağı’nın kalıntılarıydı.
Subash Budist Tapınağı’nın kalıntıları, Kuqa Şehrindeki Chaltag Dağı’nın güney eteğinde, Kuqa Nehri’nin doğu ve batı kıyısındaki alüvyon platformunda yer alıyor.
Subashi Budist Tapınağı kalıntıları ilk olarak MS 3. yüzyılda inşa edilmiş ve 10. yüzyıldan sonra yavaş yavaş terk edilmiş. Tapınak bölgesi Şincang’daki en büyük, en iyi korunmuş ve en eski Budist mimari alanı olarak nitelendiriliyor. Yaklaşık 200.000 metrekarelik alanda tapınaklar, mağaralar, salonlar, keşiş odaları bulunuyor.
Beiting Antik Kenti’nden sonra Şinciang’daki en büyük arkeolojik alan olan Subashi Budist Tapınağı kalıntılardan biri 2017’de Dünya Mirası Listesi’ne alınmış.
Çin hükümeti bölgede arkeolojik kazıları aralıksız sürdürüyor.
Han, Kuzey ve Güney Hanedanları ile Tang Hanedanları’nın paraları, Sasani Hanedanlığı’nın gümüş Pers paraları, bakır, demir, çömlek, ahşap eşyalar, duvar resimleri, kil Buda heykelleri ve kutsal emanet kutuları, müzik ve dans görüntülerinin gün yüzüne çıkarılması Doğu ve Batı medeniyetleri arasındaki alışverişin bir mikrokozmosu olarak görülüyor.
Özetle; Sinciang’da İslam var, Budizm var, Taoizm var. Hıristiyanlık, Katoliklik, Ortodoks dini ve diğer dinler var. Camiler, kiliseler, manastırlar ve Taocu tapınaklar gibi dini faaliyetlerin gerçekleştirildiği 24.800 mekânın 24.400’ü cami, 59’u Budist tapınağı, 1’i Tao tapınağı, 227’si Hıristiyan kilisesinden oluşmakta.
“ŞİNCİANG’DA 10 GÜN” YAZI DİZİMİZİN ÜÇÜNCÜ BÖLÜMÜ YARIN
Erdal Emre
Yön Haber