Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre; BOTAŞ, dün açıklama yaparak 1 Kasım itibarıyla büyük sanayi ve ticari kuruluşları abonelerinin doğalgazına yüzde 48.4, elektrik üretim amaçlı kullanılan doğalgaz tarifesine yüzde 46.82 zam yaptığını duyurdu.
“Artan maliyetlerden dolayı” denilen açıklamada şu vurgu yapıldı: “Tüketicilerimizi imkânlar çerçevesinde asgari düzeyde etkileyecek şekilde bir düzenleme yapılması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Konutlarda kullanılan doğalgaz tarifesinde kasım ayında bir değişiklik yapılmamıştır.”
Ancak sanayi maliyetlerindeki artış yurttaşa zam olarak yansıyacak. Ayrıca bu santrallar zaten artan maliyetler nedeniyle üretimde isteksiz. Elektrik üretimi için kullanılan doğalgaza zam gelince üretilen elektriğin fiyatı da artacak. MMM Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz’ın çalışmasına göre, Ocak 2019 – Eylül 2021 arasında TÜFE’deki artış yüzde 43.4 oldu. Aynı dönemde elektrik fiyatları yüzde 70.4, doğalgaz yüzde 67.5-159 arttı. Elektrik fiyatı TÜFE’den yüzde 62, doğalgaz fiyatı yüzde 55-266 daha yüksek. Türkyılmaz’a göre BOTAŞ’ın yeni açıkladığı artış sonrası bu kesim üretim maliyetlerindeki yükseliş nedeniyle ürettikleri ürün ve elektrik fiyatlarına zam yapacak.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın da sanayi gaz tarifesinin bu yılın ilk altı ayında yüzde 1’er artarken, temmuzda yüzde 20, ekimde yüzde 15 ve kasımda yüzde 48 yükseldiğini, toplam artışın yüzde 115’i bulduğunu belirtti. Santralların gaz tarifesindeki toplam artışı da 2.5 kata ulaştı. Bu zamlar, bütün sektörlerde domino etkisi yaratarak enflasyonu daha da artıracak.
İMALATTA SORUN BÜYÜYOR
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) anketinin Ekim 2021 dönemi sonuçları açıklandı.
Eylül ayında 52.5 puana gerileyen endeks, ekim ayında da 51.2’ye indi. Verilere göre, takip edilen 10 sektörün tamamında teslimat süreleri uzadı. Tedarikçi performansında en ciddi bozulmalar makine ve metal ürünleri, kimyasallar, plastik ve kauçuk, kara ve deniz taşıtları, elektrikli ve elektronik ürünler sektörlerinde gerçekleşti.
Arz yetersizlikleri enflasyonist baskılara katkı yaparken Türk Lirası’ndaki değer kaybı da bu etkiyi güçlendirdi. Araştırmayı yapan IHS Markit’in ekonomi direktörü Andrew Harker, “Son aylarda dikkat çektiğimiz arz kısıtları, Türk imalat sektörünü gerçekten olumsuz etkilemeye başladı.
Elektronik parçalar gibi bazı önemli ürünler çoğu zaman temin edilemezken bu durum üretim ve yeni sipariş hacimlerini sınırlıyor. Dördüncü çeyrek zor geçecek gibi görünüyor” dedi.