Kur artışı, yüksek faizler ve vergi oranları nedeniyle otomobil fiyatlarının hızlı bir şekilde yükseldiğini belirten sektörün uzmanları ‘Otomobil almak artık çok daha fazla kişi için hayal oldu’ dedi.
Dünya gazetesinin haberine göre Cardata’nın CEO’su Hüsamettin Yalçın, yükselen kur, enflasyon, yüksek faiz, düşen alım gücü ve yüksek vergiler nedeniyle sıfır kilometre araç satın almanın oldukça zorlaştığına dikkat çekerek, “2021 yılında en çok satan sıfır araç modellerine baktığımızda; ilk 5 modelin Haziran 2021 dönemindeki ortalama fiyatı 237 bin TL iken 4 yıl önce aynı araçların ortalama fiyatı 78 bin TL’ydi” şeklinde konuştu.
“YÜZDE 5’LİK BİR ZAM KAPIDA”
Hüsamettin Yalçın’ın verdiği bilgilere göre, otomobil fiyatları sıfır araç pazarında son bir ayda ortalama yüzde 4 arttı. Haziran ayında da yaklaşık yüzde 5 zam bekleniyor. Yalçın’ın dikkat çektiği konulardan biri de kur artışından dolayı düşük vergi dilimine giren araç sayısının hızla azalıyor olması. Geçen yıl 8 model yüzde 45-50 ÖTV dilimine girerken, bu yıl bu sayı 2’ye kadar geriledi. Sektör yetkililerine göre çok yakında bu ÖTV dilimine girecek araç kalmayabilir.
DÜŞÜK FİYATLAR İÇİN MANUELE YÖNELDİLER
Son dönemde birçok otomobil markası tüketici için daha ulaşılabilir fiyat sunmak adına yüzde 50 ÖTV dilimine giren araç arzını artırmaya yöneldi. Vergi dilimi değiştiği için bazı modellerde manuel ve otomatik vites arasındaki fiyat farkı 90 bin TL’ye yaklaştı. Hem ithalde hem yerli araçlarda daha az donanımlı ve manuel araçlar tercih edilmeye başlandı. Volkswagen Binek Genel Müdürü Gino Bottaro 8. Nesil Golf’ün lansmanında “Biraz risk aldık ve yüksek adette manuel vites getirdik. Yüksek fiyatlar ve vergi sistemi nedeniyle SUV’dan hatchback’e kayış var” vurgusunu yapmıştı.
MANUEL SATIŞLAR ARTIYOR
Citroën Türkiye Genel Müdürü Selen Alkım da Yeni Citroën C4’ün lansmanında; “Gönül isterdi ki çok daha fazla versiyonu yüzde 50 ÖTV bandında konumlandıralım. En azından, ilk başlangıç otomatik vitesimiz yüzde 50 bandında olsun. Ama günün koşulları, artan kur sebebiyle maalesef şu anda C4’te sadece manuel vitesimizi yüzde 50 ÖTV bandında tutabiliyoruz. Bizim C3’ümüzde de manuel satışlarımız ciddi anlamda artıyor. Önümüzdeki aylarda bu manuel vites satış adetleri çok daha fazla artacak. Ona göre planlamalarımızı yapıyoruz” açıklamasını yaptı.
TÜRKİYE’DE OTOMOBİL FİYATLARINI NELER BELİRLİYOR?
Birçok tüketicinin merak ettiği sorulardan biri de otomobil fiyatları düşer mi? Sektör temsilcilerine göre Türkiye’de otomobil fiyatlarının düşmesi çok mümkün görünmüyor. Ancak fiyatların daha fazla yukarıya çıkmaması da belli koşullara bağlı. Hüsamettin Yalçın, bu koşulları şöyle sıralıyor:
Döviz kurunun düşmesi
Faizlerin gerilemesi
Vergilerin makul seviyeye inmesi
Enflasyonun %4’ün altında olması
Kişi başına düşen gelirin artması
Ucuz araçların payı artıyor
2021 Ocak-Mayıs döneminde pazarın yüzde 85,8’ini vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu. A ve B segmenti bu pazardan yüzde 44,5, C segmenti ise 55,5 pay aldı. Önceki yıllarla kıyaslandığında en düşük vergi dilimine giren A ve B segment araçların payının arttığı görülüyor. C segmenti otomobiller 2019’da yaklaşık yüzde 63 paya sahipken, 2019’da ise yüzde 60.1’e gerilemişti.
ARABA FİYATLARINI MARKALAR DEĞİL KUR VE FAİZ BELİRLİYOR
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Ali Bilaloğlu, otomobilde son yıllarda yaşanan fiyat artışlarının üreticilerden ve distribütörlerden kaynaklanmadığını vurgulayarak, şu bilgileri verdi: “Otomotiv döviz kuru ile direkt bağlantılı bir sektör. Yerli üretim de yapsanız girdi maliyetlerine yansıdığı için kurdaki artış direkt fiyatlara yansıyor. Maalesef kur ve faizler bu seviyede oldukça otomobil fiyatlarının düşmesi mümkün değil. Diğer yandan ÖTV oranları da otomobile ulaşımı giderek zorlaştırıyor. 2016 yılında ülkemizde satışı yapılan otomobillerin yaklaşık yüzde 49’u yüzde 45‘lik en düşük vergi diliminden faydalanabiliyordu. Bugün itibariyle ülkemizde satışı yapılan otomobillerin yalnızca birkaç model yüzde 45-50’lik vergi diliminden yararlanabiliyor. ÖTV sisteminin yapısı yaklaşık 30-35 yıldır değişmedi ama sektör çok değişti. Gerek araçların motorları gerekse motor teknolojileri değişti. Artık Türkiye’nin acilen daha çağdaş bir vergi sistemine geçmesi gerekiyor.”