Seracılıkta domates ekerek geçimini sağlayan Antalya Finikeli çiftçi Musa Nacak, kilogramını 1,5- 2 liradan sattıkları domatesin İstanbul’a gidene kadar fiyatının 5 liraya çıkmasından şikayetçi. Antalya Amasya’daki çiftçiler kendi ürünleri üzerinden aracıların yüzde 13-15 arası komisyon aldığına dikkat çekerek yaşadıkları sıkıntıları anlattılar. ANKA’dan Dilan Kutlu’nun haberine göre; çiftçiler şöyle konuştu:
“Emeğimi hiçe sayamazsınız”
“Rusya kotayı 50 ton arttırmış eee ürünler yine kaldı. Domatesin bizdeki maliyetiyle piyasa arasında uçurum var. Bu domatesin oluşmasında benim alın terim var. Emeğim var. Siz bunları hiçe sayamazsınız. Siz hiçe saydıkça bir üreten bir toplum olmaktan çıkacağız. Sayın Tarım Bakanı orada koltuk başında oturmakla olmaz. Gelin bizzat ilgilenin. Siz bunu yapmakla görevlisiniz.”
“Çocukların kış ayında ayağında ayakkabısı yok”
Amasya Kızılcaköylü Ömer Sarı: Bu marulun tanesi bugün burada 1 lira 70 kuruşa satılıyor. Ama bu marul bir markette 5 veya 6 lira bizim en fazla ağırımıza giden şey bu. Bu çocukların üstü başı çamur içinde. O kadar emek verdiler. Marulun kötü yaprağını biz yiyoruz. İyi kısımları tezgahlara veriyoruz. Bu her üründe böyle sürekli yetiştiren eziliyor kardeşim. Çocukların kış ayında ayağında ayakkabısı yok. Terlikle çalışıyorlar.
“Kendimi bildim bileli Tarım Kredi Kooperatifi’ne borcumuz var”
Amasyalı genç çiftçi Yasin sarı: 20 yaşındayım kendimi bildim bileli Tarım Kredi Kooperatifi’ne (TKK) borcumuz var. Ektiklerimiz, maliyetini karşılamıyor. Maydanozumuz elimizde kaldı. Bu ürünü kaldırdıktan sonra domates dikeceğiz. Bu maliyetler altında ne kazanabileceğiz ki… Bu borçları nasıl ödeyelim? 2 milyon borcumuz var. Bu maruldan kazandığımız parayla bu borcu kapatma şansımız yok.
“Çocuğuma nasıl bir gelecek bırakacağım?”
Ömer Sarı’nın oğlu Ali: Marulun maliyeti 80 kuruş. TKK’ya 1 milyon borcumuz var. 1 milyon borcu bu fiyatlarla nasıl ödeyeceğiz. Faiz haksız kazançtır, faizlerden dolayı böyle oldu. Genç çiftçiye teşvik diyorlar. Ben yarın çocuğuma bu borç altında nasıl bir gelecek bırakacağım onu düşünüyorum. Bu ürünlerin hepsini bıçaktan geçiresim var. “
“Yüzde 40 destek vereceklerdi. Verdikleri 2 bin 3 bin lira”
Kızılcaköylü çiftçi Kadir Yüce ise 2017’de yaptırdığı sera alanının bir kasırga sebebiyle yıkıldığını söylüyor. Yüce’nin 75 yaşındaki annesi Yüksel Yüce de bu durumdan mağdur olduklarını belirtirken Kadir Yüce başına gelenleri şöyle anlatıyor:
“25 seram kasırgadan yıkıldı. Tarım Kredi Kooperatifi’nden geldiler. Hasar tespiti yaptılar. Yüzde 40 destek vereceklerdi. Verdikleri 2 bin 3 bin lira… Kabak ektim kar edemedim, ıspanağa çevirdim ama ıspanak da şimdi açıkta kalınca don verdi. Tarım krediye olan borcumdan dolayı seramı yaptıramıyorum. Arabam motorum da elimden gitti. TKK’ya, bankalara 200 bin lira borcum var. 25 sera alanımdan sadece 3 sağlam seram kaldı. Dün akşam markete gittim. Ispanağın kilosu 4 lira. Marulun tanesi 3,5 lira. Bizden 1 liraya alıyorlar. Neden ya? Neden bizim tarlamızdaki ürün 1 lira markette 4 lira. Asgari ücretle geçimini sağlayan birisi elektrik parasını mı ödesin, kirayı mı ödesin çocuklarının eksikliklerini mi tamamlasın. Ne yapsın arkadaş? Amasya Kızılcalılar’ın yüzde 80’ni mağdur. Malım kalmadı, arabam kalmadı. Haciz nedeniyle arabamı, traktörümü 1 yıl sakladım. 100 bin liralık arabamı 44 bin liraya, 60 bin liraya aldığım traktörümü 22 bine sattılar. Bize yazık günah değil mi? Bu benim çocuklarımın rızkı. Çiftçiye dört yıl ödeme vakti veriyorsunuz neden araçlarını geri alıyorsunuz? Satışlarım düzgün gitmediğinden 1 yıl ödeyemedim diye oldu bunlar Açıktaki seralarımı kapatmak istesem. 60 metre boyutundaki bir seraya 3 bin 700 liraya tutuyor. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Çocuklarımızın başı için bize yardımcı ol.”