Dövizin muhtemel getirisine Türk lirası varlıklarda kalarak ulaşılabilmesini sağlayacak ‘kur korumalı TL vadeli mevduat sistemi’, birçok iddiayı beraberinde getirdi. Gazeteci Erdal Sağlam’ın Deutsche Welle Türkçe’deki yazısında, doların 18 liradan 11’e gerilediği geceyle ilgili kulis bilgileri yer aldı.
Buna göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı yürüttüğü dönemde Berat Albayrak’la yakın çalışan Nureddin Nebati, bakan olarak atandığı gün, Merkez Bankası’na gönderilmek üzere bir talimat hazırlattı.
Albayrak dönemindeki uygulamaları çağrıştıran talimatta, “Merkez Bankası’ndaki Hazine’nin hesabından şu miktarda dövizin alınıp, belirtilen banka ve KİT’lerdeki Hazine hesaplarına gönderilmesi” isteniyordu. Bakan, talimatın bürokratik kademelerden geçirilmesini, akabinde kendisinin imza atacağını söyledi.
İMZALAMAYI REDDETTİLER
Kamu Finansmanı Genel Müdürü Abdullah Beyazıt ve Bakan Yardımcısı Şakir Ercan Gül bu talimatı imzalamayı reddettiler. Yine aynı kulis bilgilerine göre bu kararın tam olarak ne anlama geldiğini, neye imza attıklarını netleştirmek için bu yetkililer, görevden alınan eski Bakanları Lütfü Elvan’ı arayıp danıştılar.
Elvan da 128 milyar dolarlık tartışma sırasında mesafeli olduğunu söylediği bu kararın ne anlama geldiğini eski bürokratlarına anlattı. Bunun üzerine Genel Müdür Bayazıt ve Bakan Yardımcısı Gül, bu kararı imzalamayacaklarını söylediler.
YENİ MODEL: KİT’LER DE MÜDAHALEDE ARAÇ OLDU
Bunun üzerine “Getirin ben imzayı atarım” diyerek Bakanın talimatı imzaladığı, ardından Merkez Bankası’na gönderdiği ve işlemi yaptırdığı iddia ediliyor. Bu arada talimata imza atacak başka bürokratlar buldu mu, yoksa sadece Bakanın kendisi mi imzaladı, o kısmı bilinmiyor.
İmza atmayı reddeden iki önemli bürokrat, hemen akabinde Erdoğan’ın imzasıyla görevden alınmıştı.
İşte bu kulis bilgileri, iktisatçıların söylediği gibi kamu bankaları kanalıyla o gece döviz rezervlerinden satış yapıldığı iddialarını güçlendiriyor. Merkez Bankası doğal olarak rezervlerden harcayarak Hazine’nin TL hesabının bir bölümünü dövize çevirip, Bakanlığın istediği kamu bankaları ve KİT’lere göndermiş olma ihtimali çok yüksek.
Zaten Nebati’nin bakanlığa gelmesinden sonra, “kamu bankaları kanalıyla arka kapıdan döviz satışlarının yapıldığı” piyasalarda konuşulmaya başlamıştı. Anladığımız kadarıyla bu kez kamu bankalarının yanısıra seçilen KİT’ler de piyasaya alıcı veya satıcı olarak girip Hazine adına döviz alım satımı yapıyorlar.
ATAMADAN İKİ GÜN SONRA DEVREYE SOKULDU
Bu kulis bilgileri aynı zamanda ‘eski Bakan Lütfü Elvan’ın görevinden olmasında en önemli faktörlerden birinin kamu bankaları kanalıyla dolaylı döviz satışına izin vermemesi’ olduğu yönündeki söylentileri de doğrulamış oluyor.
Bakan Elvan serbest piyasa koşullarına aykırı gördüğü için bu yönteme karşıydı. Bakan Nebati gelene kadar kurlara müdahalenin doğrudan döviz satışları kanalıyla yapılmak zorunda kaldığını unutmayalım.
Bakan Nebati geldikten 2 gün sonra, bir süredir konuşulan, adına sonradan ‘kur korumalı’ denilen, dövize endeksli TL mevduat hesabı açılması kararı alınıp açıklandı. Bu kararın etkisinin güçlü gözükmesi ve piyasada güçlü bir tedbir algısı yaratılması için de kurlarda şok düşüşler yaşanması gerekiyordu, böylece bu da sağlanmış oldu.
İşte kamu bankaları ve KİT’ler kanalıyla, aynen 128 milyar dolarlık rezervin eritilmesinde gördüğümüz yöntemin yeniden devreye sokulduğu iddiaları, bu kulis bilgileriyle tamamlanmış oluyor.